Türkiye'nin dört bir yanından çevre örgütleri, yöre dernekleri, meslek örgütleri ve partiler, "Doğanın ve Yaşamın Yağmalanmasına Karşı" Ankara'da biraraya gelerek, hükümeti, Hidroelektrik santraller (HES), termik santraller, maden aramalar, nükleer santraller aracılığıyla doğanın katledilmesine izin vermeyeceklerini dair uyardı.
*Fotoğraf galerisi için tıklayınız.
Kendi yörelerinin renkleriyle ordaydılar
"Doğanın ve Yaşamın Yağmalanmasına Karşı Yürüyoruz" ana pankartı ardında yürüyen kortejde, hemen her grubun kendi yörelerine ait kıyafetler, kendi dillerinde şarkılar ve kendi direnişlerini anlatan sloganlarla yürümeleri dikkat çekiciydi.
"Dere Bizim Evimiz Suyu Alınterimiz", "AKP Elini Suyumuzdan Çek", "Baraj Yapma Boşuna Yıkacağız Başına", "Dereler Kardeştir Halklar Kardeştir", "HES'leri Yapanlar Memleketi Satanlar", "Karadeniz Uşağu Deresini Sattırmaz", "Munzur Özgür Aksın Hasan Keyfine Baksın", "Dere Akacak Tayyip Bakacak", "Suyumuz Vadimiz Satılık Değil", "Tüpçü Başbakan İstemiyoruz", "Susma Haykır Nükleere Hayır" şeklinde sloganlarla Kolej Meydanı'na varan katılımcılar burada bir miting gerçekleştirdi.
"Yaşam alanlarımızı ne pahasına olursa olsun koruyacağız"
Katılan çevre örgütleri adına konuşma yapan "Derelerin Kardeşliği Platformu" dönem sözcüsü Mehmet Gürkan, "Biz burda geleceğimize sahip çıkıyoruz. Binlerce yıllık türkülerimizle ülkenin dört bir yanından dedelerimizin, atalarımızın ruhlarını alıp geldik. Ankara'nın sokaklarında bu ülkeyi daha çok sevdiğimizi gösteriyoruz" diyerek tüm katılımcıları selamladı.
"Barajlar Projesi 38'in ikinci versiyonudur"
"Munzur Koruma Kurulu" adına konuşma yapan Bülent Akdağ da Dersim'de doğanın sadece baraj ve HES'lerle değil, askeri operasyonlar bahane edilerek ormanların yakılması nedeniyle de katledildiğini ve insansızlaştırılmaya çalışıldığını belirtti.
Üstün: Bu son uyarımızdır!
"Suyun Ticarileşmesine Hayır Platformu"ndan Prof. Dr. Beyza Üstün, "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma yasa tasarısını meclise getirdiklerinde uyarmıştık. Tüm doğayı sermayeye teslim eden bu yasayı çekmezseniz bir kez daha uyaracağız demiştik " dedi.
"Termik santrallerle yaşamayı dayatmak cinayettir"
Ardından söz alan "Yeşil Gerze Çevre Platformu" dönem sözcüsü Şengül Şahin ise, "Anadolu'da 60 termik santrali bizlere dayatmak, doğaya, sağlıklı yaşam hakkımıza ihanettir. Termik santral demek asit yağmuru demektir. Ağır metaller ile suyumuzun, toprağımızın kirlenmesi demektir." diyerek anayasal demokratik hakları çerçevesinde direneceklerini söyledi.
Şahin, Sinop Gerze'de Anadolu Grubu'nun içme suyu tesislerinin, tarım arazilerinin tam ortasına kurmak istediği termik santrale karşı direnişlerini anlattı.
17 Nisan'da Akkuyu için insan zinciri
Mitingin son konuşmasını "Nükleer Karşıtı Platform" adına Mersin'den yapan Sabahat Aslan, nükleer santraller yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılmasını talep etti.
"Hepinizi nükleer lobilerini direncimizle boğmak için 17 Nisan'da saat 12'de Mersin-Akkuyu arasında kuracağımız insan zincir eylemine davet ediyoruz"
Bergama direnişinin sembolü Burhan Kuzu, Sinop'ta düzenlenen "Nükleersiz Yaşam Şenliği"nde yaşamlarını kaybeden Soner ve Öner Balta ile Güneş Kor, müzisyen Kazım Koyuncu ve Japonya'daki nükleer kazada yaşamlarını kaybeden binlerce kişinin alkışlarla anıldığı miting, Grup Sisli Rüya ve Kibele'nin müzikleriyle sona erdi.
Katılımcılar
Derelerin Kardeşliği Platformu, Munzur Koruma Kurulu, Suyun Ticarileşmesine Hayır Platformu, Bursa Su Platformu, Sinop Nükleer Karşıtı Platform, Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Yeşil Gerze Koruma Platformu, Fethiye Saklıkent Koruma Platformu, Perisuyu Koruma Platformu, Hasankeyf Yaşatma Girişimi, Çanakkale Çevre Platformu, GDO'ya Hayır Platformu, Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu, Ege-Çep, Çiftçi Sen.(BB/NV)