Yarın (Çarşamba) hakim karşısına çıkacak Başkaya'ya destek veren insan hakları savunucuları, "tahkir ve tezyif suçlamalarının arkasına sığınılarak eleştiri hakkının engellenemeyeceğini" belirttiler.
Aktivistler, "Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Başkaya değil ifade özgürlüğü yargılanacak ve o hepimizi savunacak" dediler.
"12 Eylül rejimi değil Başkaya yargılanıyor"
İHD Genel Merkezi'ndeki toplantıda basın açıklamasını MAZLUMDER Genel Başkanı Ayhan Bilgen okudu. Bilgen, "Adalet Bakanının izniyle açılan 159. madde davaları Türkiye'nin, ifade özgürlüğünü güvence altına alan demokratik hukuk devleti kabul edilip edilmeyeceğini belirleyecek" dedi.
Bilgen, "Yazıların içeriği, davanın açılış biçimi ve zamanı, insan hakları-hukuk devleti ilişkisinde yargının yerini doğru tespit etmek açısından dikkate değer" dedi.
Yazıların birinde 12 Eylül döneminde gerçekleştirilen işkence vakalarına, diğerinde ise Sivas'ta 37 kişinin hayatını kaybettiği olaylarda dönemin yöneticilerinin sorumluluğuna dikkat çekildiğini belirten Bilgen, "12 Eylül askeri yönetiminin halen yargılanmadığı hatırlandığında, bu davanın garabeti bir kez daha görülecek" dedi.
Öndül: Verheugen'e davayı anlattım
İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, dün (Pazartesi) Avrupa Birliği (AB) Genişlemeden Sorumlu üyesi Gunter Verheugen'e Başkaya'nın yargılanmasına neden olan "Akıntıya Karşı Yazılar" kitabını hediye ettiğini ve Verheugen'i davadan haberdar ettiğini bildirdi.
"AB Komisyonu, Kopenhag Kriterleri yerine getirildi diyor, ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki bir soruyu Öndül, "İHD, hükümet ve AB anlayışıyla sınırlı değil. Komisyonun isteklerinin yerine getirilmesi, insan hakları ve demokratik standartların yerine getirildiği anlamına gelmez" diye yanıtladı.
TİHV Başkanı Yavuz Önen de, Başkaya ile dayanışma içerisinde olduklarını ve ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini ifade etti. (BB)