Kıbrıs üzerinde oynanan Anglo-Amerikan oyunlarını artık herkes biliyor.
Adanın, komünistlerin yönetiminde, ikinci bir Küba olmasını önlemek için ne planlar yaptıklarını 40 yıl sonra açıkladılar.
Salih Öztoprak isimli bir şahıs The Distruction of a Republic (Bir Cumhuriyetin Yıkılışı) ismini verdiği kitabında bu planları açıkladı. (Eline sağlık.)
İngilizin en yüzsüz tarafı bu. "Ben İngiliz size 40 yıl önce işte böyle böyle koymuştum. O zaman oynadığım üçkâğıtların artık bir değeri kalmadı. Al oku da kelimesi kelimesine doğruları öğren. Hoş öğrensen ne yazar, öğrenmesen ne!.." diyebiliyor açıkça. Bu o demektir.
Amerikan biraz daha sıkı tutuyor bu tür bilgileri. 50 yıl geçmeden açıklamıyor bize attığı kazıkları.
Tüm dünyada sömürgeciliğin sonu yaklaştıkça adadan ayrılacağını bilen İngiliz her iki toplumun eğitim müfredatını, gençleri faşist-şoven, karşı topluma düşman yetiştirecek şekilde düzenliyordu.
EOKA onların eliyle kuruldu.
TMT'nin kuruluşunda Özel Harp Dairesi adındaki kontr-gerilla örgütünün, dolayısıyla CIA'nın parmağı vardır.
Halbuki 50'li yıllarda Necati Özkanlar, Dr. Fazıl Küçükler, Faiz Kaymaklar Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin dikkatlerini konuya çekmeye çalışırlarken, rahmetli İnönü "BİZİM KIBRIS DİYE BİR SORUNUMUZ YOKTUR" diyebiliyordu.
Ne zamana kadar?
CIA Kıbrıs'ta Türk toplumunun örgütlenmesini dileyene kadar.
Günümüzde 1974 Barış Harekatının da CIA'nın bilgisinde yapıldığı açıklandı.
Özel Harp Dairesi isimli kontr-gerilla örgütünün BAŞBAKANLIK BÜTÇESİNDE CIA ajanları tarafından yönlendirilen bir örgüt olduğu ve elemanlarının emekli ordu mensupları ile ülkücülerden oluştuğunu sayın Bülent Ecevit Star televizyonunun Kırmızı Koltuk programında açıklamıştı yıllar sonra Başbakanken:
"Ben Başbakan olarak yaptırdığım araştırmada can güvenliği nedeni ile sonuna kadar gidebilme cesaretini gösterememiştim" mi demişti. (Tamını öğrenmek için o kaseti izlemek gerek.) "Dibini karıştırma" diye uyarılmıştı herhalde. Bizi, 50'li yılların gençliğini ve halkı sömürge idaresine karşı sokağa döken lider Dr. Fazıl Küçük'tür . Girne Kapısı'ndan Sarayönü Dikilitaş'a kadar doluştuğumuz 27-28 Ocak 1958 olaylarında İngiliz askerlerinin attığı göz yaşartıcı bombaları kapıp geri İngiliz'e atanlardandım.
Mulla Hasan'ın kahvehanesinin önünde bir Landrover (Jeep) insanımızı ezip şehit edişi hala gözlerimin önündedir. Ya Tahtakale'de yaptığımız sokak savaşları? Biz böyle meydanlarda savaş verirken baba Denktaş hala KÖRÜ KÖRÜNE İNGİLİZ DOSTLUĞU MU GÜDÜYORDU?
Kendisine cemaat meclisinde görev teklif edildiği tarihi tam olarak hatırlamıyorum. Ancak "savcılıktan ayrılır meclise girersem bana İngiliz'in verdiği parayı verebilecek misiniz?" diye sorduğu şeklinde fısıltıların dolaştığını çok iyi hatırlarım.
Tamını bilenler açıklarsa çok memnun olacağım.
"Gençtim kandırıldım" şeklinde açıkladığı Mason Locasına katılışı olayı, hala canlı mıydı o devrede?
Bilemiyorum. Gerçeği en doğru şekli ile bilenler veya kendisi açıklarsa sevinirim.
Kurulan yeraltı örgütü, birtakım davranışları yasaklamış. Uymayanları şiddetle cezalandırıp suçluları vatan haini bile ilan etmişti. Bunlar arasında ölümle cezalandırılanlar vardır.
Hainliğin de derecesi vardır elbet. Kendini eleştirenleri HAİN ilan edip Türk ordusuna hedef gösteren ve onları numaralayan baba Denktaş'a uyarak, hainlikleri derecelerine göre numaralasak acaba bir numarayı kime vermemiz gerekecek? Örnekleyelim:
Dayakçı kocasının eve dönüş saati yaklaşmasına rağmen pişirdiği kuru fasulyeye koyacak maydonozu, Türk çarşısında bulamayınca mecburen az ilerideki seyyar Rum satıcıdan 1 demet alan kadını kemiklerini kırarcasına dövmüşler. Onu Türkten-Türke kampanyasına karşı gelmek ve vatana hıyanetle suçlamışlardı.
