En riskli yer olarak adı geçiyor Zeytinburnu'nun.
Doğduğum, büyüdüğüm, güldüğüm, ağladığım, hayatımın kırk yılını geçirdiğim Zeytinburnu'nun... Benim Zeytinburnu'mun... "Zeytinburnum" der demez Hakkâri geliyor aklıma.
Zeytinburnu riskli bölge! Ya Hakkâri?
Zeytinburnu, olası bir İstanbul depreminde en çok hasar görecek yer. Hakkâri için ise olasılık değil. Evler ve yürekler hasarlı Hakkâri'de.
En son, Hakkâri'de yardımın adaletsiz dağıtılmasını protesto edilişine dair haberleri gördüm medyada. Bir daha haber alamadım. Özel bir çaba da harcamadım, orada neler olup bittiğini öğrenmek için. Belki öğreneceklerim beni daha da mutsuz edeceği içindir. Belki de çaresizlik duygusunu daha fazla yaşamak istemediğim için. Bilmiyorum.
En son provokatörlerin tutuklandığını haber verdi medya; ama provokatörlerin provokatörlük yapma sebebi ortadan kalktı mı onun haberini vermedi. Evi hasar gören her Hakkâriliye kışlık çadır verildi mi mesela, hala bilmiyorum. Yiyecek sorununu nasıl çözüyorlar bilmiyorum.
Sakat Hakkârililer çadırlarda tuvalet ihtiyacını nasıl gideriyor, merak ediyorum. Özellikle tekerlekli sandalyeli Hakkârililer.
Ya kör Hakkârililer?
Ya sağır Hakkârililer? Nasıl anlatıyorlar dertlerini acaba? İşaret dili bilen devlet ya da hükümet yetkilisi var mı orada? Bunu merak etmem çok saçma geliyor birden, nerede var ki orada olsun?
Bilgi edinme hakkı bunları kapsıyor mu, merak ediyorum. Bir Türk vatandaşı olarak, bunları öğrenmek benim hakkım değil mi, merak ediyorum.
Türk olmak Hakkâri'de bir ayrıcalıktı. İstanbul'da Hakkâri ile ilgili sorular sorarken bu ayrıcalıktan yararlanamaz mıyım? Merak ediyorum.
Ben bunları düşünürken, İstanbul'da bir köprü altında uyurken donarak ölen bir insanın görüntüleri geliyor ekrana. İstanbul'da soğuktan donarak ölüyorsa insanlar, şehir merkezindeki kar kalınlığı bir metre olan Hakkâri'de ne oluyor acaba?
Bunları düşünmemin hiçbir yararı yok bana. Düşünme. Zaten düşünsen ne olacak? Oradakilere de yok yararı, sadece düşünmenin.
Hakkâri'deki deprem Zeytinburnu'nda olsaydı? Ne olurdu?
İktidar partisinden bir belediye başkanı olduğu için Zeytinburnu'nun, yardımlar hızla ulaşmaz mıydı? Ve daha çok yardım gelmez miydi?
Ve Zeytinburnu İstanbul'un bu kadar göbeğindeyken, başbakanın partisi dışındaki partiler de seferber olmaz mıydı?
Orada şubesi olan pek çok dernek, sivil toplum kuruluşu üyelerini harekete geçirmez miydi?
Televizyon ve gösteri dünyasının ünlüleri, sık sık gösteri yapmaya gittikleri büyük alışveriş merkezinin olduğu bir yer için de, gösteriler yapmaz mıydı?
'Top'tan destek gelmez miydi? Gelirdi gibi geliyor bana, yanılıyor muyum? Bazen yanılma fikri bile güzel geliyor insana.
Merak etmeye devam ediyorum...
Yavuz Turgul'un "Yürek Yarası" filmini izlerken Kürtçe türküye ağlayanların Hakkâri'de üşüyenleri, merak edip etmediğini merak ediyorum.
Kürtçe türküyü duyunca salonu terk edenlerin, Hakkârililerin kar altındaki yazlık çadırlarda, üşüyüp üşümediklerini düşünüp yürekleri sızlıyor mu, merak ediyorum.
Oralarda öğretmenlik yapan öğretmenlerin, kırık dökük bavullarına koydukları çocuk bakışlarının üşüyüp üşümediklerini, merak edip etmediklerini merak ediyorum.
Hakkâri'de mesleğe başlayan doktorların, batıda gördükleri konukseverlik ve saygıdan çok daha fazlasını gördükleri hastalarından, haber almak isteyip istemediklerini, merak ediyorum.
Ya Başbakan Hakkârili olsaydı? "Hakkârim benim!" diyebilseydi, benim "Zeytinburnum" dediğim gibi; ne olurdu?
Ne olacak, ben bu yazıyı yazmazdım. Hakkâri'yi düşünüp uykularım kaçmazdı. Bilirdim ki, "Hakkârim benim!" diyen bir başbakanı varken Türkiye'nin, ne Hakkâri'de ne Bingöl'de ne de Zeytinburnu'nda depremden sağ kurtulanlar en azından üşümezdi. (NG/BB)
Not: Bu yazıyı geçen hafta yazmıştım. Yazıyı yazdıktan sonra öğrendim, "Hakkari Üşümesin" konserini.
Sezen Aksu, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Demet Akbağ ve Mustafa Erdoğan, Hakkari'deki depremden zarar gören vatandaşlara yardım için 20 Şubat saat 21.00'de Mydonose Showland'de buluşuyor.
Etkinlikte Sezen Aksu konser verecek, Yılmaz Erdoğan'la Demet Akbağ, "Haybeden Gerçeküstü Aşk" oyunundan bir bölüm oynayacak, Cem Yılmaz, "CMYLMZ" gösterisini sunacak, 'Anadolu Ateşi' de danslarıyla yer alacak.
Ayrıntılı bilgi için: 0212-327 24 27