Kadın örgütleri Başbakan'ın "Üç çocuk doğurun" demecini yinelemesine tepkili, "Buna ancak kadın karar verir" diyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) yetkililerine göre de Avrupa ülkeleriyle nüfus açısından aynı soruna sahip değiliz, 2050 yılına kadar da olmayacağız ve çocuk yaparak kalkınma söylemi gerçekçi değil.
5. Aile Şura'sında, 2038’de Türkiye nüfusunun Almanya’nın şu anki durumuna geleceğini savunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Mevcut durumumuzu korumak için her ailenin üç çocuk sahibi olması lazım" dedi.
Kadınlar tepkili
Mor Çatı'dan Zelal Yalçın "Kadının kaç çocuk doğuracağına ondan başkası karar veremez. Erdoğan'ın tavrı devletin beden politikasının göstergesi" diyor.
"Konuşması gereken en son kişi Erdoğan" diyen Yalçın, başbakanın çocuk, kadın bütçesi, politikası olmadığını; üstelik son günlerde yaşanan cinsel istismar olaylarıyla ilgili tek kelime etmediğini, bulunduğu konumun yetki ve sorumluluklarını bilmediğini söyledi.
"İnsanların yatak odalarıyla ilgilenmek Başbakan'ın işi değil"
Van Kadın Derneği'nden (VAKAD) Zozan Özgökçe de "Nüfus politikaları hep kadınlar üzerinden yapılıyor. Kadının bedenine ve doğurganlık haklarına saldırı. Bize üç çocuk yapmamız söyleniyor. Bu demeç hak ihlalidir" diyor.
"Türkiye şartları için gerçekçi önerme değil"
UNFPA Üreme Sağlığı Program Koordinatörleri Selen Örs ve Gökhan Yıldırımkaya insan hakları bazlı bakıldığında uzun süreli çalışmaları öngören uluslararası taahhütlerde bile çocuk sayısında bir sınırlama olmadığını, net rakam verilemeyeceğini belirtiyorlar.
Örs ve Yıldırımkaya UNFPA'nın da çalışmalarında "insanların diledikleri zaman diledikleri kadar çocuk yapmaları"nı savunduğunu, esasen aile planlamasının tanımının da bu şekilde olduğuna dikkat çekiyor.
Örs "Alt ya da üst limit kısıtlaması olamaz. Ancak dörtten çok sayıda gebelik ve iki seneden az sürede gebelikler anne ve bebek sağlığı açısından risk kabul ediyor" diyor.
Nüfusun planlanmasında kişilere "şu kadar sayıda çocuk yapın" demenin insan haklarına ters olduğunu savunan Örs "Kaldı ki AB dokümanlarına bakıldığındaysa onların nüfus artış hızı azalıyor. Türkiye'de böyle değil. Hâlâ artan bir nüfus var. Çocuk sayısını azaltsak da arttırsak da, 2050'e kadar zaten nüfus kendiliğinden doğal olarak artacak, 'Şu kadar çocuk yapın' söylemi gerçekçi değil" diyor.
"Avrupa ülkeleri sosyal hizmetle destekleyerek teşvik ediyor"
Nüfus politikasının nasıl desteklendiğine dairse Örs "Türkiye'de şu anki yaşam koşullarında kişilerin tek çocuğa bakmaları da zor. Avrupa ülkelerinde çocuk doğurmayı teşvik edici çalışmalar yapılıyor ancak 'çocuk doğurun' demekle kalmıyorlar, kreş sayısı artırılıyor, bakım ücretleri, vergiler azaltılıyor, doğum sonrası anne babaya ücretli izin veriliyor. Sosyal hizmet anlayışı içinde çocuk doğurmaya teşvik ediliyor" diyor. (EZÖ)