* Fotoğraf: AA
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Doğu ve Güney Afrika Bölge Direktörü Muhammed Malik Fall, basın mensuplarına yaptığı açıklamada Eritre, Etiyopya, Kenya ve Somali'deki insani krizin arttığını söyledi.
Fall, "Eritre, Etiyopya, Kenya ve Somali'de gelecek altı ay içerisinde 20 milyondan fazla kişi acil insani yardıma ihtiyaç duyacak" diye konuştu.
Bölgede son 40 yılın en kurak döneminin yaşandığına dikkati çeken Fall, iklim krizine bağlı şiddetli kuraklığın su sıkıntısını da beraberinde getirdiğini ve çiftlik hayvanlarının da bu nedenle hayatını kaybettiğini kaydetti.
En çok çocuklar etkileniyor
Kuraklık nedeniyle insanların göç ettiğini, gıda sıkıntısının yaşandığını ve salgın hastalıkların yayıldığını belirten Fall, bu durumdan en fazla çocukları etkilendiğini vurguladı.
Eritre, Etiyopya, Kenya ve Somali'deki kuraklık nedeniyle 5,5 milyon çocuğun yetersiz beslendiğini belirten Fall, "Gelecek üç ay içerisinde yağmur yağmazsa bu sayı iki katına çıkacak” dedi.
BM'den de uyarı geldi
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı da (WFP), Afrika Boynuzu’nda tahminen 13 milyon insanın şiddetli açlıkla karşı karşıya olduğunu açıkladı. WFP, ailelerin evlerinden çıkmaya zorlandıklarını ve bunun topluluklar arasında artan çatışmaya yol açtığını da söyledi.
Peşpeşe üç yağış döneminde de beklenenin altında yağış alınması nedeniyle kıta genelinde görülen aşırı kuraklık, özellikle güney ve güneydoğu Etiyopya, güneydoğu ve kuzey Kenya ile güney-orta Somali‘deki kırsal nüfusu ve çiftçi popülasyonlarını olumsuz etkiledi. Ortalamanın ardında yağış tahminleri, önümüzdeki aylarda da zaten korkunç hale gelmiş koşulları daha da güç hale getirebilir.
WFP Doğu Afrika Bölge Bürosu bölge müdürü Michael Dunford “Hasatlar mahvoldu, çiftlik hayvanları ölüyor ve tekrarlayan kuraklıklar Afrika Boynuzu’nu doğrudan etkilediğinden açlık artıyor” dedi. Dunford, söz konusu bölgelerde yaşayan toplulukların geleceğe yönelik direncini inşa etmek için acil insani eylem ve tutarlı desteğin gerektiğine vurgu yaptı.
Afrika’da kuraklık
Kıta, 2011'de güçlü ve uzun bir kuraklık yaşamış, bölgede 250 bin insan hayatını kaybetmiş, Kenya ve Etiyopya gibi ülkelerde kitlesel göçler yaşanmıştı. Hayvan ölümlerinin sayısına ilişkin ise bir rakam belirtilmemişti.
Uzmanlara göre, iklim değişikliğine bağlı yağış rejiminin düzensizliği ve yağış azlığı nedeniyle 2020 itibariyle başlayan kuraklığın ise 2011'de yaşanandan çok daha ağır geçmesi bekleniyordu.
Aralık 2021 itibariyle, bölgede art arda geçen yağışsız mevsimlerin ardından yaşanan ciddi kuraklık yüzünden su kaynakları tükenme noktasına gelmiş, mera kaybı nedeniyle mahsuller büyük ölçüde azalmış ve bölgede toplu hayvan ölümleri yaşanmaya başlamıştı. Somali hükümeti, 23 Kasım'da etkisini artıran kuraklık nedeniyle ülke genelinde "acil durum" ilan etmiş, uzun süredir kuraklığa bağlı açlık ve susuzluk yaşanan ülkede ikisi çocuk 3 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.
Bunlara ek olarak, temel gıda fiyatlarındaki artışlar, enflasyon ve tarım işçiliğine yönelik düşük talep, insanların gıda satın alma kabiliyetini azalttı.
Kuzey Kenya, Somali’nin çoğu ve güney Etiyopya’daki kuraklık koşullarının en azından 2022’nin ortalarına kadar devam edeceği belirtilirken, Birlemiş Milletler (BM) verilerine göre, 2020’nin sonlarından bu yana mevsimsel yağışların üçüncü kez yeterli miktarda alınamadığı ülkede milyonlarca kişi acil yardıma ihtiyaç duyuyor.
Kuraklık nedeniyle çok sayıda hayvan da hayatını kaybediyor. Kuraklık, Afrika’nın birçok bölgesindeki göçebe çobanları, sığırları için su ve taze otlak bulmak amacıyla korunan vahşi yaşam alanlarına gizlice girmeye de zorluyor.
Vahşi yaşam koruyucularına göre, kuraklık nedeniyle milli parklara su ve otlak için yasadışı şekilde sokulan sığır sürüleri vahşi yaşam üzerinde yeni bir baskı oluşturarak Serengeti’deki antiloplar gibi hayvanların hayatlarını tehlikeye atıyor.
Afrika’nın iklim krizindeki payı
1 milyarlık nüfusuyla dünya nüfusunun yüzde 15'ini barındıran Afrika, iklim krizini tetikleyen küresel emisyonların sadece yüzde 3'ünden sorumlu. Ancak krizden en fazla etkilenen ülkeler bu kıtada bulunuyor.
Afrika ülkelerinin de içinde bulunduğu yoksul ülkelerin tarihsel karbon salımındaki payı çok düşük. Güncel salımlarda da dünyanın en zengin yüzde 1'i, en yoksul yüzde 50'sinin toplamından daha fazla karbon salımına yol açıyor.
BM Ekim 2021'de, Afrika genelinde 100 milyondan fazla “aşırı yoksul” insanın, 20 yıl içinde kıtanın birkaç buzulunu da eritebilecek şekilde hızlanan iklim değişikliği tehdidi altında olduğu konusunda uyarmıştı.
Öte yandan, en yoksul ülkeler geçinmek ve gıda için doğaya daha fazla bağımlı olduğundan, iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkabilmek için yeterli maddi kaynağa sahip olmadıklarından aşırı hava olaylarının etkilerine daha açıklar.
Son 50 yılda aşırı hava olaylarından kaynaklı ölümlerin üçte ikisi en yoksul 47 ülkede gerçekleşti. Bu olaylara kuraklık, yangınlar ve seller de dahil.
İngiltere merkezli Cambridge Sürdürülebilirlik Komisyonu'nun BM verilerine dayandırdığı Nisan 2021 tarihli raporuna göre, iklim değişikliğiyle mücadele için dünyanın en zenginlerinin yaşam tarzlarını köklü biçimde değiştirmeleri artık bir zorunluluk.
(TP)