Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ve HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, Van’da askerlik yaparken intihar ettiği ileri sürülen Ahmet Türeli’nin şüpheli ölümünü Meclis gündemine taşıdı.
Kılıç-Koçyiğit 21 yaşındaki Türeli’nin ölümüyle ilgili Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın cevaplaması istemiyle soru önergesi verirken, şüpheli asker ölümleriyle ilgili de Meclis Araştırma Önergesi verdi.
Sarısaç da şüpheli asker intiharlarıyla ilgili Meclis Araştırma Önergesi verdi.
Akar’a soru önergesi
Gülistan Kılıç Koçyiğit, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde Ahmet Türeli’nin intihar ettiğinin ileri sürüldüğünü ama Türeli’nin ailesinin buna inanmadığını belirterek şu soruları yöneltti:
- Van’da askerlik yapan ve nöbet sırasında şüpheli bir şekilde ölen er Ahmet Türeli ile ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa soruşturma hangi aşamadadır? Türeli’nin şüpheli ölümüne ilişkin ifadesine başvurulan kaç kişi vardır? Bunlar kimlerdir?
- Türeli’nin göğsünün sol üst tarafında 3 adet G-3 (Piyade tüfeği) kurşun ile vurulduğu tespit edildiği halde ailesine “intihar ettiği” denilmesinin nedeni nedir? Türeli’nin şüpheli ölümü intihar denilerek kapatılmaya mı çalışılmaktadır?
- Yetkililerin iddia ettiği gibi Ahmet Türeli intihar ettiyse, göğsüne 3 kurşunu nasıl sıkmıştır? Bunun bilimsel ve teknik bir izahatı var mıdır? Tüneli’nin şüpheli ölümüne ilişkin bir açıklık getirecek misiniz?
- Kışlada şüpheli asker ölümleri ile ilgili adli ve idari soruşturmalar yapılmakta mıdır? Şüpheli asker ölümleriyle ilgili bugüne kadar açılmış kaç soruşturma vardır? Bu soruşturmalar ne şekilde sonuçlanmıştır?
- İntihar etti denilen şüpheli asker ölümlerinin nedenlerinin ortaya çıkarılması yönünde bir çalışmanız var mıdır? Kışlada şüpheli asker ölümlerin önlenmesi için alınan tedbirler nelerdir?
- Son 18 yılda kışlada şüpheli ölüm vakaları toplam sayısı ne kadardır? Şüpheli asker ölümlerinden kesin ölüm nedeni tespit edilen vaka sayısı ile halen şüpheli olarak kalan vaka sayısı kaçtır? Şüpheli asker ölümleri ile ilgili bir veri tabanınız var mıdır?
- Zorunlu askerliğe alternatif olarak vicdani ret hakkının tanınması için bir çalışmanız var mıdır?
- Kamuoyuna yansıyan haliyle Ahmet Türeli’nin üstlerinin Kürt halkını aşağılayan kavramlar kullandıkları ve bu duruma karşı asker Ahmet Türeli’nin kendisinin de Kürt olduğunu ifade ettiği ve bu nedenle ayrımcı uygulamalara maruz kaldığı doğru mudur?
- Zorunlu askerlik sırasında şüpheli bir şekilde ölen askerlerin büyük bir çoğunluğunun Kürt, Ermeni, Alevi ve muhalif kimseler olduğu görülmektedir. Askerde de bu kesimlerin siyasi, etnik ve inançsal ayrımcılık ve hak ihlali uygulamalarına dair bakanlığınız tarafından bir kayıt tutulmakta mıdır? Bu tür ayrımcı uygulamalara karşı bir tedbiriniz var mıdır?
- TSK içinde iddia edildiği gibi şüpheli ölümler intihar sonucu gerçekleşiyorsa; bu durumda mevcut askerlik rejiminde askerlerin ruhsal sağlığını bozan ve onları intihara sürükleyen etkenler araştırılmakta mıdır? Asker intiharlarıyla ilgili yapılan çalışmalar var mıdır? Varsa buna ilişkin verileri kamuoyu ile paylaşacak mısınız?
- Zorunlu askerlik sırasında şüpheli şekilde veya intihar sonucu ölen askerlerin doğum yeri olarak bölgelerine (doğdukları illeri) göre bir istatistik var mıdır? Varsa en çok hangi illerde bu tür hadiseler yaşanmaktadır?
“Kışlalardaki hak ihlalleri cezasız bırakılıyor”
Gülüstan Kılıç Koçyiğit Kılıç, Meclis Araştırma Önergesi’nde de askeriyede yaşanan şüpheli ölümlere dikkat çekti.
