Ülke meclislerinden Ermeni soykırımını tanıyan kararların çıkmasının bedelini Türkiye'deki Ermenilere ödeteceklerini söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sivil toplum örgütlerinden tepki geldi.
Ortak bir basın bildirisi yayınlayan örgütler Erdoğan'a nefret suçu işlediğini hatırlattı. "Üçüncü ülkelerin parlamentolarından çıkabilecek kararları bertaraf edebilmek için binlerce savunmasız insanı pazarlık konusu yapmak kabul edilemez" dediler.
Açıklamaya DurDe İnisiyatifi, Amargi Kadın Kooperatifi, Antikapitalist Öğrenciler, Barış İçin Kadın Girişimi, Barış İçin Sanat Girişimi, Barış İçin Vicdani Ret Platformu, Birbirimize Sahip Çıkıyoruz Platformu, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu, Çiğli Kadın Dayanışma Evi (ÇEKEV), Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), Diyarbekir İletişim Platformu, Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Örgütü, Ev Eksenli Çalışanlar Sendikası, Genç Siviller, Göçmen Dayanışma Ağı, İnsan Hakları Derneği, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, Kaos GL, Kumbara Sanat Atölyesi, Küresel BAK, Küresel Eylem Grubu, Lambdaistanbul, Nor Zartonk, Sendikalarda Şiddet ve Ayrımcılığa Karşı Kadın İnisiyatifi, Sosyal Değişim Derneği, Toplumsal Dayanışma Derneği, Yeryüzüne Özgürlük Derneği, Yeşiller Partisi, Yüzleşme Derneği, 70 Milyon Adım Koalisyonu ve 78'liler Girişimi imza verdi.
"Savunmasız insanları pazarlık konusu yapma"
Başbakan 16 Mart Salı günü Londra'da BBC Türkçe'ye verdiği söyleşide şöyle dedi:
"Bakın benim ülkemde, 170 bin Ermeni var; bunların 70 bini benim vatandaşımdır. Ama 100 binini biz ülkemizde şu anda idare ediyoruz. E ne yapacağım ben yarın, gerekirse bu 100 binine hadi siz de memleketinize diyeceğim; bunu yapacağım. Niye? Benim vatandaşım değil bunlar... Ülkemde de tutmak zorunda değilim. Yani şu anda bizim bu samimi yaklaşımlarımızı bunlar bu tavırlarıyla ne yazık ki olumsuz istikamette etkiliyorlar, bunların farkında değiller."
Bu sözleri utanç verici olarak niteleyen 31 STK Erdoğan'ı her türlü koruma, savunma ve toplumsal güvenceden yoksun olan Ermeni işçileri hedef gösterdiğini için eleştiriyor. Başbakan'a şunları hatırlatıyor:
* Kimse doğduğu toprağı keyfinden terk etmez; gittiği ülkede iş bulmazsa da orada kalmaz;
* İnsanca muamele, herkes kadar Ermeni göçmen işçilerin de hakkıdır;
* Üçüncü ülkelerin parlamentolarından çıkabilecek kararları bertaraf edebilmek için binlerce savunmasız insanı pazarlık konusu yapmak kabul edilemez;
* İfadeler, dünya çapında talepleri olan, medeniyetleri bir araya getirme, kavgalıları barıştırma ve Ermenistan'la ilişkilerini normalleştirme iddiasındaki bir ülkenin Başbakanı açısından muazzam tezatlar oluşturmaktadır.
31 STK, 21. Yüzyıl'da hâlâ tehcir fikriyatına yatkın görünen bu zihniyeti kınıyor, savunmasız insanlar üzerinden yapılan bu yüz kızartıcı pazarlıklardan bir an evvel vazgeçilmesini talep ediyorlar.(BÇ)