BIFED Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali’nin 10. senesine sayılı günler kaldı.
"Rant Uğruna" yaşamı savunanları savunuyor
BOZCAADA EKOLOJİK FİLMLER FESTİVALİ
BIFED bu sene online olarak gerçekleşiyor
11-15 Ekim tarihleri arasında Bozcaada’da gerçekleşecek festivalde toplam 50 film gösterilecek. Gösterimler “ücretsiz” olarak Bozcaada’daki iki salonda izleyiciyle buluşacak. Yerli-yabancı birçok yönetmen gösterimler sonrasında belgesel severlerin sorularını yanıtlarken, çeşitli söyleşi ve atölyeler ile festival daha da zenginleşecek.
BIFED’de Fethi Kayaalp Büyük Ödülü için yarışacak finalistler belli oldu. Festivalin finalinde toplam 13 film gösterilecek. Ana yarışma kategorisinde yarışacak bu filmlerin konuları, iklim felaketlerinden dijital kirliliğe, yerel halk mücadelelerinden yoksulluğa terk edilmiş bölgelere kadar uzanıyor.
13 filmin yarışacağı Ana Yarışma kategorisi dışında 10 film de Gaia Öğrenci kategorisinde gösterilecek. Ayrıca Panorama kuşağında da 21 film izleyici ile buluşurken, özel gösterim kuşağında da 6 film var. 300’ü aşkın belgeselin başvurduğu ve uzun seçim sürecinin sonunda toplam 50 belgesel Bozcaada’da ücretsiz olarak iki salonda gösterilecek.
Öğrenci filmleri ödül için yarışacak
Gaia Öğrenci Ödülü adı altında öğrenci filmlerini desteklemek ve farklı bir yarışma alanı sağlamak için yalnızca öğrencilere açık bir ödül de yine festival kapsamında yer alıyor.
BIFED’in 10’uncu sene sloganı: “Can Yelekleri Koltukların Altında Değildir”
Festivalin bu yılki açılış filmi Hatay Akademi Senfoni Orkestrası’nın depremden sonra yeniden bir araya gelme sürecini anlatan “Anka Kuşu” filmi.
“Geri Döneceğiz” adlı fotoğraf gösteriminde Berna Küpeli, Ulaş Beşoklar, Cevat Ezgin ve Gürcan Öztürk depremden sonraki ilk iki ayda deprem bölgesinde derledikleri belge görüntüleri bizimle paylaşacaklar.
Festival jürisi belli oldu
Festivalin bu seneki jüri ekibinde Fethi Kayaalp Büyük Ödülü’nü kazanacak filmi seçmek için 3 yabancı ülkelerden ve 3 Türkiye’den olmak üzere 6 kişi bulunuyor.
Türkiye’den İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve TV Bölümü öğretim görevlisi Ebru Thwaites Diken, çeşitli ulusal ve uluslararası film festivallerinde jüri üyeliği yapmakta ve belgesel filmler çekmeye devam eden Berrin Avcı ve Çukurova Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü'nde Yardımcı Doçent olarak çalışan Sinema ve Ekoloji yüksek lisans programının kurucusu ve Eko-sinema ve Ekoeleştiri lisans derslerinin yürütücüsü Nilay Erbalaban Gürbüz yer alıyor.
Ayrıca 1995'ten beri çeşitli film ve medya festivallerinde jüri üyeliği yapan Wolfgang Kissel, Portekiz’de Lusófona Üniversitesi'nde lisans ve lisansüstü düzeyde belgesel ve kurmaca dersleri vermekte olan Victor Candeias ve İspanya’da cinsiyet şiddetini önleme ve eylem alanında çalışmalar yapan María Garzón Molina da jüride bulunuyor.
Gösterimler ücretsiz
Festival yönetmeni Petra Holzer bu yılki programla ilgili şunları söyledi:
“BIFED yalnızca adada başlayıp beş günde biten bir festival değil. Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Film Festivali aslında tüm yıla yayılan bir kültürel süreç ve dayanışma. BIFED yıl içinde farklı festival, STK, okul, çevre örgütleriyle işbirliği içinde."
"Festival filmlerimiz bugüne dek Kadıköy Belediyesi Sinematek - Sinema evi, Diyarbakır Ekolojik Film Günleri, Aliağa Çevre Platformu, Marmaris Eğitimsen, Gümüşlük Uluslararası Müzik Festivali, Karşı Sanat, Antalya TTB, Film Kooperatifi, Feshane “Ortadan Başlamak” sergisi gibi farklı oluşum ve coğrafyalarda gösterildi."
"BIFED filmleri bu ortamlarda hiçbir maddi karşılık olmadan gösterildi ve gösterilecek. Festival gösterimleri gibi tüm bu gösterimler de ücretsiz izleniyor. Almanya (Berlin) ve Yunanistan (Limni) gösterimleri oluşmakta. BIFED Rioja bu yıl Haziran ayında İspanya La Rioja bölgesi, Logrono kentinde yapıldı.”
“Bütün terminolojiyi yeniden gözden geçirmeliyiz”
Festival Koordinatörü Ethem Özgüven programı nasıl oluşturduklarına dair şunları söyledi:
“Gelişmiş ülkeler dediğimiz ülkelerden İngiltere'nin neredeyse tüm karbon salımı tedbirlerinden vazgeçtiğini ya da ertelediği, Norveç'in hiç ihtiyacı olmasa da İngiltere büyüklüğünde bir deniz alanında petrol ve maden aramaya başladığını ve ABD'nin sınırına yığılan potansiyel mültecileri durdurmak için sınırlarına binlerce ordu mensubu yığdığını görüyoruz. Avrupa’nın çöpü Afrika’da."
"Bunlar "gelişmiş ülkeler" nesi gelişmiş derseniz zulüm ve sömürü yetenekleri demek gerekiyor. Bu nedenle uluslararası seçkimizdeki filmler üçüncü dünyada bu gelişmiş ülke yönetmenlerinin çektiği turistik filmlerden değil, kendi kültürünü eleştiren filmlerden oluşuyor."
"Adı gelişmiş olan bu ülkeler dünyanın tüm madenlerini, fildişlerini, kahvelerini, altınlarını ve insanlarını sömürmekle yetinmediler. Şimdi de acılarımız üzerinden uydurdukları saçma öykülerle festival salonlarını doldurarak sömürüyorlar bizi. Son beş yüzyılda ne değişti? Değişen şu; eskiden zorla döverek zincirleyip kafese kapatarak insanları köleleştirirdi beyaz gelişmiş adam. Bu aralıksız, korkunç sömürü o kadar uzun devam etti ki ve üçüncü dünya o kadar fakir kanunsuz yaşanmaz bir hale geldi ki, eskiden zorla getirilen bu köleler şimdi ABD ve AB'ye girmek için yalvarıyor ve donmayı boğulmayı ölmeyi göze alıyor. İşte değişen bu. Bütün terminolojiyi yeniden gözden geçirmeliyiz: Sanayi devrimi, nükleer deneme, maden alanındaki sızıntı gibi saçma betimlemeleri ve belgeseli yeniden sorgulamalıyız.”
KADINLARIN GÜNDEMİ / EVRİM KEPENEK
Hayatta Kalmayı Haritalamak
(EMK)