Haberin İngilizcesi için tıklayın
MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin 17 Eylül'de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Cumhuriyet Gazetesi‘nin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a verilen 15 günlük süre doldu.
Bugün görülen ara duruşmada mahkeme Can Dündar’ın tanınan sürede teslim olmaması nedeniyle mal varlıklarına el konulmasına karar verdi.
TIKLAYIN - Can Dündar: İktidar evimize göz dikmekten çekinmeyecek elbette
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, usulüne uygun yapılan ilana rağmen Can dündar’ın mahkemeye veya Türkiye sınırlarındaki herhangi bir adliye veya kolluk kuvvetine teslim olmadığını belirterek Can Dündar'ın, "kaçak" sayılmasına yönelik hüküm kurdu.
Mahkeme kararına göre Dündar’a ait olduğu tespit edilen Ankara'nın Çankaya ilçesi Kültür Mahallesi'ndeki bağımsız bölüm, Dikmen Mahallesi'ndeki bağımsız bölüm, Muğla'nın bodrum ilçesindeki ana taşınmaz ve Üsküdar Çengelköy Mahallesi'ndeki ana taşınmazlara CMK'nın 128. maddesi uyarınca el konuldu.
TMSF kayyum olarak atandı
Dündar’ın banka hesaplarının tespiti için Türkiye Bankalar Birliği'ne müzekkere yazılmasını karara bağlayan heyet, gelen cevaba göre tespit edilen vadeli-vadesiz hesaplarına el koyma kararının uygulanması için ilgili bankalara da yazı yazılmasına karar verdi.
Heyet, Dündar’a ait el konulmasına karar verilen taşınmazların sayısı, hak ve alacakların miktarı dikkate alınarak söz konusu malların yönetimi amacıyla TMSF'nin kayyum olarak atanmasını kararlaştırdı.
Ne olmuştu?29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar'ı tehdit etti. Erdoğan, "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve eski Ankara Temsilcisi Erdem Gül, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak" ile ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından 26 Kasım 2015’te tutuklandı. 25 Şubat 2016’da Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararı vermesininardından, Dündar ve Gül 26 Şubat 2016’da cezaevinden tahliye oldular. Kararın ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Saygı duymuyorum, karara uymuyorum" dedi. Başsavcılıkça hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Mayıs 2016’da "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçlamasıyla Dündar'a 5 yıl 10 ay, Gül'e ise 5 yıl hapis cezası verdi. Dündar ve Gül’e "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlamalarından ise beraat veren Mahkeme, "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan dosyayı ayırdı. Duruşmanın görüldüğü gün, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde Can Dündar’a yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda Dündar yara almazken, NTV muhabiri Yağız Şenkal bacağından yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren Murat Şahin, 10 ay hapis ve 4 bin 500 TL para cezasına çarptırıldı. Mahkeme sanığa iyi hal indirimi uygularken, "teşebbüs aşamasında kalan eylem nedeniyle cezalandırılamayacağına" karar verdi. Dündar ve Gül'ün, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" suçlarından verilen hapis cezası kararlarının Yargıtay tarafından 9 Mart 2018’de bozulmasının ardından yargılama İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Nisan 2018’de yeniden başladı ve mahkeme Dündar hakkında kırmızı bülten çıkartılmasını istedi. 17 Eylül'de görülen son duruşmada mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, yurtdışında bulunan Can Dündar’ın 15 gün içinde mahkemeye gitmemesi durumunda "kaçak" sayılarak tüm mallarına el konulmasına karar verdi. |
(HA)