Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
MİT TIR’larının durdurulması davasında 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Cumhuriyet Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın ayrılan dosyası İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme, Almanya'da bulunan Can Dündar hakkında, iade talepnamesi oluşturulmasına ve tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkartılmasına hükmetti
Kararla birlikte mahkeme, Adalet Bakanlığı'na kırmızı bülten çıkartılması için yazı yazacak. Bir sonraki duruşma 6 Ekim'de görülecek.
TIKLAYIN - Can Dündar'a 27 yıl 6 ay hapis cezası
TIKLAYIN - "Kırmızı bülten için başka başvurular da var, Interpol hiçbirini ciddiye almıyor"
Dündar: İnterpol Ankara'nın başvurusunu ciddiye almıyor
Mahkemenin ara kararı sornası Twitter'dan açıklama yapan Dündar 'kırmızı bültenin' ancak İnterpol tarafından çıkartılabildiğini söyledi.
Dündar "Mahkemeler sadece Adalet Bakanlığı'ndan İnterpol'e başvurup kırmızı bülten çıkarmasını isteyebiliyor. Ve İnterpol, asıl amacın muhalifleri susturmak olduğunu bildiği için, Ankara'nın hiçbir başvurusunu ciddiye almıyor. İnterpol, Türk Hükümetinin kırmızı bülteni kötüye kullandığını anladı. Bu yüzden Türkiye, gerçek suçluları da geri alamıyor. Yani katiller, darbeciler, uyuşturucu kaçakçıları vs de AKP'nin muhalifleri cezalandırma iştahı sayesinde kurtuluyor." dedi.
Adalet Bakanlığı daha önce birçok kez Can Dündar'ın yakalanması için İnterpol'e başvuruda bulunmuştu.
#Kırmızıbülten, ancak İnterpol tarafından çıkarılabiliyor.
— Can Dündar (@candundaradasi) June 8, 2021
Mahkemeler sadece Adalet Bakanlığı’ndan İnterpol’e başvurup kırmızı bülten çıkarmasını isteyebiliyor.
Ve İnterpol, asıl amacın muhalifleri susturmak olduğunu bildiği için, Ankara’nın hiçbir başvurusunu ciddiye almıyor.+ https://t.co/pxKVdmWr7J
Dosya ayrılmıştı
Can Dündar, MİT TIR'larının durdurulması kapsamında görülen davada "gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek" ve "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından 23 Aralık 2020'de 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Mahkeme "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" ve "devleti gizli kalması gerekene bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme" suçlarından ifadesi alınmadığı gerekçesiyle de bu dosyayı ayırmıştı.
Ne olmuştu?29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar'ı tehdit etti. Erdoğan, "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve eski Ankara Temsilcisi Erdem Gül, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak" ile ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından 26 Kasım 2015’te tutuklandı. 25 Şubat 2016’da Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararı vermesininardından, Dündar ve Gül 26 Şubat 2016’da cezaevinden tahliye oldular. Kararın ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Saygı duymuyorum, karara uymuyorum" dedi. Başsavcılıkça hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Mayıs 2016’da "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçlamasıyla Dündar'a 5 yıl 10 ay, Gül'e ise 5 yıl hapis cezası verdi. Dündar ve Gül’e "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlamalarından ise beraat veren Mahkeme, "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan dosyayı ayırdı. Duruşmanın görüldüğü gün, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde Can Dündar’a yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda Dündar yara almazken, NTV muhabiri Yağız Şenkal bacağından yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren Murat Şahin, 10 ay hapis ve 4 bin 500 TL para cezasına çarptırıldı. Mahkeme sanığa iyi hal indirimi uygularken, "teşebbüs aşamasında kalan eylem nedeniyle cezalandırılamayacağına" karar verdi. Dündar ve Gül'ün, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" suçlarından verilen hapis cezası kararlarının Yargıtay tarafından 9 Mart 2018’de bozulmasının ardından yargılama İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Nisan 2018’de yeniden başladı ve mahkeme Dündar hakkında kırmızı bülten çıkartılmasını istedi. 17 Eylül'de görülen son duruşmada mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, yurtdışında bulunan Can Dündar’ın 15 gün içinde mahkemeye gitmemesi durumunda "kaçak" sayılarak tüm mallarına el konulmasına karar verdi. 7 Ekim'de görülen ara duruşmada mahkeme Can Dündar'ın tanınan sürede teslim olmaması nedeniyle mal varlıklarına el koydu. 23 Aralık 2020'de görülen karar duruşmasında Dündar "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek" suçundan 18 yıl 9 ay, "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan da 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Dündar hakkında kırmızı bülten çıkartılmasını istedi. |
(HA)