İsrail'in Lübnan'ı bombalamaya başlaması, uluslararası ilişkiler uzmanlarının çoktandır söyleyegeldiği senaryonun bir parçası.
Bu tüyler ürperten gelişme karşısında ciddi kaygıları yüzünden okunan eski bir öğrencim, bu konuda uzman olmadığımı bilmesine rağmen fikrimi sordu. Eveleyip gevelemeye başladım ama aklıma, konuyu çok daha anlatacak bir araç geldi.
"Gulf War 2" bilgisayar oyunu ve Türkler
Hemen yanımızdaki bilgisayara oturup adresi yazdım: www.idleworm.com. Koyu lacivert bir ekran, yazılar ve sağda küçük karikatürler göründü. Sonra da sağdaki küçük karikatürlerden en alttakini seçtim, adı "Iraq Game" olanını. Geldiğim sayfada kısa bir süre George W. Bush'un kaygılı karikatür yüzü göründü, kayboldu ve yerine şöyle bir sayfa geldi:
Sayfanın ortasına gelen dikdörtgenin altında, oyunun uzun adı yazılı: "Gulf War 2 (aka World War 2.5)" yani "Körfez Savaşı 2 (diğer adıyla Dünya Savaşı 2.5)"
Sayfanın ortasında "US", "Diplomat", "British" vb adlı dokuz karikatür var ve fare okunu üzerlerine getirdiğinizde, ilgili kavramın açıklaması yapılıyor. Yukarıdaki ekran resmi, oku "Turk" sözcüğünün üzerine getirdiğimde çektim.
Açıklama şöyle:
"Kürtleri sevmez.
Lehte: Batının bir müttefiki
Aleyhte: Arabistan'lı Lawrence'ı halletmeleri nedeniyle İngilizler onları hâlâ affetmedi."
Dikdörtgenin sol altındaki "Continue" düğmesine bastım. Bu sefer aynı dikdörtgen, savaş araçları ile geldi. Devam ettim:
Irak'ın işgalinin arkasında bildiğimiz figürler, Cheney, Powell, Rumsfeld, Rice ve Ashcroft. Devam ettim ve gelen Ortadoğu haritasının ortasındaki "Play" düğmesine basınca oyun başladı. Bu noktada uyarmalıyım, şimdiye kadar bu kadar zekice yapılmış, bu kadar eğlenceli ve bu kadar mide krampını bir arada beceren bir oyun görmedim!
"Sadece İranlılara karşı kullansınlar diye vermiştik"
Bu oyunun ilginç yanı, Kasım 2002'de yazılmış olması. Yani Irak'ın işgalinden 4 ay önce. Karikatüristler ve bilgisayar programcılarının, bölge terminolojisine bu kadar hakim olması olanaksız. Oyunun arkasında uluslararası ilişkiler uzmanlarının olduğu kesin.
Askerler, tanklar, füzeler, savaş uçakları ve uçak gemileriyle dolu bir Ortadoğu. İlk animasyonda Suudi Arabistan tarafından gelen asker (siz bölük deyin), Iraklı askeri vuruyor. Gene güneyden gelen bir tank (tank birliği deyin) Irak tankını imha ediyor. Atılan bir füze de Bağdat'ın güneyinde bir yerleşim yerine bir krater açıyor. Sonra gelen ekran:
Kırmızı beyaz çizgilerin önünde bir kürsüde duran kişiye, gölgeleri görünen insanların söylediği: "Başarı! Iraklılar kaçtı ve biz, onların savunmasını yok ettik. CNN, senin tam Winston Churchill gibi olduğunu söylüyor".
Sonra, Irak'ın batısından atılan bir Scud füzesi, Hayfa'ya düşüyor. Anthrax taşıyor ve ölü sayısı çok. Sonra Rumsfeld görünüyor ve şunları söylüyor: "Onlara Anthrax'ı sadece İranlılara karşı kullansınlar diye vermiştik. Kutsal olan bir şey yok mu?
Bir sonraki animasyonda Irak'ın kuzeylerinden Telaviv'e atılıyor. Uranyum taşıyor. Şaron televizyonda görünüyor ve şöyle diyor: "İsrail, bu provokasyona aşırı tepki göstermeyecektir. İncelikle ve anlayışla davranacağız".
