Fotoğraf: Allende ve korumaları bombalanan başkanlık sarayında/anonim
50 yıl önce bu haber yayına hazırlandığı saatlerde Şili'nin Sosyalist Devlet Başkanı halka ve ülkeye ihanet eden Şili ordusuna teslim olmayı reddederek hayatına son vermişti.
Şili bugün, Allende'nin hayatının son anlarında dahi geleceğe umutla bakmayı başardığı konuşmasındaki öngörüsünün -"Şu anda binlerce Şilili'nin asil vicdanına ektiğimiz tohum sonsuza kadar yaşayacak"- gerçekleştiğine tanık oluyor. Bugün Pinochet darbesi bütün sonuçlarıyla Şili toprağından temizlenirken, Salvador Allende'nin ahlakî mirasından da güç alıyor.
1970'te Şili tarihinde Devlet Başkanlığına seçilen ilk Marksist Salvador Allende, ülkenin kapitalizmden barışçı yoldan sosyalizme geçişini sağlayacağına inandığı bir siyaset izleyerek ülkede demokratik, ekonomik ve toplumsal reformlara girişti. Soğuk savaşın doruğunda ABD'nin rakipsiz nüfuz bölgesi saydığı Amerika kıtasında Küba'dan sonra ikinci bir "devrim"in komünizmi Batı yarımküreye yayacağı ve Allende'nin Sovyet nüfuz bölgesine gireceği korkusuna kapılan Amerika Birleşik Devletleri, Şili sermayesinin ekonomik sabotajlarına destek vermenin yanı sıra askeri darbe hazırlıklarına da ortak oldu.
Şili'deki "ılımlılar" ve muhafazakarlar, 1973 seçimlerinde parlamentoda çoğunluğu ele geçirerek Allende'den kurtulmayı umuyorlardı. Ancak Allende'nin kurduğu siyasi ittifakın seçimlerden zaferle çıkması darbe hazırlıklarını hızlandırdı. Allende hükümeti ekonomik sabotajlarla başa çıkamıyor ve enflasyonu bir türlü kontrol altına alamıyordu. Komünizm karşıtları, hükümetin, belli sanayi dallarını kamulaştırarak ve temel ihtiyaçları için yoksullara para yardımı yaparak, kapitalizmin dayanaklarını havaya uçurduğu paniğine kapılmışlardı. İşçi grevleriyle başa çıkamayan sermaye sınıfı Allende'nin ülkede dizginleri elden kaçırdığı söylentilerini arkalarına alarak darbeyi başlattı.
Darbe
Şili'nin tutucu silahlı kuvvetleri harekete geçmeye karar verdi. 11 Eylül 1973 günü sabah 10'da, Şili 2. Zırhlı Tümeni devlet başkanlığı sarayını kuşattı. Demokratik olarak seçilmiş Şili hükümeti devrildi.
11 Eylül 1973'te, sabah 6:20'de (TSİ 12:20), Başkan Salvador Allende telefonla uyandırıldı. Şili'nin en büyük liman kenti Valparaíso'daki donanma filosunun kendisine karşı ayaklandığı haberini aldı ve istifasını istedi. Allende derhal silahlı kuvvetlerin başkomutanı General Augusto Pinochet'ye ulaşmaya çalıştı - cevap alamadı. Allende, kabinesi ve iki kızı, doktoru, koruması ve özel sekreteri ve uzun zamandır hayat arkadaşı Miria Contreras da dahil kimi arkadaşları ve ailesiyle La Moneda başkanlık sarayına gitti. Sadece çoktan darbeciler tarafından tutuklanmış olan Savunma Bakanı Orlando Letelier orada değildi.
Sabah saat 8'de (TSİ 14:00), kendilerini askeri hükümet olarak tanımlayan darbecilerin açıklaması radyoda okundu. Bu, General Pinochet'inin darbenin lideri olarak ilk ortaya çıktığı andı. Birkaç dakika sonra, Allende darbeciler tarafından telefonla arandı. İstifası istendi ve karşılığında ailesiyle birlikte derhal ülke dışına uçmasına izin verileceği vaat edildi. Allende kesinlikle reddetti. Sabah 9:30'da (TSİ 15:30) darbeciler La Moneda'yı bombalamakla tehdit ettiler . Allende, Saray Muhafızlarına (Carabineros) ve tüm silahsız insanlara binayı terk etmelerini emretti. Birkaç sadık takipçisiyle birlikte son savaşına hazırlanmak için geride kaldı.
