Hakkari, Yüksekova’da görevli sözleşmeli er Mehmet Köktaş’ın ailesine 3 yıl önce intihar ettiği söylendi, soruşturma otopsi bile yapılmadan kapatıldı.
Anayasa Mahkemesine ailesinin yaptığı başvuru bugün sonuçlandı, mahkeme etkin soruşturma yapılmayarak yaşam hakkının usul yönünden ihlal edildiğine hükmetti.
Ölümün ardından otopsi yapılmadığı gibi Köktaş’ın vurulduğu silahta parmak izi incelemesi yapılmamış, mermi çekirdeğinin onun silahından olup olmadığına bile bakılmamıştı, ayrıca ölü muayenesini gerçekleştiren doktorun adli tip konusunda bir uzmanlığı yoktu.
AYM, kararında soruşturmadaki eksiklikleri sıraladı:
“Soruşturma makamı tarafından müteveffanın intihar ettiği sonucuna ulaşılabilmesi açısından M.K. tarafından tetiği düşürmek için 5,7 kg kuvvet gerektiren G3 tüfeği ile baş kısmına ne şekilde ateş edilebileceğine dair bir canlandırma raporu temin edilmemesi, müteveffanın tüfeğinde parmak izine rastlanmamasının olası nedenleri hakkında bir bilirkişi raporu alınmaması yahut olay sonrası delilleri muhafaza altına alan ve olay yerinde bulunan Komutanlık personelinin beyanına başvurularak bu hususun araştırılmamış olması, soruşturmanın etkinliğini zayıflatan diğer eksiklikler olarak tespit edilmiştir.”
Tüm bu bilgileri kararında sıralayan Anayasa Mahkemesi, tekrar soruşturma yapılması için dosyanın Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi.
Ne olmuştu?
25 yaşındaki Mehmet Er, Hakkâri, Yüksekova’nın Çobanpınar mezrasındaki 7. Hudut Alayı 1. Hudut Taburu 3. Hudut Bölük Komutanlığı emrinde sözleşmeli piyade er görevindeydi.
21 Haziran 2018’de ateşli silah yaralanması sonrasında helikopterle kaldırıldığı Yüksekova Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti. Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı.
Savcı kolluk görevlilerine görgü tanıklarının ve üstlerinin beyanının alınması, olayda kullanılan silah ve boş kovanın muhafaza altına alınması, Olay Yeri İnceleme (OYİ) Biriminin hastaneye gitmesi, şahsın dertleştiği arkadaşı varsa bilgisine başvurulması, günlüğü var ise bu günlüğün incelenmesi, olay yerindeki delillerin olduğu gibi muhafaza edilmesi talimatlarını iletti.
Olay yeri incelemesi yapılmadı
Savcının bu talimatlarına rağmen İç Güvenlik Tim Komutanlığı personeli ile Yüksekova İlçe Jandarma Komutanlığı OYİ Birimi, “olay yerinin teröre müzahir bölgede olması ve bölgeye yapılacak kara yolu seyahatinde terör saldırısıyla karşılaşma ihtimali bulunması” gerekçesiyle olay yerine sevk edilmedi.
OYİ Birimi, Başsavcılığa iletilen fotoğraflı olay yeri krokisinde bölgenin güvenlik ve ulaşım durumu nedeniyle olay yerinde inceleme yapılamadığı, olay yerinin fotoğraf krokisinin Çobanpınar Komutanlığınca tanzim edilerek gönderildiğini belirtti.
Nöbetçi doktor “otopsiye gerek yok” dedi
Hastanede görevli nöbetçi doktor ile birlikte fotoğraf ve kamera çekimi eşliğinde ölü muayene işlemi gerçekleştirildi.
Ölü muayene işlemi neticesinde tomografi sonucuyla birlikte yapılan değerlendirme ile gözetilen bulgular uyarınca kesin ölüm nedeni “ateşli silah yaralanmasına bağlı baş ve beyin bütünlüğünün bozulması ve kan kaybı” olarak tespit edildi ve otopsi yapılmasına gerek görülmedi.
Bilirkişi Doktor da beyanında “Klasik otopsi yapılmasının gerekli olmadığı kanaatindeyim” dedi.
Başsavcılık da 24 Temmuz 2018’de kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı verdi. Kararda, Köktaş’ın “kendisine zimmetli bulunan piyade tüfeği ile intihar etiğinin anlaşıldığı, intihar olayıyla ilgili herhangi bir üçüncü kişiye kusur atfedilemediği, herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı” ifade edildi.
Ailenin itirazları Yüksekova Sulh Ceza Hâkimliğince reddedildi.
“Gelecek planları yapıyordu”
Mehmet Köktaş’ın Karaman, Ermenek’te yaşayan babası AYM bireysel başvuru yaptı, oğlunun askerlik öncesinde hayata bağlı biri olduğunu, askerdeyken gelecek planları yaptığını ve evlenmek istediğini annesine söylediğini, bu nedenle intihar etmiş olamayacağını, olayın cinayet olduğunu fakat delillerin karartılarak olayın üstünün örtüldüğünü belirtti.
Başvuruda ayrıca, tanık ifadelerinin çelişkili ve basmakalıp olduğunu, olayın kurgulandığını, oğlunun parmak ve avuç izlerinin veri tabanında kayıtlı olmadığını, tüfeğinde parmak izi bulunamamasının da delillerin karartıldığına dair bir bulgu olduğunu ifade etti.
“Savcı kısa ve detaysız beyanlarla yetindi”
Anayasa Mahkemesi bugün açıkladığı gerekçeli kararında, etkin soruşturma yapılmadığı sonucuna varıldı:
“Soruşturma makamlarının haberdar olur olmaz resen harekete geçerek ölüm olayını aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delilleri tespit etmeleri gerekir. Soruşturmada ölüm olayının nedeninin veya sorumlu kişilerin belirlenmesi imkânını zayıflatan bir eksiklik, etkili soruşturma yükümlülüğüne aykırılık oluşturabilir.
“Adli soruşturma kapsamında herhangi bir tanık beyanının temin edilmemiş olması, olayın gerçekleştiği komutanlığın kendi içinde yürüttüğü idari tahkikat kapsamında temin edilen komutanlıkta görevli askerlerin kısa ve detaysız beyanlarını içeren Bilgi Alma Tutanaklarıyla yetinilmiş olması soruşturmanın bağımsız ve tarafsız yürütülmesi gerekliliği bakımından önemli bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır.” (AS)