Haberin Kürtçesi için tıklayın
Şırnak, Cizre’de üç yıl önce düzenlenen ve 189 Cizrelinin hayatını kaybettiği operasyonlar ve sokağa çıkma yasağı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) tartışılacak.
Yarın (13 Kasım), operasyon sırasında yaralandıktan sonra sığındığı bodrumda hayatını kaybeden Orhan Tunç ile ilgili dosyanın duruşması görülecek.
Avukat Ramazan Demir bianet’e yaptığı açıklamada, AİHM’de bir dosyayla ilgili duruşma açılmasının bile tek başına önemli olduğunu, yarın mahkemede sokağa çıkma yasaklarının yasal dayanağı ile hukuka uygunluğunun, yürütülen operasyonlar sırasında kullanılan askeri gücün hukuka uygunluğunun, operasyonlar sırasında sivil kayıpları önlemek için alınan tedbirler olup olmadığının, meydana gelen ölümlerle ilgili etkili soruşturma yapılıp yapılmadığını da tartışılacağını ifade etti.
Demir, “AİHM, konunun tartışılmasını önemli görmedikçe duruşma açmıyor” diye ekledi.
AİHM, Cizre’deki hak ihlalleriyle ilgili avukatlar Ramazan Demir ile Benan Molu’nun Tunç ailesi adına savunma yapacağı Orhan Tunç dosyası ile sokağa çıkma yasakları sırasında hak ihlaline maruz kalmasına dair başvuru yapan Ömer Elçi’nin dosyası hakkında karar verecek. Elçi’yi de mahkemede avukatlar Neşet Girasun ve Erkan Şenses temsil ediyor.
“AİHM kararına uyulmadı, hayatını kaybetti”
Orhan Tunç, Cizre’deki bodrumlarda hayatını kaybeden 189 kişiden biriydi.
Avukat Demir’in 19 Ocak 2016’daki başvurusuna AİHM aynı gün tedbir kararı vererek Orhan Tunç’un yaşam hakkı ve fiziksel bütünlüğünün koruma altına alınması için devletin her türlü tedbiri almasına karar verdi.
“Bu karar kesin ve mutlak olarak bağlayıcı olmasına rağmen devlet tarafından uygulanmadı. Bu kararın gereği olarak bodrumda mahsur kalan Orhan Tunç ve diğer yaralılara ambulans gönderilmesi gerekiyordu.”
Demir, “Başvuru yapıldığında Tunç halen yaşıyordu. Yaşam hakkının korunmasına dair sağlık/tedavi hakkına ulaşabilmeleri için tedbir talepli başvuru yapmıştık. AİHM’in Hüseyin Paksoy ve Serhat Altun’la beraber bu konuda ilk verdiği tedbir kararlarından biriydi” dedi.
“Ancak tedbir kararı uygulanmadı. Karar yerine getirilmediği gibi Orhan Tunç bodrumlara yapılan operasyonlarda öldürüldü. AİHM ayrıca davanın esasının görülmesi için dosyaya öncelik tanımıştı.”
Yarın bu dosya, yaşam hakkının ihlali üzerinden görüşülecek.
Savcılık “örgüt üyesi çatışmada öldü” diye kapattı
Ramazan Demir, Tunç’un ölümünün iç hukukta nasıl karşılık bulduğunu da şöyle anlattı:
“Her ölüm olayında olduğu gibi savcılık soruşturma açtı. Ancak, Cizre’deki bütün diğer dosyalar gibi bu dosya da ‘örgüt üyesi çatışmada öldü’ denilerek kapatıldı. Bu karara da Anayasa Mahkemesi nezdinde başvuru yaptık, ancak bugün itibariyle AYM’den halen bir cevap yok.”
Avukat Demir, yarınki duruşmada da AYM’nin neden etkili bir hukuk yolu olmadığını, iç hukuktaki soruşturmanın neden etkili olmadığına dair argümanlarını sunacaklarını söyledi ve esasa ve usule ilişkin beyanda bulunacaklarını belirtti.
“Sokağa çıkma yasakları da tartışılacak”
Avukat Demir, “Bu duruşmada, sokağa çıkma yasaklarının yasal dayanağı da tartışılacak” dedi.
Sur ve Cizre’deki sokağa çıkma yasakları sırasındaki ihlallere dair AİHM önünde toplam 35 başvuru var. Bazı başvurular toplu halde, bazıları bireysel olarak yapıldı.
“Bu başvuruların hepsiyle ilgili duruşma açılmadı” diyen Demir, “AİHM, Ömer Elçi ve Orhan Tunç başvurularını görüşerek bu dosyalardaki hukuki tartışmaları diğer başvurulara da uygulamaya karar verdi” diye konuştu.
Cizre'de ne olmuştu? |
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te başlayan sokağa çıkma yasağı devam ederken, İçişleri Bakanı Efkan Ala 11 Şubat 2016’da Cizre’deki abluka operasyonlarının sona erdiğini ifade etti. Fakat Cizre’deki yasaklar 2 Mart 2016 tarihinde akşamları devam edecek şekilde yeniden düzenlendi ve 2 Mart'a kadar ilçeye giriş-çıkışlar yasaklandı. Cizre’nin Cudi ve Sur mahallelerinde, sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından, büyük çoğunluğu 3 binanın enkazından ve civardaki evlerden, sokaklardan 25’i çocuk toplam 177 cenaze çıkarıldı. Hayatını kaybedenlerden 103 kişinin kimliği tespit edilirken 74 kişi kimliği teşhis edilmeden defnedildi. Toplam ölü sayısı 189 olarak açıklandı. TIKLAYIN - CİZRE İÇİN BAĞIMSIZ SORUŞTURMA TALEBİ Halkların Demokratik Partisi (HDP) raporuna göre, cenazelerin neredeyse tamamı ya yanmış ya da parçalandığı için tanınamaz haldeydi. Bodrumlarda insan kemikleri ve askeri mühimmat atıkları görüldü. Adli Tıp Uzmanları, bodrumlarda çocuklara ait olduğu kabul edilen kemik parçaları buldu. Raporda, Cudi Mahallesi’nde 75 yaşında bir yurttaş şu tanıklıkta bulundu: “Vahşet bodrumlarını asla unutmayacağız. Çünkü unutursak tarih içinde kayboluruz. Tarihte buna benzer nice kıyımlar ile tekrar karşılaşabiliriz. Bu vahşeti sürekli hatırlamalıyız. Ancak hatırlarsak geleceğimizi sağlam bir şekilde inşa edebiliriz…” |
(AS)