Kılıç-Koçyiğit araştırma önergesinde özetle şu ifadelere yer verdi:
“Şüpheli asker ölümlerinin intihar mı yoksa cinayet mi olduğuna dair adli ve idari yönden etkin soruşturma yürütülmemekte, zorunlu askerlik uygulaması esnasında kışlada hak ihlalini ve kötü muameleyi araştıracak bağımsız sivil mekanizmalar bulunmamaktadır.
“Kışlaların kapalı ve katı hiyerarşiye bağlı kurumlar olması nedeniyle zorunlu askerlik sırasında askerlerin maruz kaldığı her türlü hak ihlali, baskı ve kötü muamele de denetimden uzak kalmakta ve cezasız bırakılmaktadır.
“Milli Savunma Bakanlığı’nın 2012 yılı verilerine göre; 1992 ile 2002 yılları arasında 2.211 askerin intihar ettiği iddia edilmiştir.
“Şüpheli asker ölümleri ile ilgili son 7 yıllık dönemde ise güncel resmî hiçbir veri basın ve kamuoyu ile paylaşılmamıştır.
“Şüpheli asker ölümleri intihar olsa dahi TSK içinde artan asker intiharlarının sebeplerinin araştırılması ve bu intiharları önleyecek tedbirlerin alınması gerekmektedir.
“TSK içinde yaşanan şüpheli asker ölümleri/intiharlarının tüm boyutlarıyla etkin olarak araştırılması ve gerekli soruşturmanın yapılarak asker ölümlerinin gerçek nedenlerinin tespit edilmesi, başta siyaset kurumu ve TSK olmak üzere kamu kurum ve kuruşlarının bu konudaki rol ve sorumluluklarının ele alınarak bu tür ölümler yaşanmadan önlenmesi için gerekli yasal ve idari tedbirlerin alınması, şüpheli asker ölümleri/ intiharları ile ilgili erişilebilir bir veri tabanı oluşturulması, mağdur ailelerinin mağduriyetlerini giderecek maddi ve manevi desteğin sağlanması, vicdani ret hakkının tanınması amacıyla Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve talep ederiz.”
* Araştırma önergesinin tamamı için tıklayın
Sarısaç: Yoksullar için askerlik hala zorunlu
HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç da araştırma önergesinde özetle şu ifadelere yer verdi:
“Milli Savunma Bakanlığı’nın bir soru önergesine verdiği cevapta sadece 2002 – 2013 döneminde 1035 intihar vakasının yaşandığı belirtilmektedir.
“Şüpheli asker intiharı vakalarının sonuncusu ise Van’da yaşanmıştır.
“Kışlalarda hak ihlalleri ve intihar vakaları yıllardır devam eden bir olgu olarak kendini göstermektedir.
“Özellikle son yıllarda ‘bedelli askerlik’ uygulamasına geçilmesine rağmen ücretin çok yüksek olması, askerliği maddi durumu olmayan yoksul kesimler için bugün de ‘zorunlu’ kılmaktadır.
“Buna karşın yıllarca dile getirilse de vicdani ret hakkı tanınmadığı gibi kamu hizmetine katılımla askerlik görevinin yapılması noktasında da çözümler geliştirilmemiştir.
“Bugün Türkiye, üyesi olduğu Avrupa Konseyi ülkeleri içinde vicdanı ret hakkını tanımayan tek ülke konumundadır.
“Bununla birlikte AİHM de Ocak 2006’da vicdani retçi Osman Murat Ülke hakkındaki kararında AİHS’in ihlal edildiğini vurgulayarak Türkiye’yi tazminata mahkum etmiştir.
“Bugün şüpheli asker intiharları vakalarının esas sebeplerinin ortaya çıkarılmamasının nedeni, faillere yönelik cezasızlık politikalarıdır.
“Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’nin Mart 2015’te açıkladığı verilere göre; mobing mağduru askerlerin % 42’si hakaretten, %30’u dayaktan, %28’i orantısız cezalardan, %24’ü sağlık hizmeti alamamaktan, %14’ü aşırı fiziksel aktiviteye zorlanmaktan, %14’ü tehdit edilmekten, %7’si rütbeli personelin şahsi işlerine koşturulmaktan, %7’si uykusuz bırakılmaktan şikâyetçi olmuşlardır.
“Araştırmaların spesifik boyutunda ise hak ihlallerine maruz kalmanın nedenleri Kürt, Alevi, Ermeni vb. olmak da olabilmektedir. Çünkü bugün de yaşanan birçok olayda nefret suçlarının izleri görülebilmektedir.
“Zorunlu askerlik görevi sırasında intihar ettiği iddia edilen şüpheli tüm asker ölümlerinin nedenlerinin araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması amacıyla meclis araştırma komisyonun kurulmasını talep ediyoruz.”
* Araştırma önergesinin tamamı için tıklayın
TIKLAYIN - Hulusi Akar’a Van’daki Şüpheli Asker Ölümü Soruldu
(EKN)