Allende'nin son konuşması
11 Eylül'de sabah saat 11:00 (TSİ 17:00) sularında Başkan Allende radyoda son konuşmasını yaptı. Hava kuvvetleri hükümet yanlısı radyo istasyonlarının çoğunu bombalamıştı ve sadece birkaç radyo Allende'nin son sözlerini Şili halkına duyurabildi.
Bu size son seslenişim. Hava Kuvvetleri, Portales ve Corporacion Radyolarının kulelerini bombaladı.
Sözlerimde acının değil, ihanete uğramışlığın izi var. Umarım bu sözlerim Şili askeri olarak ettikleri yemine ihanet ederek, kendisini donanma komutanı tayin eden Amiral Merino, ve daha dün, hükümete sadakat beyan ederek Emniyet Genel Müdürlüğüne getirilen kalpsiz Bay Mendoza için ahlakî bir ceza olacaktır.
Bu gerçekler karşısında, emekçilere söyleyecek bir tek şeyim kaldı: İstifa etmeyeceğim! Bu tarihi anda, insanların bağlılığını hayatımla ödeyeceğim. Eminim ki şu anda binlerce Şilili'nin asil vicdanına ektiğimiz tohum sonsuza kadar yaşayacak.Güçleri var, bizi ezebilirler. Ancak, toplumsal süreçler ne suç işlemekle, ne de güç kullanmakla durdurulabilir. Tarih bizimdir, ve tarihi insanlar yaratacak.
Ülkemin emekçileri; adalete beslenen yüce arzuya sadece tercüman olmuş, anayasaya ve yasalara saygı duyacağına söz vermiş bir insana gösterdiğiniz sadakat ve beslediğiniz güven için sizlere teşekkür etmek istiyorum. Sözlerimi tuttum.Şu an size söyleyebileceğim son şey şu: Yabancı sermaye ve emperyalizm, gerici unsurlarla birleşerek, varlık ve ayrıcalıklarını korumak uğruna Silahlı Kuvvetlerin geleneklerini bozmasına neden oldu. General Schneider ve aynı güçlerin elinde oyuncak olan Komutan Araya şu anda evlerinde yönetime el koymayı bekliyorlar.
Herkesten önce ülkemin alçakgönüllü kadınlarına sesleniyorum. Bize inanmış olan, herkesten çok çalışan kadınlara, çocuklarına verdiğimiz değerin farkında olan annelere.Ülkemizin meslek sahiplerine sesleniyorum, vatanını seven meslek sahiplerine, kapitalist çevrelerin kendilerine sunduğu avantajları korumak için, sosyal sınıf ayırımı gözeterek okullarda kışkırtmalara girişenlere karşı mücadele veren meslek sahiplerine.
Gençlere sesleniyorum. Şarkılar söyleyen, mücadelemize neşe ve ruh katan gençlere. Şilili erkeklere sesleniyorum! Emekçilere, köylülere, aydınlara, faşizmin ülkemize el koymasıyla zulme uğrayacak olanlara! Teröristler, sesini yükseltmekle yükümlü olanlar susarken köprüleri havaya uçurdu, tren raylarını kesti, petrol ve mazot boru hatlarını patlattı.
Tarih onları yargılayacak.
Magallanes Radyosu büyük ihtimalle susturulacak ve sakin sesim size ulaşamayacak. Bu önemli değil. Siz beni duymaya devam edeceksiniz. Her zaman yanı başınızda olacağım. En azından, şerefli ve sadık bir insan olarak hafızalarınızda kalacağım.
Ülkemin emekçileri; Şili'ye ve Şili'nin alın yazısına inanıyorum. Vatan hainliğinin egemen olduğu bu kara ve acı anın üstesinden başkaları gelecek.
