Duygu Asena'dan söz ettiğimi anlamışsınızdır. Bu mükemmel insanın aynı zamanda bir Siirt dostu ve hayranı olduğunu biliyor muydunuz?.
Asena Siirt'e gelmişti
Duygu Asena birkaç yıl önce İstanbul Siirtliler Derneği'nin (SİDER) Siirt'i tanıtma programı çerçevesinde ilimize davet edilen güzide bir gazeteci gurubuyla şehrimize gelmiş ve hoş anlar yaşamış, izlenimlerini günlerce Milliyet Gazetesi'nde yazmıştı. Gazetemize de uğrayıp, konuklar için el dizgisi harflerle küçük el pedalında hazırladığım anı belgesini almış ve çok mutlu olmuştu.
Ancak belgeyi elimden alır almaz dudak bükmüş "Aşk olsun Cumhur, adımı en kötü harflerden yazmışsın" diye serzenişte bulunmaktan kendini alamamıştı. Adını gerçekten en eski ve değerli harfimiz 24 punto fantezi-el yazısı "Angles" karakteriyle yazmış ve ona bir bakıma torpil yapmıştım. Bunu anlatınca çok sevindi ve "Buna inanıyorum. Çünkü seni Siirt'in en feminist insanı olarak tanıtmışlardı" demişti.
Kan gelincikleri tarlalarında Asena
Eruh'u görmeye giderken yol boyuncu uzanan terkedilmiş köylerin "Kan Gelincikleri" tarlalarına girip çiçek toplamış ve gözyaşlarını tutamayan arkadaşı Gazeteci Gülden Aydın'a vermek istemişti. Dostluğumuz böyle başlamışken, her İstanbul gidişimde Onu bir yerde görürüm diye umutlanmıştım.
Ne yazık ki, İstanbul'da BİA2 (Bağımsız İletişim Ağı'nın bir Danışma Kurulu toplantısındayken Amerikan Hastanesinde ameliyat edildiği haberini almış ve arkadaşlara Onu ziyaret etmeyi önermiş, toplantıda bulunan arkadaşları İpek Çalışlar, Nadire Mater ve Filiz Koçali ile birlikte bu ziyareti gerçekleştirmiş ve manevi bir haz almıştım.
Meğer bu onu son görüşüm olmuş.
Nadire Mater'in önerisiyle kendisine eski bir gramafon iğnesi kutusuna yeşim bir yazılı taş koymuş kardeşi İnci Asena'ya geçmiş olsun ve sağlık dileklerimizi iletmiştik. Ben de ayrıca "Ölü şehrin Türküsü" ile "Newyork'tan Mekke'ye" adlı kitabımla o haftaki Mücadele gazetesini sunmuştum.
Erkek düşmanı değildi
Duygu Asena asla bir erkek düşmanı değildi. Kadın özgürlüğünün erkeklerin eğitiminden geçeceğini ve yöremizde kadınlarla beraber erkeklerin de eğitilmesinin kaçınılmaz olduğunu söylerken bana hak vermiş, asla yazmayacağını söyleyerek Siirt'te çok kalabalık bir aileyle görüşmek istediğini söylemiş, kendisini böyle bir aileyi anlatmış, gözyaşlarıyla dinlediği bu gerçeğin kahramanlarıyla görüşemediğinden oldukça üzülmüştü.
Duygu Asena artık rahat olsun. Çünkü Onu ağlatan bu aileyi bugün görseydi, o gün sarf ettiği bir çift sözün nasıl gerçekleştiğini görür ve sevinirdi.
Onun adına seviniyor ve neşeye dönüşen duygularımla Siirt'ten rahmet dileklerimi yolluyorum.
Mekanın cennet olsun Azizem!..