bianet Eminönü'nde karşılaştığı insanlara Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü kararını sordu. "Sorun siyasi" diyen de var, "Halkın iradesini tanımamak" diyerek tepki gösteren de, "Ben değil onlar bilir" diyerek sessiz kalan da "Destekliyorum" diyen de var.
Serkan Onur, 35, makam şoförü: Bu halkın iradesini tanımamak
Kararın alınmasını yanlış görüyorum. Bu kararın meclisin iradesine karşı gelmek olduğunu, Meclis'in iradesini tanımamanın halkın iradesini tanımamak olduğunu düşünüyorum. Diğer yandan da Köksal Toptan’ın senato önerisini de anlamlı bulmuyorum. Daha önce kaldırılmış bir uygulamayı geri getirmenin manası yok. Ana fikrim mahkemenin kendi işini yapması, Meclis'in kendi işini yapmasıdır.
Vesile Paçal, 85, emekli askeri hemşire: Destekliyorum
Ben kararı destekliyorum. Başını örtmekle dindar olunmaz. Dinin arkasına saklanarak Atatürk’ün fikirleri sarsılmak istiyor. Türbanın yasaklanması kararı sadece bizde değil, Amerika’da da alınmış bir karar. Sadece burada alınmış gibi bir hava estiriliyor.
Leyla Pınar, 59, emekli öğretmen: Biz bunlarla uğraşmamalıyız
Türban serbest bırakılsaydı ardından türbana serbestlik isteyenlerin talepleri artacak, ardı arkası kesilmeyecekti. Üniversitelere girmek isteyenler ardından kamu kuruluşlarında da serbestlik isteyeceklerdi. Anayasa Mahkemesi en iyisini yaptı ve yasayı reddetti. Gelecekteki taleplerin yaratacağı kaosun engellenmesi için hayırlı bir iş yapıldı. Bizim uğraşmamız gereken şeyler bunlar olmamalı. Örneğin ekonomi için uğraşılmalı ve ekonomide yaşanan kriz düzeltilmeli.
Celil Bilgin, 50, emekli: Sorunu siyasiler yaratıyor
Yüzde 99’unun Müslüman olduğu bir ülkede herkesin eğitim hakkından yararlanabilmesi gerekiyor. Başörtüsünün ne gibi bir tehlikesi olabilir anlayamıyorum ben. Kılık kıyafete göre değerlendirmemek gerek insanları. Farklı düşüncelere saygı duymak gerek. Başörtüsü başka bir alana çekilmek isteniyor. Bu konu siyasiler arasında tartışılmalı. Okullarda türban takanlar ile türban takmayanlar arasında bir sorun yok. Sorunu siyasiler yaratıyor ve kendi aralarında bir krize dönüştürüyorlar.
Emekli öğretmen, 59 (ismin vermedi): Biz AKP'den önce de Müslümandık
Oyun kuralına göre oynanır. Herkes bu oyunda bir oyuncu olduğuna göre rollerinin hakkını vermek için oyunu devam ettirmeliler. Toplum basit sorunlarla oyalanmamalı. Gençlerin önünü açacak projeler gerçekleştirilmeli. Siyasetçi vatandaşın dinden imandan çıkmaması için dinden elini çekmeli. Biz AKP'den önce de Müslümandık, hala da Müslümanız. Dünya sahnesinde değişen ekonomik ve siyasi gelişmelere karşı tedbirler alınmalı. Vatandaşlarımızın siyasetteki tek eksiği kavun karpuz seçerken ikisini de yokluyorken temsilcisini seçerken böyle bir şansı olmaması. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti üçüncü sınıf bir ülke konumundan daha yukarı çıkamıyor.
Ayşe Gündüz, 45, ev kanımı: Gerekeni onlar bilir
En iyi kararı onlar verirler. Gerekeni de, ne yapılması gerekeni de onlar bilirler.
Ev kadını, 45 (ismini vermedi): Karar yanlış
Biz örtümüzü kaybetmek istemiyoruz. Dokuz kişi milletin iradesini yok saydı ve bir karar verdi. Ben bu kararı çok yanlış buluyorum.
Ev kadını, 31 (ismini vermedi): Bu gerginlik gereksiz
Ortada ciddi bir kararsızlık var. Önce olumlu bir adım atıldı, ardından bu ret kararı çıktı. Bu çelişkili bir durum. Gençler için ciddi bir gerginlik yaratıldı tam da sınav zamanı. Bu gerginlik gereksiz oldu.
Ümmühan Şan, 31, Ev kadını: Tamamen özgürlük diye birşey yok
Ben mahkemenin verdiği kararı destekliyorum. Daha önce de bu konuda girişimlerde bulunuldu. Bizim ülkemizde tamamen özgürlük diye bir şey yok. İsteniyor ki Avrupa ve Amerika’daki gibi herşey serbest olsun. Ancak bizim ülkemiz buna müsait değil.
Abdullah Türksen, 19, tezgahtar: Türban sorun olmamalı
Müslüman bir ülkede başörtülü birinin türban takmasını isterim. Yurtdışında böyle sorunlar olmuyor. Nasıl Taksim’de İncil dağıtılması sorun olmuyorsa birinin kendi tercihiyle türban takması da sorun olmamalı.
Güney Kodak, 38, Kahveci: Siyasi oyun
Bunun bir siyasi oyun olduğunu, kararla halkı düşmanlığa sevk ettiklerini düşünüyorum.
İbrahim Alageyik, 52, polis emeklisi: Yanlış bir iş
Anayasa Mahkemesi'nin kararı çok yanlış bir iş. Halkın seçtiği bir hükümeti devirmek demek bu. Ve hiçbir mantığı yok. Meclisi devirmek mahkemenin işi mi? Cumhuriyet rejiminin hürriyet iddiası var madem türbanlılar üniversiteye girebilmeli. Toplumu gerginliğe sürükleme hakları yok. Ben fikirlerimi söylemekten çekinmiyorum ama şu an insanlar korku nedeniyle gerçek düşüncelerini söylemekten çekiniyorlar. (BÇ/NZ)