Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Şırnak, Cizre’de üç yıl önce düzenlenen operasyonlarda hayatını kaybeden 189 Cizreliden biri olan Orhan Tunç ile ilgili dosyanın duruşması bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görüldü.
Tunç ailesinin avukatlarından Ramazan Demir bianet’e yaptığı açıklamada, bugünkü duruşmada mahkemenin Türkiye’ye “yürütülen operasyonun niteliği ve sivil kayıpların önlenmesi için ne gibi önlemler alındığına dair” sorular sorduğunu, hükümetin ise kaçamak cevaplar verdiğini ve sadece o dönemki “hendeklerden” bahsettiğini anlattı.
AİHM, Cizre’deki hak ihlalleriyle ilgili avukatlar Ramazan Demir ile Benan Molu’nun Tunç ailesi adına savunma yapacağı Orhan Tunç dosyası ile sokağa çıkma yasakları sırasında hak ihlaline maruz kalmasına dair başvuru yapan Ömer Elçi’nin dosyası hakkında karar verecek. Elçi’yi de mahkemede avukatlar Neşet Girasun ve Erkan Şenses temsil ediyor.
Bugünkü duruşmada hukukçular Newroz Uysal, Hüseyin Tül, Helen Duffy ve Senem Gürol da danışman olarak yer aldı.
“AİHM operasyonun vahametinin farkında”
Soldan sağa: Avukatlar Ramazan Demir, Benan Molu, Neşet Girasun ve Erkan Şenses. |
Ramazan Demir, bugünkü duruşmayı şöyle anlattı:
“AİHM’de hakimler, hükümete, yaşam hakkının korunması bakımından devletin ne gibi önlemler aldığını sordu. Bizim de bu yönde sorularımız oldu. Ayrıca, dosyayla ilgili Türkiye’deki yargının tavrı da değerlendirildi. Özetle, hükümetin sorumluluğuna dair sorular soruldu.
“Hükümet çoğunlukla cevap veremedi ya da kaçamak cevaplar verdi. Hükümet temsilcileri çoğunlukla o dönemki hendeklerden bahsetti.
“AİHM’in, operasyonun vahametinin, sivil kayıpların farkında olduğunu gördük.”
AİHM tartışmaları değerlendirerek varacağı kararı daha sonra açıklayacak.
Toplam 35 başvuru, iki dava var
Ramazan Demir, Tunç’un ölümünün iç hukukta nasıl karşılık bulduğunu da şöyle anlatmıştı:
“Her ölüm olayında olduğu gibi savcılık soruşturma açtı. Ancak, Cizre’deki bütün diğer dosyalar gibi bu dosya da ‘örgüt üyesi çatışmada öldü’ denilerek kapatıldı. Bu karara da Anayasa Mahkemesi nezdinde başvuru yaptık, ancak bugün itibariyle AYM’den halen bir cevap yok.”
Sur ve Cizre’deki sokağa çıkma yasakları sırasındaki ihlallere dair AİHM önünde toplam 35 başvuru var. Bazı başvurular toplu halde, bazıları bireysel olarak yapıldı.
“Bu başvuruların hepsiyle ilgili duruşma açılmadı” diyen Demir, “AİHM, Ömer Elçi ve Orhan Tunç başvurularını görüşerek bu dosyalardaki hukuki tartışmaları diğer başvurulara da uygulamaya karar verdi” diye konuştu.
Cizre'de ne olmuştu? |
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te başlayan sokağa çıkma yasağı devam ederken, İçişleri Bakanı Efkan Ala 11 Şubat 2016’da Cizre’deki abluka operasyonlarının sona erdiğini ifade etti. Fakat Cizre’deki yasaklar 2 Mart 2016 tarihinde akşamları devam edecek şekilde yeniden düzenlendi ve 2 Mart'a kadar ilçeye giriş-çıkışlar yasaklandı. Cizre’nin Cudi ve Sur mahallelerinde, sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından, büyük çoğunluğu 3 binanın enkazından ve civardaki evlerden, sokaklardan 25’i çocuk toplam 177 cenaze çıkarıldı. Hayatını kaybedenlerden 103 kişinin kimliği tespit edilirken 74 kişi kimliği teşhis edilmeden defnedildi. Toplam ölü sayısı 189 olarak açıklandı. TIKLAYIN - CİZRE İÇİN BAĞIMSIZ SORUŞTURMA TALEBİ Halkların Demokratik Partisi (HDP) raporuna göre, cenazelerin neredeyse tamamı ya yanmış ya da parçalandığı için tanınamaz haldeydi. Bodrumlarda insan kemikleri ve askeri mühimmat atıkları görüldü. Adli Tıp Uzmanları, bodrumlarda çocuklara ait olduğu kabul edilen kemik parçaları buldu. Raporda, Cudi Mahallesi’nde 75 yaşında bir yurttaş şu tanıklıkta bulundu: “Vahşet bodrumlarını asla unutmayacağız. Çünkü unutursak tarih içinde kayboluruz. Tarihte buna benzer nice kıyımlar ile tekrar karşılaşabiliriz. Bu vahşeti sürekli hatırlamalıyız. Ancak hatırlarsak geleceğimizi sağlam bir şekilde inşa edebiliriz…” |
(AS)