* Fotoğraflar: Diyar Saraçoğlu.
Muğla'nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nda kömür ocağının faaliyetleri için başlatılan ağaç kesimi, İkizköylüler ve yaşam savunucularının nöbet tuttuğu alanın sınırına dek geldi.
Bu sabah 06.00 sularında Akbelen Ormanı savunucularının etrafı kolluk kuvvetleri tarafından sarıldı. Jammer (sinyal boğucu, sinyal bozucu) aracılığı ile Akbelen'dekilerin dışarısı ile bağlantısı kesildi.
İkizköylüler, Akbelen Ormanı'nda ağaç kesiminin durdurulması ve seslerini duyurabilmek için Milas-Ören karayolunu trafiğe kapattı.
Oturma eylemine TOMA ve tazyikli suyla saldıran jandarma ve polis, en az 20 kişiyi gözaltına aldı.
"Açıkça işkence"
Gözaltına alınanlar darp edildi. Yaralanan yaşam savunucularının hastaneye götürülmelerine ise izin verilmedi.
Akbelen Ormanı savunucularından ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Komisyonu'ndan Melis Tantan, bugün yaşanan jandarma saldırısı ve ablukayla ilgili şöyle konuştu:
Akbelen Ormanı'nda katliamın yapıcısı şirketler, koruyucusu devlet, aracısı da kolluk kuvvetleri oldu.
"Bu açıkça işkencedir. Gözümüzün önünde bir katliam gerçekleştirdiler ve bunu saatlerce sürdürdüler. Tüm alanı jandarmaya çevirdiler, bizi buradan dışarı çıkamaz ve kesimlere müdahale edemez hale getirdiler. Jammer getirdiler. Ne olan biteni dışarı haber verebildik, ne görüntüleri aktarabildik."
Ne olmuştu?
Akbelen Ormanı'nda YK Enerji'ye ait kömür madenine karşı köylüler, 2019'dan bu yana mücadele ediyor.
Dava süreci devam ederken 24 Temmuz sabah saatlerinde bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi ve ağaç kıyımı başladı. Bölgede eylem başlatan İkizköy direnişçileri de jandarmanın biber gazlı ve coplu saldırısına uğradı, gözaltına alındı.
Dün (28 Temmuz) Muğla 1'inci İdare Mahkemesi, Akbelen Ormanı'ndaki ağaç kesiminin durdurulması için yapılan başvuruyu üçüncü kez reddetti.
Mahkeme kararında, "Dosyanın incelenmesinden davacı ve bir kısım müdahil davacılara işletme sahasında yer alan ağaçların 24/07/2023 tarihinde kesilmeye başlandığı, ağaç kesiminin devam etmesi halince Akbelen Ormanı'nın yok olacağı, bu durumun ise esasta verilecek kararı etkisiz hale getireceği ileri sürülmek suretiyle yürütmeyi durdurma talebinde bulunulmuş ise de yukarıda anılan 2577 sayılı kanunun 27. maddesinde öngörülen şartların birlikte gerçekleşmediği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması işleminin üçüncü kez reddine karar verildi" denildi.
(TY)