Hrant Dink Cinayeti Davası'nı yürüten İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, azmettirici olarak tutuklu yargılanan Yasin Hayal'in babası Bahattin Hayal ve ağabeyi Osman Hayal'i de tanık olarak dinledi.
Trabzon'daki ifadesinde aksini iddia ettiği halde, cinayet günü olan 19 Ocak 2007'de İstanbul'da bulunduğu cep telefonu sinyalinden belirlenen ağabey Hayal, Ağustos ayında gözaltına alındığı İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde bu durumu itiraf etmişti.
Osman Hayal: İstanbul'daydım, Ümraniye'den çıkmadım
Dünkü (13 Ekim) duruşmada İstanbul'da olup olmadığı sorulunca "telefon sinyali İstanbul'u göstermiş" diyen Osman Hayal, cep telefonunun başkalarında kullanılmadığını ifade ederek, Ümraniye'de Elita Yapı İnşaat Şirketi'nde dayısının yanında çalıştığını ve bölge dışına hiç çıkmadığını söyledi.
Bahattin Hayal de, oğlunun avukatı Fuat Turgut'un "cinayetin ardasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasına katkı" amacıyla ilettiği taleple dinlendi.
Bahattin Hayal: Akyürek ve Öz araştırılsın
Baba Hayal, Mc Donald's saldırısından sonra oğlu tutuklandığında Terörle Mücadele Şubesi müdürü Yahya Öztürk'ün kendisine, "Bu ülkenin Yasin gibi gençlere ihtiyacı var. Yasin gibiler, düşen bayrağı yerden kaldıracak. Biz öyle bir rapor yazarız ki, kısa sürede kurtulur" dediğini söyledi.
Tuncel'in bu bombalamayla ilgili dosya dışında tutulduğunu savunan Baba Hayal, "Bir Emniyet müdürünün böyle bir yetkisi olabilir mi?" diye sordu; eski Trabzon Emniyet Müdürü ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Trabzon Jandarma Alan Komutanı Albay Ali Öz ve diğer görevlilerin sorumluluklarının belirlenmesini talep etti.
Alkan: Maskeli iki kişi Dink'i tehdit etti
Ayrıca mahkeme, Arif Çalıkoğlu, Mithat Alkan ve Özcan Koyun'u da tanık olarak dinledi. Ogün Samast'ın cinayet sonrası kaçtığı Şafak Sokak'ta büfe işleten tanık Çalıkoğlu, üç el ateş sesi duyduktan sonra yüzünü göremediği beyaz bereli ve kot giyimli bir kişinin dükkanın önünden kaçtığını, elinde de metal renkli bir silah olduğunu söyledi.
Dink'in Bakırköy'deki evinin kapıcısı olan Tanık Alkan da, cinayetten iki-üç ay önce kendilerini polis olarak tanıtan, silahlı ve yüzleri maskeli iki kişinin gazeteciyi sormak için geldiklerini, yarım saat kadar kendisiyle görüştüklerini söyledi:
"Kimlik göstermelerini istediğimde silah göstererek gözdağı verdiler. Kaç çocuğu var, ailesi nerede, ne zaman gelir gibi sorular sordular. Giderken kendisine iyi baksın yine geleceğiz' dediler."
Özcan Koyun da, cinayet günü Akbank'ta para çektikten sonra ödemeler yaptığını, arkadaşının işyerine giderken de bir gazetecinin öldürüldüğünün konuşulduğa tanıklık ettiğini ifade etti. Avukatlar, bu tanığı banka kameralarından teşhis ettikleri için ısrarla dinlemek istediklerini kaydettiler.
Altı tanık ifade verecek, dördünden vazgeçildi
Tanık Ergun Çağatay'ın ifadesi Erçiş'ten Kaan Gerçek'inki Afyonkarahisar'dan talimatla alınacak. Mahkeme, Serkan İskender, Cemal Yıldırım, Mesut Öz, Ayşe Pamiş isimli tanıkların zorla getirilmesini istedi; bulunamayan ve açık adresleri tespit edilemeyen Muzaffer Yakar, Lerna Atan, Mesme Havva ve Şahabettin Şahin'i dinlemekten vazgeçti. Mahkeme, bu tanıkların daha önce verdikleri ifadeler mahkemede okunacak. (EÖ)