Gökkuşağı bölümü, "birbirimizi sevmekten korkmadan yaşamak istiyoruz" diyenlerin bölümü. Ödüllü filmlerle, tartışmalarla ve partisiyle tüm sevenleri seven, sevenleri sevmeyenleri de kendilerine gelmeye davet eden bir !f klasiği.
!f İstanbul Film Festivali'nin en kıdemli bölümlerinden biri olan Gökkuşağı bu yıl da beş uzun, dört kısa metrajlı film ve partisiyle cazip bir teklif sunuyor. Seçkinin hediyesi 20 Şubat'taki "Gökkuşağı Partisi".
İşte "altı renkli" filmler:
Neo-Nazilere rağmen aşk
Neo-Nazi Jimmy ile ordudan gey olduğu için atılan çavuş Lars'ın tanışması, Lars'ın Jimmy'nin yardımıyla Nazi çetesine girişi ve aralarında başlayan tutkulu aşkları...
Nicolo Donato'nun Roma Film Festivali'nde en iyi film, başrol oyuncularından David Dencik'in Tallin Siyah Geceler Film Festivali'nden en iyi erkek oyuncu ödülleriyle ayrılmalarını sağlayan "Kardeşlik" hem güçlü tutkulara ve özgür aşka dair bir film; hem de Neo-faşist bir grubun iç işleyişinin gerçekçi bir öyküsü. Film "hüzünlü ve seksi" olarak niteleniyor.
Kendini bulmak üzerine...
Heather Tobin'in çeşitli gey & lezbiyen film festivalinde gösterilen, birçoğundan da ödülle ayrılan filmi "Herkesin Yolu Kendine" iki kadının, lisedeki sevgilisi Trevor'la evlenen Jess ile açık lezbiyen olan Casey'in hikâyesi...
Film iki kadının beklentileri, kendini tanımak, yolunu değiştirebilmek ve bunun için risk alabilmek üzerine bir film; aynı zamanda da aşk, arzu, cesaret ve güven üzerine.
Bildiğin Miguel "gerçek" Miguel değil
2009'un en iyi Çek LGBT filmi olan Nana Neul imzalı "Faro'ya" kadından erkeğe trans Miuguel'le heteroseksüel Jenny'nin rastlaşmalarının, ardından başlayan aşklarının ve sancılarını anlatıyor.
Bir yandan da bize içinde yaşadığımız muhafazakâr dünyada böylesine kırılgan, gerçek ve saf insanların başına neler gelebileceğini düşündüren başarılı bir sinema örneği. Bir başka deyişle toplumsal cinsiyet, ezberler ve bedenler üzerine bir film.
Başrollerinde Anjorka Strechel ve Lucie Hollmann'ın olduğu filmin Barselona, Şikago, Lizbon, Londra gibi gey & lezbiyen film festivallerinde gösterildiğini de hatırlatalım.
30 yıl sonra ilk kez Türkiye'de
Halen İngiliz sinemasının "en gerçekçi gey filmlerinden" biri olarak kabul edilen 1978 yapımı "Gece Kuşları", Türkiye'de ilk kez, 30 yılı aşkın bir süre sonra ve yeni restore edilmiş kopyasıyla !f İstanbul kapsamında izleyiciyle buluşuyor.
Londra'da yaşayan "sıradan" bir coğrafya öğretmeninin ikili hayatı, gerçek aşkı arayışı ve kalp kırıklıklarını anlatan filmin müzikleri dikkat çekici.
Önemli not: Filmin senaristi Paul Hallam, şu anda İstanbul'da yaşıyor ve Hallam, filmin gösteriminin ardından izleyicilerle kısa bir söyleşi de gerçekleştirecek.
"Grek Pete", Önyargı ve gurur...
Yılın eskortu seçilen Grek Pete'in gerçek hayatından kesitler içeren belgesel filmin de izlenebileceği Gökkuşağı bölümünde yer alan "Ön yargı & Gurur" isimli bir de seçkide "Gevald", "Sınırlar Kenti", "Örtülmüş" ve "Michael'in Görünmez Ölümü" isimli kısalardan oluşan bir seçki de var.(BÇ)