Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Özdoğan ve Kobanî davası avukatları Cenk Yiğiter ve Çiğdem Kozan, davayla ilgili basın toplantısı düzenledi.
HDP Genel Merkezinde bugün düzenlenen toplatıda, hukukçular, dava sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TIKLAYIN - “Kobanî davasında mahkeme, kendi yarattığı hukuku uyguluyor”
TIKLAYIN - “Mahkeme, iktidarın çizdiği sınırdan çıkamıyor”
Özdoğan: Gerçek sorumlular araştırılmıyor
Nuray Özdoğan, konuşmasında, Kobanî davasının sadece HDP değil HDP siyaseti etrafında toplanan tüm kesimlere dönük bir kumpas davası olduğunu söyledi:
“Bu, HDP’nin Twitter hesabından gönderildiği iddia edilen bir tweet iddiasıyla başlayan soruşturma. IŞİD’in soykırım tehdidi altındaki kadınların ve çocukların yaşam hakkını koruma amaçlı olan bir tweet üzerinden yürütülen yargılama, bu yargılamayı yürütenlerin bulunduğu tarafı da gösteriyor.
“Hayatını kaybetmiş insanların iktidarın siyasi hesaplarının bir parçası haline getirilmesi, o kişilerin ölümlerinin gerçek koşullarının ve gerçek sorumlularının araştırılmaması ayrıca acı verici bir tablo.
“Yargı içerisindeki bir çetenin yöneticisi olduğu iddia edilen bir yargı mensubunun başkanlığında yürüyen bu yargılamadaki işlemlerin yargısal işlemler olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu dosyadaki işlemlerin tamamı siyasidir, hiçbirinin hukuki bir niteliği yoktur.”
Yiğiter: Bu bir intikam davası
Avukat Cenk Yiğiter de özetle şunları söyledi:
“Bu dava her aşamada modern hukukun, çağdaş yargılama hukukunun kırmızı çizgilerinin açık açık ve pervasızca ihlal edildiği bir yargılama. Bu bir intikam davası ve intikam alınmak istenen HDP olsa da bütün yurttaşların hukuki güvenliğinin tehlikeye atıldığı bir süreç içindeyiz.
“AİHM Büyük Dairenin bu davayla ilgili bir kararı var. 6 Ekim 2014 günü HDP’nin yaptığı çağrıları değerlendiriyor. Bu çağrıların tamamen siyasi ifade sınırları içerisinde olduğunu söylüyor. Bu çağrılarla 7-8 Ekim’de yaşanan vahim şiddet olayları arasında bir nedensellik olmadığını söylüyor.
“AİHM’in kararının etrafından dolanmak için hem savcı hem de mahkeme kararlarında ‘AİHM’in incelemesine girmeyen, bilmediği deliller var’ diyor. Bu deliller sadece tanık beyanları, gizli tanık beyanları. Hiçbiri somut bilgi ve görgüye dayanmıyor. Bir iddia bile değil, büyük oranda spekülasyon. Mahkeme bu tanıklara bilirkişi muamelesi yapıyor.”
Kozan: Mahkeme istediği beyanı cımbızlıyor
Avukat Çiğdem Kozan ise yargılama sürecinde tanık beyanlarının yalanlandığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Tanıklar tamamen yalana dayalı beyanlarda bulundu. Mahkeme usule uygun olmayan teşhislerine, tanıklara sorularımızın yönetilmemesi gibi tutumlarına devam ediyor. Beyanlarına güvenilmeyen tanıklarla yargılamanın yürütülmesi düşman hukukudur.
“Tanık beyanları birbiriyle çelişiyor ve mahkeme sadece istediği beyanları içinden cımbızlayarak müvekkillerimizi tutuklu yargılamaya devam ediyor. Mahkeme HDP’yi, HDP fikriyatını, muhalifleri, Kürtleri ve kadınları yargılıyor.” (AS)