CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Özgür Özel başkanlığında yapılan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.
Yücel, Cuma günü TBB’de AKP Milletvekili Alpay Özalan’ın TİP Milletvekili Ahmet Şık’a saldırdığı Can Atalay oturumuna değindi.
Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi (AYM) kararının doğrudan okutulması için Meclis Genel Kurulu’nun yeniden olağanüstü toplantıya çağrılması için ileriki günlerde adım atacaklarını belirten Yücel, "Unutulmasın ki; Can Atalay ile ilgili verdiğimiz mücadele, sadece bir milletvekilinin Meclis'te görevini yapması için verdiğimiz mücadele değildir. Bu mücadele hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, demokrasi ve millet iradesinin tecelli etmesi mücadelesidir" dedi.
Özel’in Filistin planı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın geçen günlerde yaptıkları telefon görüşmesinde CHP Genel Başkanı Özel'i Filistin'e davet etmesine ilişkin soruya karşılık Yücel, şunları kaydetti:
"Filistin'in CHP için ikinci bir ev olduğunu, randevu beklemeksizin diledikleri her zaman Filistin'e gelebileceklerini kendisiyle paylaştı. Genel Başkan'ımızın programı doğrultusunda bir planlama yapılacak. Önümüzdeki takvimde Genel Başkan'ımız Sayın Özgür Özel'in Filistin'e Sayın Mahmud Abbas'ı ziyarete gideceğini paylaşabiliriz."
Dilruba Y.’nin tutuklanması
Yücel, bir sokak röportajındaki ifadeleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Y. konusuna da değinerek, süreci yakından takip ettiklerini söyledi.
AKP’nin, RTÜK’ü kullanarak sokak röportajlarını engellemeyi hedeflediğini belirten Yücel, şunları kaydetti:
"Açık açık iç savaş çağrısı yapan, toplumu kamplaştıran kutuplaştıran, ayrıştıran, muhaliflere, siyasetçilere, gazetecilere ağır hakaretler eden, tehdit eden AKP trollerine soruşturma bile açılmazken, sadece ve sadece 'eleştiri' niteliğindeki sözlerin cezalandırılması kabul edilemez. Dilruba düşüncelerini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na hakaret diyorlar. Oysa röportajda belirli bir kişi hedef alınmamış. Kaldı ki Cumhurbaşkanı, hangi eleştiriyi üzerine alınmış da kendisine hakaret addetmiş merak ediyoruz sokak hayvanları katliam yasasını mı? İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılmasını mı, ülkeyi tek adama teslim edilmesi eleştirisi mi? Bu eleştirilerin tek bir tanesine dahi yalan diyebilir miyiz? Sonuç olarak Cumhuriyet Halk Partisi bu davanın sonuna kadar takipçisi olacak, iktidara geldiğimizde ise kimse düşüncelerini açıkladı diye ya da iktidarı eleştirdi diye tutuklanmayacak."
(HA)