* HDP İmralı’yla arasına mesafe koysun tamam ama faili meçhullerle Türkler nasıl arasına mesafe koyacak? Biz mesafe kuramazsak onlardan böyle bir şey bekleyemeyiz.
*HDP’ye sırtın dönmenin milli mücadeleye sırtını dönmek olduğunu düşünüyorum.
*Barışa katkının tüm öğretilen tabuları yıkmakla olabileceğini düşünüyorum.
*Siyasetin toplumdaki tüm çatışmaları körüklediğini düşünüyorum.
*Türklerin sorunu yüzleşememek. Bugün yüzleşmek gerekiyor.
Bu sözleri söyleyen kişi kendisini “ben çok sıradan bir kişiyim” diye tanımlıyor.
Adı, Gürkan Çakıroğlu, mesleği avukat. İyi Parti’den ayrılmış. “Ben tabularımı yıktım, bu ülkeye barış gelmeli” diyor.
Ondan sonra edebiyatçı, barış savunucusu Demokrasi İçin Birlik (DİB) üyesi Ayşegül Devecioğlu konuşuyor, şöyle diyor:
“Gürkan arkadaşımıza çok teşekkür ediyorum. Bizim sıkça anlattığımız dertleri başka bir bakış açıcıyla başka kelimelerle anlattı. Ona teşekkür ederim…”
Barış Vakfı, “Oylarımız barış isteyenlere” çağrısıyla Beyoğlu’ndaki Taksim Hill Otel’de toplantı düzenlediği toplantıdayız. Toplantıda 2023 Seçimleri Tutum Belgesi’ni de açıklayan Vakıf, barışın önemini hatırlatıyor bir kez daha.
Akdokur: Yaralar barış ortamında sarılır
Toplantıda ilk olarak İlahiyatçı Fatma Akdokur konuşuyor:
*Hiçbir siyasetle doğrudan ilintili olmak sızın toplumun barışa duyduğu hassasiyetinin altını çizmek gerekiyor.
*Savaş, şiddet, çatışma ve işgaller her şeyi çok ciddi anlamda olumsuz etkileyen ve bu etkilerin telifsizi kolay kolay olmayan etkiler.
*Durduğumuz yer nerde olursa olsun, siyasi olarak karşıtlarda bulunsak dahi bütün insanlık için barış temelli bir birlikteliğin inşa edilmesi herkes için elzemdir.
*Kürt Sorunu yüz yıllara dayanan bir sorun. Geldiğimiz noktada etnik kökenleri, din, dil farklılıkları ötekileştirilmesinin artık insan düşünce sisteminin gerisine atılması gerekirken, ne yazık ki son zamandaki gelişmeler umudumuzu kırarak savaşla gündemimize girdi.
*Omuz omuza iyiliğin, her kesimin kendisini nasıl özgür, eşit, adil bir toplumda hissedebilecekse o anlamda kabullenmek seviyesini yükseltmemiz gerekiyor.
*Kürtlerin yaşam, barış hakkını tanıyacak, tanımlayacak, onların talepleri doğrultumsuda en iyi bir savaş dilini tutuşturanlara seçimlerde şans tanınması gerektiğini, karşılıklı olarak barış oluşması için imkânlar oluşturacağını düşünüyoruz.
*Savaşın kazananı olmaz ama barışın her zaman kazananı olur. Yaralar barış ortamında sarılır.
Çakıroğlu: Türkler yüzleşmeden korkuyor
Daha sonra avukat Gürkan Çakıroğlu anlatıyor:
*Biz hakikat diye anlatılan şey hakikatin ters düz edilen hali. *Bunca şey yaşadıktan sonra nasıl tekrardan bağ kurulabiliriz sorusu geçmişin acısının çok fazla istismar edildiği bir siyaset alanı var Türkiye’de. Bu önce ayrıştırıyor paramparça ediyor. *Siyasetin çok daha fazla kirlendiği bu zamanlarda gördüm. *Siyasiler kendi çıkarları için bir politik alan inşa etmişler. *Barışması gereken kesim toplum değil. Toplumun zannedildiği kadar ayrı olduğunu düşünmüyorum. Siyasetin zehir saçtığını düşünüyorum.
