İYİ Parti ve CHP bugün, İzmir’de bir sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanan Dilruba Y’yi tutulduğu Aliağa Cezaevinde ziyaret etti.
İYİ Parti’de Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanı Cenk Özatıcı, İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan ve Aliağa İlçe Başkanı Deniz Hancı Dilruba Y.’yle görüşen isimlerdi.
Özatıcı ziyaret sonrasında yaptığı açıklamada Dilruba Y.’nin moralinin yüksek olduğunu söyleyip, “Benden tek bir ricası vardı. Kendisinin de mağdur olduğu Türkiye’deki hukuksuzlukları ve adaletsizlikleri gündeme getirmem” dedi.
Tutuklu yargılamanın istisnai bir tedbir olması gerektiğini ancak Türkiye'de bu yöntemin muhalifleri sindirmek için siyasi sopa olarak kullanıldığını ifade eden Özatıcı devamında şunları söyledi:
Sadece bir sokak röportajı veren ve isnat edilen suçların hiçbirisinden hapis yatmayacak olan Dilruba bugün cezaevinde. AKP Türkiye’sinde suç örgütü kurduğunuzda, kara para akladığınızda, dolandırıcılık yaptığınızda, tutuksuz yargılanıyorsunuz ama hükümeti eleştirdiğinizde Dilruba gibi cezaevine giriyorsunuz. İşte bu, AKP Türkiye’sinin özetidir.
Yargı siyasallaşmış, bürokrasi yozlaşmış, devlet partileşmiş, parti devletleşmiştir. Sokaktaki vatandaşın hakkının müdafaa edilemediği, adalet heykelinin gözünün bağının çözüldüğü, adaletin elindeki o terazinin hep güçlüden, hep iktidardan yana tarttığı, muhalifleri cezalandırdığı tek adam rejimini, Türkiye 2024 yılında daha fazla taşıyamaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamunun kaynaklarıyla, halkın verdiği yetkiyle, halkın yetki verdiği müddetçe ve nispette devleti yönetmekle tayin edilmiş bir kişidir. Türkiye’nin sahibi değildir. Hukuken hakları gasp edilen, özgürlüğü elinden alınan Dilruba Hanımefendinin bir an önce serbest bırakılması, adaletin artık muhalifler için de tecelli etmesi gerekmektedir.
CHP: Düşüncesini paylaştığı için kimse tutuklanmamalı
CHP’de ise ziyareti gerçekleştiren isimler CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ve Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya idi.
Kaya ve Zeybek, ziyaret sonrası cezaevi önünde açıklamalar yaptı. Kaya, Dilruba Y.’nin kendisini destekleyenlere selam söylediği ifade etti. "Bir kadının sadece düşüncelerini ifade ettiği için tutuklanmasını kabul etmiyoruz” dedi:
Dilruba gayet iyi. İstanbul Sözleşmesi'nden, hayvan katliamından bahsetti. 'Ben her zaman kadın katliamlarının, cinayetlerin karşısında durmaya, sorgulamaya devam edeceğim' diyor. Katillerin, tecavüzcülerin, hayvanları katledenlerin elini kolunu sallayarak gezdiği Türkiye'de, bir kadının sadece mikrofona konuştuğu için tutuklu kalması kabul edilebilir değil. Türkiye'nin hiçbir yerinde sadece düşüncesini kamuoyuyla paylaştığı için bir kişi tutuklanmamalı.
Kadın katliamını durdurmak istemeyenlerin, 6284 sayılı Kanun'u uygulamakla uygulamamak arasında gidip gelenlerin, Medeni Kanun'u tartışmaya açmak isteyenlerin, Dilruba'yı cezaevinde tutuklu, özgürlüğünden alıkoymalarına müsaade etmeyeceğiz.
Cezaevinde Halk TV, SZC TV ve TELE1'e sansür
Gökan Zeybek de Dilruba Y.’nin 3 Eylül'deki duruşmayı beklediğini anlattı. “Bu tarihten önce serbest kalmasını umuyoruz” dedi. “3 Eylül'e kadar tahliye olmazsa çok geniş bir katılımla mahkemede olacağımızı ve CHP milletvekillerinin de mahkemede Dliruba'ya destek vereceğini belirtmek istiyorum" diye konuştu.
Zeybek ayrıca Cezaevinde Halk TV, SZC TV ve TELE1'in olmadığını anlatarak “Özgürlükleri kısmayı alışkanlık haline getiren iktidara bu cezaevinin kapısından sesleniyorum; insanların içeride de özgür haber almaya ihtiyaçları var. O nedenle bir an önce bir talimat veriniz, muhalif televizyonların da hükümlü ve tutuklar tarafından izlenmesini sağlayınız" dedi.
(HA)