Fotoğraf: Stian Overdahl / Zenith
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin Cumhuriyet Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada duruşma savcısı mütalaasını verdi.
Savcı, Dündar’ın "siyasal veya askeri casusluk" ile "terör örgütüne yardım etmek" suçlamasıyla 22 yıl 6 aydan 35 yıla kadar hapsini istedi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapalı yapılan duruşmaya Almanya’da bulunan Can Dündar katılmazken avukatı Abbas Yalçın hazır bulundu.
Duruşmada, cumhuriyet savcısının dosyaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunduğu öğrenildi.
Mütalaada savcı, Dündar’ın devlet sırrı niteliğindeki bilgileri temin edip basın yoluyla yayarak FETÖ’nün, Türkiye Cumhuriyeti, siyasal iktidar ve MİT Başkanlığına yönelik amaçlarına hizmet ettiği belirtilerek söz konusu haberleri yaptığını ve yargılamaya konu suçları işlediğini iddia etti.
Savcılık mütalaasında, Can Dündar'ın, "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar, "Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan da 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Taraf avukatlarının mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep ettiği öğrenilen duruşmada mahkeme heyeti, tarafların süre talebini kabul ederek duruşmayı 4 Aralık 2020’ye bıraktı.
Mahkeme ayrıca Dündar'ın kaçak sayılması ve malvarlığına el konulması ile ilgili itiraz dilekçesinin 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildi.
Ne olmuştu?29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar'ı tehdit etti. Erdoğan, "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve eski Ankara Temsilcisi Erdem Gül, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak" ile ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından 26 Kasım 2015’te tutuklandı. 25 Şubat 2016’da Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararı vermesininardından, Dündar ve Gül 26 Şubat 2016’da cezaevinden tahliye oldular. Kararın ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Saygı duymuyorum, karara uymuyorum" dedi. Başsavcılıkça hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Mayıs 2016’da "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçlamasıyla Dündar'a 5 yıl 10 ay, Gül'e ise 5 yıl hapis cezası verdi. Dündar ve Gül’e "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlamalarından ise beraat veren Mahkeme, "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan dosyayı ayırdı. Duruşmanın görüldüğü gün, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde Can Dündar’a yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda Dündar yara almazken, NTV muhabiri Yağız Şenkal bacağından yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren Murat Şahin, 10 ay hapis ve 4 bin 500 TL para cezasına çarptırıldı. Mahkeme sanığa iyi hal indirimi uygularken, "teşebbüs aşamasında kalan eylem nedeniyle cezalandırılamayacağına" karar verdi. Dündar ve Gül'ün, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" suçlarından verilen hapis cezası kararlarının Yargıtay tarafından 9 Mart 2018’de bozulmasının ardından yargılama İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Nisan 2018’de yeniden başladı ve mahkeme Dündar hakkında kırmızı bülten çıkartılmasını istedi. 17 Eylül'de görülen son duruşmada mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, yurtdışında bulunan Can Dündar’ın 15 gün içinde mahkemeye gitmemesi durumunda "kaçak" sayılarak tüm mallarına el konulmasına karar verdi. 7 Ekim'de görülen ara duruşmada mahkeme Can Dündar'ın tanınan sürede teslim olmaması nedeniyle mal varlıklarına el koydu. |
(HA)