* Fotoğraf: Rawpixel.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), "Dinar'ın Doğal Varlığı ve Kömür Tehdidi: Bölgede Planlanan Kömür Madeni ve Termik Santralin Olası Etkileri" raporunu kamuoyu ile paylaştı.
Çalışma, Dombay Ovası bölgesinde keşfedilen kömür rezervinin değerlendirilmesi amacıyla planlanan kömür madeni ve 500 MW gücündeki termik santralin söz konusu alandaki biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetleri üzerinde neden olabileceği baskıya dikkat çekiyor.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Can Bilgin tarafından hazırlanan raporda ortaya konan bulgular, madencilik ve termik santral işletmelerinin hesaba katılmayan maliyetlerinin, kömüre yatırım yapmanın ekonomik boyutundan çok daha yüksek olduğuna işaret ediyor.
"154 hektar araziyi işgal edebilir"
"Dinar'ın Doğal Varlığı ve Kömür Tehdidi: Bölgede Planlanan Kömür Madeni ve Termik Santralin Olası Etkileri" raporunda öne çıkan başlıklar şöyle:
- İklim değişikliğiyle mücadelede küresel ısıtma ve kirlilik faktörü en yüksek fosil yakıt olan kömürden çıkışa yönelik adımlar dünya genelinde hız kazandı.
- 2053 yılında net sıfır emisyon hedefini ortaya koyan Türkiye ise kömürden çıkmak bir yana, yeni maden ve santral yatırımları planlıyor ve elektrik üretiminde kömür kullanmanın yollarını aramaya devam ediyor.
- Kömür santrali ve maden işletmesi projelerinden birinin de Afyon'un Dinar ilçesinde kurulması planlanıyor. Üstelik bölgede ülkemizin en büyük ve verimli tarım arazilerinden Büyük Menderes Havzası'nı besleyen ve Nitelikli Doğa Koruma Alanı statüsündeki Karakuyu Sazlıkları yer alıyor.
- Karakuyu Sazlıklarında toplam 138 farklı kuş türü kaydedilmiş durumda. Ulusal statüsü tehlike altında olan Pasbaş Patka ördeğine de ev sahipliği yapan sulak alanın kömür madeni ve termik santralin yaratacağı kirlilik ve su kullanımı baskısına dayanması olanaksız.
- Ekosistem hizmetleri kıymetlendirmesi yaklaşımıyla, Karakuyu Sazlıkları'nın sunduğu 11 hizmetten içme suyu, tarımsal sulama, karbon tutma ve rekreasyonel hizmetlerin yıllık değeri 5,7 milyon Euro'dan fazla.
- Termik santral ve kül depolama alanı normalde tarım ve benzeri iş kolları için ayrılmış 154 hektar araziyi işgal edebilir.
- Santralde kullanılacak teknolojiye bağlı olarak Karakuyu'nun mevcut su kullanımın yüzde 8 veya yüzde 27'si oranında ilave su çekilmesi gerekebilir.
Prof. Bilgin: "Bölge bu yükü kaldıramaz"
Raporu hazırlayan Prof. Dr. C. Can Bilgin konuyla ilgili şu görüşleri dile getirdi: "Dinar, Karakuyu Sazlıkları özelinde ulusal önemde bir sulak alanı ve ekosistemi barındırıyor. Sağladığı hizmetler ve barındırdığı türler ile bu doğal varlığın, sulak alan yönetim planındaki hatalı yaklaşım ve uygulamalar nedeniyle hâlihazırda baskı altında olduğu görülüyor. Bölge, kömür madeni ve termik santralin yaratacağı ek yükü kaldıramaz."
Tanyeli Sabuncu: "Toprağın üstü de en az altı kadar kıymetli"
WWF-Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Sabuncu ise "Bu rapor bize toprağın üstünün de en az altı kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Dinar örneği üzerinden yürüttüğümüz çalışma, yerli kaynaklardan da olsa kömürden elektrik üretiminin ekonomik olmadığını gösteriyor. Zira kömürün çıkarılması ve yakılması için feda edilecek doğal varlığın değeri, elde edilecek kazanımdan çok daha yüksek. Doğacak sağlık etkileri de düşünüldüğünde fatura daha da kabarıyor," dedi.
Çelişkiyi aşmak
WWF-Türkiye ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği tarafından mart ayında yayımlanan, "Çelişkiyi Aşmak: Türkiye'nin Yeşil Devrimi ve Yeni Kömür Yatırım Planları" başlıklı bir diğer rapor ise Dinar örneği üzerinden yerli kömürle çalışacak 500 MW güce sahip bir termik santralin ekonomik fizibilitesine ve kamu bütçesine maliyetine dikkat çekmişti. Buna göre:
- Karbon fiyatı, sağlık maliyeti ve tarımsal üretim kaybı gibi dışsallıkları da dikkate alındığında santralin kamu maliyesine yükü: 642 milyon ila 1,4 milyar Euro.
- Santralin işletmeye geçtikten sonra kâr etmesi için gereken süre: 18 yıl.
- Santralin net sıfır hedefine uyumlu tek alternatif olan yüzde 90 karbon yakalama teknolojisi ile hayata geçirildiği durumda 30 yıllık işletme ömrü sonunda edeceği zarar: - 230 milyon Euro.
"Çelişkiyi Aşmak: Türkiye'nin Yeşil Devrimi ve Yeni Kömür Yatırım Planları" başlıklı rapor bu bağlantıdan indirilebilir.
(TY)