Bilin ki çok yakında, çok daha iyi bir toplum yaratmak üzere özgürce yürüyeceksiniz.Yaşasın Şili! Yaşasın Şilililer! Yaşasın Emekçiler! Bunlar benim son sözlerim. Fedakarlığımın boşa çıkmayacağına eminim. Bu en azından suçu, korkaklığı ve hainliği cezalandıracak ahlakî bir ders olacak.
Moneda'ya Saldırı
Saat 11:55'ten (TSİ 17:55) başlayarak, Fuerza Aérea de Chile'ye (Şili Hava Kuvvetleri) bağlı Hawker Hunter savaş uçakları La Moneda başkanlık sarayına saldırdı. Hükümet yanlısı radyo istasyonları ve Unidad Popular aktivistlerinin ve sempatizanlarının çoğunluğunun yaşadığı başkentin bazı bölgelerinin de bombalandığı haber verildi. Darbede ilk can veren cumhurbaşkanının en yakın arkadaşlarından biri, tanınmış gazeteci ve Kanal 7 televizyon istasyonunun başkanı Augusto Olivares ("El Perro") oldu. Moneda'nın zemin katında bir saldırı tüfeğiyle kendi hayatına son verdi. Kaosun ortasında, Allende onun için bir dakika saygı duruşu yapılmasını istedi.
Allende'nin ölümü
Saat 14.00 (TSİ 20:00) sularında ordu saraya saldırmaya başladı. Kısa bir savaştan sonra Allende yanındakilerin teslim olmasını emretti. "Bağımsızlık Salonu"nda kendi başına kaldı ve orada intihar etti.
İntiharı gözlemleyen doktorları Patricio Guijón ve José Quiroga Allende'nin hayatına son verişine tanık oldular. Hayatta kalan bu iki doktorun yanısıra yakın çevresinden beş kişi daha Allende'nin intiharına tanık oldu:
• Kabine üyesi Arsenio Poupin Oissel, birkaç gün sonra öldürüldü.
• Moneda'nın idari müdürü Enrique Huerta Corvalán, birkaç gün sonra öldürüldü.
• Güvenlik görevlisi David Garrido hayatta kaldı.
• Güvenlik görevlisi Ricardo Pincheira hayatta kaldı.
• Başkanlık Muhafızları üyesi Pablo Manuel Zepeda Camillieri, hayatta kaldı.
Tartışmalar
Bununla birlikte, bazı yandaşları, Allende'nin işgalci askerler tarafından vurulduğunu ve daha sonra intihar ettiğini düşünüyordu. 1990'da, askeri diktatörlüğün sona ermesinden sonra, cumhurbaşkanının intihar ettiği, sonuçları görgü tanıklarının ifadeleri ve polis soruşturma raporuyla tutarlı başka bir otopsiyle doğrulandı. Akrabaları (hayat arkadaşı, kızı) bu süreci doğruladı.
Ancak Allende'nin hangi koşullar altında can verdiğine ilişkin kuşkular bitmedi. Bunun üzerine 23 Mayıs 2011'de Allende'nin mezarı açıldı ve nâşı üzerinde yapılan incelemeler sonucunda Şili Adli Tıp Kurumu Temmuz 2011 ortalarında Allende'nin kendisini bir Kalaşnikov otomatik tüfekle vurduğunu açıkladı. Silah otomatiğe alınmıştı ve bu nedenle vücudundan iki mermi çekirdeği çıkarılmıştı. Uluslararası adli tıp ekibine göre Allende'nin ölümüne ikinci bir kişinin karıştığına dair bir kanıt yoktu. Bu tespitler, görgü tanıklarının ifadelerini bir kez daha doğruluyordu.
Allende anıtı
Allende'nin anısına dikilmiş olan bir heykeli bugün Moneda Sarayı önünde Şili Devlet görevlilerinin anıtlarının bulunduğu Plaza de la Ciudadanía meydanına giden yolun başındaki kaldırımda yer alıyor. Santiago kent mezarlığındaki mezarı da Latin Amerika ve dünyanın dört bir tarafından gelen binlerce sevenince ziyaret ediliyor.
(AEK)