*Kürdün isyanı türkün uyanışıyla bir araya gelmediği sürece barışa varmamız çok zor.
*Toplumun bin bir derdi var. Bu rejimin bu sorunların katsayısını arttırdığını düşünüyorum.
*Biz Türkler yüzleşmeden korkuyoruz, çünkü mağlubiyet sayıyoruz.
*Bu yüzleşmenin en büyük meydan okuduğu anlamına geldiği bir süreçten geçiyoruz. Bu yüzleşmeyle bir yere varabileceğimizi düşünüyorum.
*HDP’ye bölücü deniyor. Ama 2019’dan bu yana HDP muhalefeti bir arada tutuyor. Kürtlerin hiçbir şeyle derdi olmadı. O zaman kim bölücü, ayrıştırıcı olan kim. HDP İmralı’yla arasına mesafe koysun tamam ama faili meçhullerle Türkler nasıl arasına mesafe kuracak? Biz mesefe kuramazsak onlardan böyle bir şey bekleyemeyiz.
*HDP’lilere yapılan hukuksuzluklara karşı sadece hukuk temelinde de karşı çıkabilseydi muhalefet şuan çok farklı olsaydı. HDP’ye karşı çıkmanın milli mücadeleye karşı çıkmakla bir olduğunu düşünüyorum.
*Türklerin barışması gereken sadece Kürtler değil Ermeniler, Süryanilerin eve dönüş yazısı TC vatandaşlığı verilerek tekrardan kök salması gerektiğin düşünüyorum.
*Türkler yüzleşmeden korkuyor biz bunun bir yenilgi olduğunu sanıyoruz aslında yüzleşme en büyük bir meydan okuma. Bunu farkına vardıkça 1915’le olan mesafemizin kalkacağını düşünüyorum.
Devecioğlu: Barış demek kimseyi öldürmeden yaşamak demek
Demokrasi İçin Birlik Koordinasyon Kurulu Üyesi, Edebiyatçı Ayşegül Devecioğlu da şu noktalara değiniyor:
*Barış üstünde çok yük olan bir kelime. Bu nedenle de yorgun bir kelime. Çok fazla şey yüklüyoruz, barış demek ölmeden ve öldürmeden yaşamak demek.
*Barış demek kimseyi öldürmeden, ölmeden yaşamak demek.
*Barış istemek demek kimsenin bedeninin tankların arkasında sürüklenmediği, köylerin boşaltılıp yakılmadığı, dağların-taşların bombalanmadığı, hayvanların ve diğer tüm canlıların bizim kadar bu dünyada yaşamaya hakkı olduğunu anlatmak, ormanların yakılmadığı bir ülke hayal etmek demek.
*Barış istemek demek çocukların okulda açlıktan bayıldığı bir ülkede vergilerimizi bombaya, mermiye, ölüme yatırmalarına hayır demek. Barış istemek demek bize uzak gelen seslere kulak vermek demek. Sürecinin aslında ne kadar zor bir süreç olduğunu biliyoruz deneyimlerimizle, peki mümkün değil mi mümkün.
Korkut: Türkiye’deki seçimler çok önemli
Celal Korkut Yıldırım da şunları söylüyor:
*Bu seçimler Türkiye kadar dünyanın da geleceği açısından çok önemli.
*Türkiye dünyaya ilham olacak bir sürece girdi. Çünkü çok önemli bir seçim var bu seçimi tüm dünya takip ediyor.
Bozgun: Krizden çıkışın yolu AB
Demokrasiyi Güçlendirme Derneği Başkanı İlyas Bozgan da şöyle diyor:
*Cumhurbaşkanlığı sistemine göre Türkiye çoklu organ eksikliği sorunu yaşayan bir hastaya benziyor.
*Hukukun olmaması dış politikada yaşanalar partilerin bilinçli bir şekilde kapatılma girişimine kadar bir dizi krizle sarsılıyoruz mevcut durum bu peki bu krizden çıkış var.
