Prof. Dr. Baskın Oran, dün gece yarısı 103 amiralin imzasıyla yayınlanan bildiriyi bianet’e değerlendirdi.
“Hem siyasetin hem ekonominin hem de dış politikanın bütünüyle çöktüğü bir ortamda panik zaten kronik haldeydi” diyen Prof. Dr. Oran, şunları söyledi: “Ama sadece paniklemekten değil olay. Mağduriyet yaratmak için de kullanıyor. Şimdi de akut iki ‘darbe’ üst üste gelince panik kontrolden çıktı:
"Birincisi namazında-abdesindeki milletvekili Dr. Gergerlioğlu’nu T24’te halen duran bir haberi paylaştı diye Meclis’ten dışarı, kodesten içeri atmanın darbesi;
"İkincisi 15 Temmuz’u önlemişlerin bildirisine soruşturma açılıp ulaşım engeli konulmasının darbesi.
TIKLAYIN-Montrö Anlaşması nedir, neden gündeme geldi?
"Şentop tüy dikti"
"Fazla geldi. Bütün büyüklerimiz kendi öz üsluplarıyla çığlık çığlığa. Mesela Süleyman Soylu 'Edepsizler' dedi. Mesela Devlet Bahçeli, 'Emekli maaşları kesilsin, rütbeleri sökülsün' dedi; daha ne desin. Daha ne desinler.
"Tek Adam Rejimi’nin yerinde ben olsam, bu İstanbul Sözleşmesi ve Montrö (Montreux) işlerini unutturmaya çalışırdım. Ama panik diye bişey var; TBMM Başkanı Mustafa Şentop kalktı, Montrö demecinin üzerine tüy dikti, ‘ben söylemedim’ dedi.
TIKLAYIN-Emekli amiraller Montrö bildirisi yayımladı
"Kameralar kaydetti"
"Demeç TV kameraları tarafından kaydedilmiş, nesini söylemedin? Gazeteci aman başıma bir şey gelmesin diye azami ihtiyatla soruyor: ‘Bu durumda, mesela Sayın Cumhurbaşkanını kastetmiyorum tabii ama, bir başkası gelip (…) Montrö’yü tanımıyorum, feshettim derse?’
"Cevap: “Teknik olarak yapabilir. Bunu sadece bizim cumhurbaşkanımız ya da bakanlar kurulumuz değil, Almanya da yapabilir, Amerika da yapabilir.'
TIKLAYIN-Emekli amirallerin Montrö bildirisine iktidardan tepki
"Uluslararası statü niteliğine sahip"
"Bir kere Montrö, aynen Lozan gibi, uluslararası hukukta objektif statü dediğimiz niteliğe sahiptir; yani imzalamayan devletleri bile bağlar. Almanya ve Amerika’nın 1936 Montrö’ye taraf olduğunu da sanıyor olabilir. Tabii herkesin, bu arada anayasa hukuku profesörü Şentop’un bunları bilme mecburiyeti yok ama, insana vatandaş olarak koyuyor.'
"Kıyıdaş olmayan (ör. ABD) savaş gemilerinin Karadeniz’e girmesini sayı-tonaj-kalış süresi bakımından sınırlandırması bunun sebeplerinden sadece bir tanesi. Üstelik, bunlara ilişkin 14. ve 18. maddeler Türkiye’nin izni olmadan değiştirilemiyor (Md. 29/4, 5, 6).
"Boğazlar bölgesinin Türkiye tarafından yeniden silahlandırılabilmesi ve bu giriş-çıkışların Türkiye’nin izlemesine verilmiş olması da cabası. Eğer mesele Şentop’un dediği gibi olsaydı Rusya’nın çıldırması lazımdı; oysa Lavrov daha birkaç gün önce (31 Mart) ilişkilerin 'zengin ve doyurucu' olduğunu söyledi . Demek ki Montrö işi üfürük; sadece iç tribünlere hitap ediyor." (APA/RT)