Başkent Üniversitesi, Kadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayşe Akın böyle söylüyor.
Kadınlara üç çocuk doğurmalarını salık veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tepkilere rağmen önceki gün 5. Aile Şurası’nda tavsiyesini ısrarla yineledi. Akın’a göre doğurtmaktan daha insancıl olan yaklaşım öldürmemek.
Akın ekliyor: “Kaldı ki kaç çocuğa sahip olma kararı bireylerin ‘insan hakkıdır’ ve de hiç kimse o hakla ilgili fikir yürütmemelidir. Hekimler bile…”
Başbakan: Yandım Allah dememek için üç çocuk
8 Mart: Başbakan Uşak'ta 8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle düzenlenen bir toplantıda “Bunlar Türk milletinin kökünü kazımak istiyorlar” demiş ve kadınlara en az üç çocuk doğurmalarını telkin etmişti: "Benim dört çocuğum var, hepsi de bereketiyle geldi."
5 Nisan: Trabzon'da 19 Mayıs Spor Salonu’nda düzenlenen AKP Trabzon Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi’nde konuşan Erdoğan çağrısını "düşünce özgürlüğü" olarak nitelemiş ve tekrarlamıştı "Yine söylüyorum, en az 3 çocuk. Bu benim bir başbakan olarak talebim.
4 Kasım: Ve 5. Aile Şurası’nda Başbakan kaldığı yerden devam ediyor: “’Aman doğum yapmayın’ gibi bir anlayış sürekli olarak tavsiye ediliyor. 2038 yılı itibariyle Türkiye’nin nüfusu da şu anda Almanya‘nın durumuna gelmiş olacak. O zaman da biz ‘Yandım Allah’ demeye başlayacağız.”
"Kendin yat kuluçkaya"
Kadınlar yaptıkları eylemlerle Başbakan’ı protesto ettiler, şiddet, güvencesizlik, istihdam edilmemek gibi sorunlarını öne çıkarttılar. Hatta geçen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Mitinginin öne çıkan sloganı şöyleydi: "Bana bak başbakan, tepemizi attırma, kendin yat kuluçkaya, Bir Türkçük iki Türkçük, üç Türkçük doğurmaya..."
Çok sayıda uluslararası konferansta ve Dünya Sağlık Asamblesinde Türkiye'yi temsil eden, Dünya Sağlık Örgütü, BM Nüfus Fonu ve UNICEF'in pek çok projesini yürüten, Pekin ve Kahire konferanslarına katılan Uluslararası Nüfus Programları Yönetim Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi de olan Akın, Başbakan’ın “Üç çocuk doğurun” mesajını verdiği ilk günlerde Milliyet Gazetesine yayınlanan röportajında şöyle diyor:
“Doğurganlığını hiç artırmadan aynen bu şekilde, yani toplam 2.2'lik doğurganlık hızıyla devam ettiği sürece en az 30 yıl Türkiye'nin doğurganlığında hiçbir azalma olmaz. Çünkü Türkiye'deki genç nüfus büyük bir paya sahip. Ancak belki 30 yıl sonra bu lafı etmemiz lazım gelebilir, ama bugün değil."(EZÖ)