Şili, bugün sosyalist Salvador Allende'nin Halk Birliği hükümetine karşı gerçekleştirilen askeri darbenin 50. yıldönümünü anıyor. Bundan tam yarım asır önce, 11 Eylül 1973'te Augusto Pinochet'nin 17 yıllık diktatörlüğü başlamıştı.
Darbe sonrası en 3 bin 200 kişi idam edilmiş ya da kaybedilmişti. Binden fazlası hiçbir zaman bulunamadı.
İspanya merkezli El Pais gazetesi, Şili'de demokratik bir arada yaşamı geliştirmeye yönelik bir fikir için toplumun farklı kesimleri temsil eden kanaat önderlerinden oluşan 50 kişilik bir gruba danıştı.
"1973-2023: 50 yıl sonra, Şili'de bir arada yaşamı iyileştirmek için 50 fikir" başlığıyla yayımlanan görüşlerden bazıları şöyle:
11 Eylül: Dürüst bir düşünme anı
İçişleri Bakanı Carolina Tohá: "Tarihimize 50 yıl önce damgasını vuran acı ve nefret, demokrasi ve insan haklarının soyut kavramlar veya ideolojik kaprisler olmadığını, birbirimize zarar vermeden birlikte yaşamamızı sağlayan koruyucu faktörler olduğunu anlamamızı sağlıyor. Her kim 11 Eylül anmasını dürüst bir düşünme anı haline getirir ve acı çekenlerin insanlığıyla bağlantı kurarsa, bizi iyi bir toplum olmaya daha da yaklaştırır."
Bu yüzyıl için bir haklar bildirgesi
2009 Beşeri ve Sosyal Bilimler Ulusal Ödülü sahibi Agustín Squella: "Bir arada yaşama, demokratik ve açık bir toplumun arzuladığı şeydir, hayali bir birliktelik değil.İyi bir bir arada yaşama için uzun bir hakikat, adalet ve onarım yolu gerekliydi ve Şili bu konuda ilerleme kaydetmiş olsa da hala gidilecek önemli mesafeler var. Kurumsal açıdan daha iyi bir demokrasiye ve bu yüzyıl için bir haklar bildirgesine ihtiyacımız var."
Bizi birleştiren şeylere öncelik
Akademisyen David Gallagher: "Bence en önemli şey hepimizin Şili'de bir araya gelmek için çaba göstermesi ve bunun eşit muamele ile çok ilgisi var. Kibirli insanlar uyanmalı ve empati kurmayı öğrenmelidir. Farklılıklarımıza saygı duymalı ve bizi birleştiren şeylere öncelik vermeliyiz."
Hakikat ve Hafıza Komisyonu
Tabipler Birliği Başkanı Patricio Meza: "Şimdiki zamanda yeniden buluşmak ve daha az bölünmüş bir gelecek inşa etmeye başlamak gerek. Bunun için empati kurmak ve diğerlerinin bakış açılarını anlamak, aynı fikirde olmak zorunda kalmadan onlara saygı duymak gerekir. Ayrıca, kurumlar o dönemde oynadıkları rolü gözden geçirebilir ki Tabipler Birliği olarak bu amaçla oluşturduğumuz Hakikat ve Hafıza Komisyonu aracılığıyla bunu yapıyoruz."
Tarihsel bir vicdana sahip olmak
UDİ (Bağımsız Demokratil Birlik) Partisi lideri Jaime Bellolio: "Yaralar hala açık ve arayış bitmiş değil; eleştirel düşünceyi susturma ve resmi hakikatleri tesis etme çabası var; şimdiki zamanda kutuplaşma ve çatışma, anlaşma ve işbirliğinden daha fazla meyve veriyor. Çağrı, ortak bir geleceğe, ortak bir ülkeye yansıtılabilecek tarihsel bir vicdana sahip olmaktır."
Yapıcı ve samimi sosyal diyalog
Merkezi Üniter İşçiler Sendikası (CUT) Başkanı David Acuña: "İlerlemek için, diktatörlük mağdurları için adalet ve tazminata ihtiyacımız var. Bir darbenin ve işlenen suçların bir daha tekrarlanamayacağı açıkça kabul edilmelidir. Tekrarlanmaması ve insan haklarının korunması için hafızayı güçlendirmeliyiz. Çatışmanın çözümüne giden siyasi ve kurumsal yola her zaman sosyal diyalog eşlik etmeli ve sosyal adalete öncelik vererek siyasi olguları etkilemek için yapıcı ve samimi olmalıdır."
Anayasal reform
Ekonomist Andrea Repetto: "Demokrasiye dönüşün üzerinden otuz yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hala birbirimize yabancıyız. Anayasa reformu, demokrasimizde işbirliğine yönelik teşvikleri güçlendirmenin ve böylece temel hedefi kamu yararı olan saygılı bir siyasi tartışmayı desteklemenin anahtarıdır."
Yaralarımızı ortak miras olarak kabul edin
Profesör Mariana Aylwin: "Gölgesiyle, ışığıyla, hafızasında ve tarihinde kendini tanıyan bir ülkede, ortak bir gelecek inşa etmek için yaşamaktan vazgeçmiş gibiyiz. Aynı ülkenin çocukları olarak yeniden bir araya gelmenin, yaralarımızı ortak miras olarak üstlenmenin, demokrasinin değerlerine, uygulamalarına ve kurumlarına olan güveni yeniden kazanmaya çalışmanın önemli olduğuna inanıyorum."
Gözaltında kaybedilenler için adalet
Yazar Alejandra Costamagna: "Bu parçalanmış ülkeyi yeniden bir araya getirmeye başlamanın tek yolu, diktatörlük tarafından gözaltına alınan ve kaybedilen insanlar hakkındaki gerçeği ortaya çıkarmaktır. Cezasızlık ve telafi olmaksızın bir arada yaşama, her zaman boş bir kelime olarak kalacaktır."
(NT)