Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, 12 Eylül davası kapsamında dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasıyla ilgili olarak "sembolik ama önemli" dedi.
bianet'e konuşan Tan, Türkiye'nin geçmişiyle hesaplaşması gerektiğini ve bu yolla darbe yapanların ve darbeye heveslenenlerin bu işin yanlarına kar kalmayacağının, bir gün mutlaka hesap sorulacağının ortaya konması gerektiğini söyledi.
"Yargılama demokratik Türkiye inşasına katkı sağlamalı"
Altan Tan, Kenan Evren, Tahsin Şahinkaya gibi 90 yaşını geçmiş kişileri cezalandırarak rahatlama derdinde olmadıklarını, darbenin aktörlerinin yargılanma sürecinin bugününün ve geleceğin daha iyi olmasına yaraması gerektiğini ifade etti.
"Şu anki davanın seyri, bugün ve yarın daha iyi, daha demokratik bir Türkiye'nin inşasına katkı sağlamalı."
"Yoksa şimdi Evren'den hesap sorarken bugün faşist uygulamaları devam ettirirsek, bugün olağanüstü yetkilerle donanmış mahkemeleri devreye koyarsak, binlerce insanı tutuklarsak yine değişen bir şey olmaz. Sadece Kenan Evren'den intikam alırız, Tayyip Erdoğan yoluna devam eder."
"Onun için bu dava, geçmişte hayatımızı karartan insanlardan hesap sorulması anlamında ve bundan sonra bu işleri yapmaya kalkışacak kişileri uyarmak bakımından önemli."
"Sadece 'dövenler' değişti"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Referandumda hayır diyenlerle boykot edenler bugün müdahillik için sıraya giriyor" sözlerine de değinen Tan, "Erdoğan aynaya baksın; bakalım Kenan Evren'e ne kadar benziyor" dedi.
Tan, 12 Eylül dönemiyle bugün arasında benzerliklere şu sözlerle dikkat çekti:
* Erdoğan gazete patronlarını çağırıp tehdit ediyor, bütün mahkemeler 12 Eylül mahkemeleri gibi çalışıyor. Bugün sadece insanlara karakollarda elektrik verilmiyor ama binlerce insan yargılanıyor.
* Bugün polisin sokaklarda milletvekillerini dövdüğü bir Türkiye'den söz ediyoruz. Dün Kenan Evren dövdüklerine, öldürdüklerine "Asmayalım da besleyelim mi, bunlar terörist" diyordu. Bugün de aynı şeyleri Erdoğan söylüyor. O da herkesi "terörist" ilan ediyor. Bugün sadece "dövenler" değişti. (EKN)
* Altan Tan'ın babası Bedii Tan, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi'nde gördüğü yoğun işkence sonucunda Temmuz 1982'de 49 yaşında hayatını kaybetti. Bedii Tan'ın cezaevine girmesine neden olan davada yargılanan tüm isimler yedi buçuk ay sonra beraat ederken, Bedii Tan Diyarbakır Cezaevi'nde 33 numaralı koğuşa girdikten 33 gün sonra öldürüldü. Bedii Tan Diyarbakır'da yerel gazetecilik yapıyordu. Daha sonra serbest muhasebecilik yapmaya başlamıştı. Askeri yetkililer Tan'ın hastalık nedeniyle öldüğünü açıklasa da altı ay sonra verilen otopsi raporunda işkence sonucu öldüğü anlaşıldı. Bunun üstüne darbe sonrası Diyarbakır Cezaevi'nde işkence gerçeği ilk kez Diyarbakır Askeri Mahkemesi'nin gündemine gelmiş oldu. Ancak cezaevi yetkililerine herhangi bir ceza verilmezken cezaevinde görevli bir gardiyan er altı yıl hapse mahkum edildi.