*Bence Türkiye’nin sorunlarının çözümü Avrupa Birliği (AB) AB’ye katılan bütün ülkeler 30 yıl içinde huzur barış istikrar adalet özgülük seviyesine geçiş yaptılar 2023 seçimleri çok öneli bu seçimlerde AB kriterlerini bir yaşam tarzı olarak benimsemiş insan haklarına saygılı yaşam tarzını benimsemiş siyasal hareketin başarılı olması en büyük temennim.
Tahmaz: İrademizi barıştan yana koyacağız
Son olarak konuşan Barış Vakfı konuşan Hakan Tahmaz şunlara dikkat çekiyor:
*Biz ısrarla muktedirlerin ne yapacağına değil, biz ne yapıyoruz sorusuna odaklanıyoruz onun için çağımız metnimizde barış isteyenlere oy verelim çağrısıdır. Kim barışı çoğaltmayı amaçlıyorsa irademizin ondan yana konması gerektiğini düşünüyoruz.
Toplantıdan detaylar* Toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP eski milletvekili Burcu Çelik Özkan ve çok sayıda barış savunucusu katıldı. *Toplantının soru cevap kısmında söz alan Roni Margulies barış konusuna dikkat etti. *Toplantıda 19 Ocak’ta öldürülen Hrant Dink için bu yıl Şişli’deki eski Agos gazetesi önündeki anma etkinliğine çağrı yapıldı. *Toplantı salonuna barış mesajı içeren dövizler asıldı. Barış Vakfı’nın Tutum Belgesi’nde ne var?Yeni bir seçim ve alternatif bir siyasal gelişim, farklı toplum kesimleri ve halklar arasında barış ve dayanışma umudunu yeşertebilir. Umudun yeşermesi, sabırlı bir çaba, barış adına cesur bir ısrar ve direnişle olduğu kadar sıkı bir toplumsal dayanışma ile mümkündür. Bu imkân, ne provakatif, amacı belirsiz terör eylemleriyle ne de savaş çığırtkanlığı ile engellenebilir. Sivil siyasetin varlığı umudumuzun vaz geçilmezidir. Seçim, seçmen ve sandık güvenliğinin bağımsız bir kontrol ve denetim mekanizması ile sağlanması, her siyasal kesimin oy hakkının garanti altına alınması/korunması, savaş ve şiddet yanlılarının alanını daraltacak, sivil ve özgür siyasetin önünü açacaktır. Demokratik, özgür ve eşit bir toplum inşası ancak kutsal barış hakkının tanınması ve bu uğurda gösterilecek çabaya bağlıdır. Barış Vakfı, bütün siyasi parti ve kuruluşlar ile tüm yurttaşlarımızı önümüzdeki seçim sürecinde ve sonrasında her yönüyle bir toplumsal barış seferberliği içinde sorumluluk almaya ve bu olanağı bilgece değerlendirmeye çağırıyor. Oyumuz Barış İsteyenlere2023 genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde her toplum kesiminin geleceğine dair umutları yenilenmektedir. Ne var ki kötü niyetlilerin nemalanacağı yeterince olumsuz şartlar da mevcuttur. Kürt gerilimi, çatışması ülke sınırlarının ötesine taşınalı yıllar oldu. Seçim hazırlığı yeni harekât tartışmasının gölgesinde yürütülüyor. Bu bile ülkeninin endişelenmesi için yeter durum. Ülkemiz zaten hayat pahalılığı, yoksulluk, işsizlik, ölümler, çatışma ve kadına karşı şiddet gibi çoklu sorunlar yaşıyor. Toplum her kriz döneminde olduğu gibi olabildiğince kamplaştırılmış, ülkenin içinde bulunduğu çatışma ve savaş koşullarından yeterince etkilenen ekonomik şartlar tüm halk kesiminin yaşamını zora sokmuş, sosyal ve kültürel etkinlik alanları daraltılmıştır. |
(EMK)