-Türkçe konuşamayan Dillirgalı'ya, Luricinalı'ya Rumca konuşma yasağını deldiği için para cezası ve dayak atıp hain ilan etmişlerdi.
-Rumla gizlice buluşup, idareden izinsiz, dükkanında satmak için, Rumdan mal alan kişinin hıyanetinin cezası, DAYAK ve HAPİSLİK.
-Rum ve Türk (karma) nüfuslu Yedikonuk köyü destebanı dudağı kesik Abdi Rum destebanı ile işbirliği yaptığı, EOKA'cılara hizmet ettiği onlarla yemek yiyip içki içtiği iddiasıyla vatana ihanet suçu isnad edilerek gece kahveden eve dönerken nacakla öldürülmüştü.
-Türkiye Büyükelçisi sayın Emin Dırvana gibi Kıbrıs Cumhuriyeti yanlısı genç avukatlar Ayhan Hikmet ve Ahmet Muzaffer Gürkan vurularak öldürülmüştü. Suçları: Vatana İHANET.
-1963 21-22 Aralık olaylarında bizi yok etmek için saldıran Ruma karşı, kadın, erkek, çoluk çocuk, genç, yaşlı, kanımızın son damlasına kadar yılmadan savaşırken, dağ gibi yiğitlerimiz patır patır düşüp şehit olurken, köylerimiz topluca mezara gömülürken, RAUF RAİF DENKTAŞ Rum EOKA LİDERİ KLERİDES'e telefon edip "Biraderim, çatışma kapımıza kadar dayandı lütfen bir şey yap ailemi (olsun) kurtar" diye yardım istedi mi?
Birçok insan "EVET" diyor.
Klerides zırhlı bir araçla Türk semtine gelerek dünya güzeli Aydın hanımı, Raifçiği, Ender hanım kızını ve Serdarcığı alıp uluslararası havaalanına götürdü mü? Serdarcık var mıydı? Uçağa bindirip Türkiye'ye uçana kadar güvenliklerini sağladı mı?
BABA DENKTAŞ SANA SORUYORUM. KLERİDES'İN ANILARINDA ANLATTIĞI BU OLAY GERÇEK Mİ?
Doğruysa,
Sen mücahide, mücahideye, Türk halkına güvenmiyor muydun da, düşman komutanına aileni teslim ettin? Düşmana sığındın. Düşmandan yardım diledin.
Bizimkiler PATLICAN.
Seninkiler mi candır?
Senin güvendiğin kişi mason olduğunu gizlemeyen KLERİDES Mİ?
Bu olayın hemen ardından postu Anavatan'a atıp yıllarca göbek büyüttüğün yalan mı?
Kaç yıl sonra geri dönüp, güya yanlışlıkla İskele yerine Karpaz'a çıkmıştın. Dört mü? Yoksa daha fazla mı?
Karpaz'a çıktığında seni gelip alan biraderin KLERİDES miydi?
Bunlara bir cevap ver lütfen.
Doğruysa bu yaptığın:
Teşkilata ihanet,
Topluma ihanet,
Vatana ihanet
DEĞİLSE NEDİR?
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı sayın Ali Nihat Özeyranlı'ya "Onlara HOŞT demenin zamanı gelmiştir",
"-Anavatana dil uzatıyorlar",
"-Hainleri biliyoruz numaraladım" gibi kışkırtıcı sözlerle gerçek vatanseverleri suçlayarak Ali N. Özeyranlı da sana kapılarak seni eleştiren bizlere:
"-Kanlarında boğulacaklar" deme talihsizliğini yaşamıştı.
Değerli okuyucularım,
Verdiğim örneklere bakarak lütfen siz de numaralayın.
1. (bir) numaralı vatan haini sizce kim?
Büyük harfle yazın.
-Rumdan 1 demet maydonoz alan kadın mı?
-Türkçe bilmeyen Türk mü?
-Rumdan mal alan dükkan sahibi mi?
-İşi gereği Rum desteban ve muhtarla konuşup, yemek yiyen Eptagomili Abdi mi?
-Cumhuriyetten yana görüş ve tavır koyup Anglo-Amerikan CIA oyunlarına karşı savaşan avukatlar mı?
-Bugün hala EN BAŞTA OTURAN DENKTAŞ MI?
ULU ÖNDER DENKTAŞ MI DEDİNİZ SAYIN ECEVİT? PES DOĞRUSU.
29 Temmuz 1999
Avrupa Gazetesi