Faaliyet gösterdiği konularda, ki bu konular Fethullahçılardan Alman Vakıfları'na, Öcalan'dan Merve Kavakçı'ya kadar epey geniş bir yelpaze çiziyor, benimsediği üslup ve yaklaşım da bunda etken. Devlet adına verilen siyasal ve bireysel ahlak derslerinden hiç mi hiç hazzetmem.
Hele bunlar hukukun üstünlüğü ilkesini zorluyor ve zedeliyorsa. Basında çıkan haberlere bakılırsa devletin siyasal ahlakının yılmaz bekçisi Nuh Mete Yüksel, bireysel ahlakının kurbanı oluyor. Yöntem, onun da kullandığı bir yöntem, kasetle iddia.
Bir kadınla ilişkisinin kasetleri şikâyet konusu olmuş, "bunlar montaj" demiş, ama savcılık kasetleri "gerçek" bulmuş. Anlamadığım, Nuh Mete Yüksel ve eşi arasında kalması gereken, taraflar veya biri istiyorsa şikâyet konusu olması gereken bir konudan kamuya ne?
Bunun kamusal bir suç veya kabahat oluşturmasını anlayamıyorum. Cinsel hayatımızın su başını devlet tutmak zorunda mı, başka işi yok mu? İnsanın çapkınlığıyla "mesleğin şeref, haysiyet ve itibarı"nın ilişkilendirilmesi doğru mu?
Nuh Mete bey DGM savcılığı sırasında hukuki yolları zorlama, başsavcıları baypas etme, aranan işadamları ile görüşme gibi bir dizi konuda eleştiriye uğradı. Cezalandırılmasında bunlar etken olduysa açıklanması gerekmez mi? (MÇ/NM)