Pandora'nın kutusu gibi...
Sonraki sahneyi anlatmama gerek yok. Bağdat olan yerde bir krater duruyor!
İzleyen sahneler, bu tarihten sonraki 3-5 yılı anlatıyor.
Şimdi bir araştırma görevlisi olan eski öğrencim, kendi bilgisayarda bu sahneleri izlerken, döndü ve çok ciddi bir ifadeyle "Bu, Pandora'nın kutusu gibi" dedi. Bu konuşmadan sadece iki gün sonra, gazetede bir demeç: "Pandora'nın kutusu açılıyor".
Söyleyen, Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılmak üzere özel bir tekneyle Sisam'a gitmekte olan Deniz Baykal! Sizinle yukarıdakileri paylaşma kararıma yol açan şey, Baykal'ın bu demeci. Siyasi yaşamı boyunca, hoşlandığım çok az şey yapmış olan Deniz Baykal, bu görüşünü Sosyalist Enternasyonal'de tekrarlayacağını söylüyor. Yaparsa alkışlayacağım. Sonra da kendime kızacağım, bütün saf seçmenlerimiz gibi.
Geçtiğimiz hafta, Pentagon'un desteklediği Armed Forces Journal adlı dergide yayınlanan Ortadoğu haritası, basınımıza yansıdı. Haritada ülke sınırları, 3 boyut teknikleri (degrade boyama be gölgelendirme) ile çizilmiş ve bir bilgisayar oyunundan alınmış gibi görülüyor!
Haritaya "Kanlı Sınırlar" yazısı eşlik ediyor
Haritayı içeren yazıya (başlığı Kanlı Sınırlar) ise kimse değinmedi. Çevirmesi bile zor. Makaleyi yazan Ralph Peters, "Owen Parry" mahlasını kullanarak kitaplar yazan biri ve Irak'ta istihbarat subayı olarak çalışıyor.
"ABD ve koalisyon ortakları, Bağdat'ın düşüşünden sonra bu adaletsizliği düzelmek için harika bir fırsatı kaçırdı. Birbirine uymayan parçalardan dikilmiş bir Frankenştayn devlet olan Irak, derhal üç küçük devlete bölünmeliydi. Kürtleri yeni Irak hükümetini desteklemeye zorlayarak -ki onlar bunu iyi niyetimiz için bir bedel olarak yapıyor-, kendi korkaklığımız ve vizyonsuzluğumuz yüzünden çuvalladık. Ama özgür bir plebisit yapılsaydı, yanılmayın: Kürtlerin neredeyse yüzde 100'ü, bağımsızlık için oy verirdi.
Onlarca yıl askerî baskı ve kimliklerini aşındırmak üzere onlarca yıl "dağ Türkleri"ne indirgenmenin acısını çeken Türkiye'nin Kürtlerinin yapacağı gibi. Ankara'nın elindeki Kürt meselesi, geçtiğimiz on yılda biraz rahatlasa da, baskı yakın tarihlerde tekrar yoğunlaştı ve Türkiye'nin doğudaki beşte biri, işgal altında bölge olarak görülmeli. Suriye ve İran'ın Kürtleri de yapabilseler, bağımsız bir Kürdistan'la buluşmak için koşarlardı."
Kendi eleştirdiği Fransız ve İngiliz sömürgecilerin yaptığı hataya düşen yazar, Manhattan'daki binaların tepesinden bu toprakları görmenin daha rahat olduğunu söylemeyi ihmal etmiyor (http://www.nypost.com/postopinion/opedcolumnists/64677.htm):
"Belki gerçekte Irak'ta yerde olmak, benim onu görmemi engelliyordur. Belki de manzara, Manhattan'dan bakıldığında daha açıktır".
Baykal, Sosyalist Enternasyonal'in yapıldığı Sisam Adası'nda Bianet sayfalarına bakmaz ama belki araştırmacı nitelik taşıyan partililer okur diye yazıyorum. Baykal, Sosyalist Enternasyonal'de Ralph Peters haritasını ve yazılarını gündeme getirirse, bir kere de alkışlayacağım ve bu sefer pişman olmayacağım. (VÇ/EÖ)