* Fotoğraflar: Evrim Kepenek, Hikmet Adal / bianet.
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Kadınlar ve LGBTİ+'lar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle İstanbul Taksim'de toplandı.
21.50 Açıklamanın ardından Taksim'e çıkmak isteyen kadınlara polis biber gazıyla müdahale etti. Çok sayıda gözaltı var.
21.00: 21. Feminist Gece Yürüyüşü, okunan basın açıklamasıyla son buldu. Kadın ve LGBTİ+'lar, polisin tüm baskı ve engellemelerine karşı bir araya geldi.
20.14: Kadın ve LGBTİ+'lar Cihangir'de "Hayatlarımız değil, patriyarka yıkılsın" ve "Yüklen, yüklen, barikata yüklen" sloganı atıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da eylemde.
19:52: Mebusan Yokuşu'ndan kadın ve LGBTİ+'ların beşerli gruplar halinde geçmesine polis "izin" verdi.
19.44: Erkeklerin öldürdüğü kadınların İpek Er, Çağla Joker, Sevim Naşar, Hande Kader, Özgecan Arslan, Fatma Altınmakas, Ayşe Yılmaz, Ayşe Paşalı, Şule Çet, Pınar Gültekin, Ceren Damar, Gülistan Doku, Meral Şahin ve Azra Gülendam'ın isimleri anılarak "Burada" sloganı atıldı. Gruplar, deprem dönemindeki ihmallere dikkat çekti, "Deprem değil bu bir katliam" sloganı da attı. Ayrıca, "Hükümet istifa" sloganları da sıkça duyuldu.
19.35: Alçakdam Yokuşu'ndan geçişler açıldı. Kadın ve LGBTİ+'lar "Hükümet istifa" sloganlarıyla yürüdü.
19.26: Cihangir'den "Jin Jiyan Azadî" sloganları geldi.
19.20: Karaköy tarafından gelen kadın ve LGBTİ+'ların, polislerce Boğazkesen'e geçişine izin verilmedi.
19.15: Kadın ve LGBTİ+'lar, 8 Mart Gece Yürüyüşü için çağrı saati olan 19.30'u bekledi.
18.20: Cihangir Katlı Otopark önünde grupların sayısı arttı.
17.55: Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir grup kadın ve LGBTİ+ alana girmek için dakikalarca bekledi.
17.50: Polisler, Karaköy-Eminönü gibi semtlerden Taksim'e çıkmak isteyen yurttaşlara E-Devlet üzerinden ikematgâh bilgilerini göstermelerini istiyor. Aksi takdirde yurttaşların geçişine izin verilmedi.
21. Feminist Gece Yürüyüşü basın açıklaması Hayatlarımız değil, patriyarka yıkılsın diye feminist isyandayız! Sokakları ve geceleri feminist isyanla, coşkuyla ve dayanışmayla doldurduğumuz Feminist Gece Yürüyüşü'nün 21.'si için buradayız, sokaklardayız. Yirmi yıl boyunca çok şey gördük; savaş, işgal, yoksulluk, ırkçılık, artan emek sömürüsü, LGBTİ+ düşmanlığı, yönetilemeyen pandemi, ekonomik kriz ve giderek güçlenen patriyarka. Şimdi ise 6 Şubat'ta yaşanan deprem sonrasında on binlerce kişinin hayatını kaybettiği, yaralandığı, evsiz kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Patriyarkal kapitalizmin yol açtığı yıkım, bizlere doğal afet diye açıklanmaya çalışılıyor. Doğayı, kentleri rant uğruna mahvedenler, afete müdahale biçimleriyle de insan hayatına zerre önem vermediklerini gösteriyor. Deprem bölgesinde dayanışma kurmak için seferber olan insanları polisle tehdit edip baskı uygulayarak dayanışmayı kriminalize etmeye ve insanları birbirine düşman hale getirmeye çalışıyor. Üzgünüz, Öfkeliyiz! Biz kadınlar; insan hayatının hiçe sayılmasını, devletin krizleri yönetme, sorumluluğunu yerine getirme konusundaki acizliğini ve bunun sonuçlarını çok iyi biliyoruz! Bu iktidarı; Bir gecede İstanbul Sözleşmesi'ni iptal ederek milyonlarca kadının hayatını tehlikeye atmasından, 6284'e karşı saldırıların önünü açmasından, erkek şiddetini teşvik etmesinden tanıyoruz. Erkek şiddetine maruz kaldığı için şikâyete giden kadınları karakollardan evlere geri göndermesinden; mahkemelerde tecavüzcü ve katil erkekleri, erkeklik indirimleriyle affetmesinden; hayatına sahip çıkan kadınlara ağır cezalar vermesinden; nafaka hakkına saldırmasından; kürtajı engellemeye çalışmasından; kamu kreşlerini kapatıp çocuk bakımını özel sektöre ve yoksulları da cemaat ve tarikat kreşlerine mecbur bırakmasından; ev içindeki tüm iş yükünü kadınların sırtına yüklerken kadınları sermayeye ucuz iş gücü haline getirmesinden tanıyoruz. Kadınları aileye hapseden, aile dışında var olmalarını kabul etmeyen politikalarından, LGBTİ+'ları hedefe koymasından, çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştırmaya çalışmasından tanıyoruz. Diyanete sonsuz bütçe verip kreşleri kapatırken dini kurumlarda eğitimi teşvik edenler, bugün refakatsiz çocukları tarikatlara, dini kurumlara vermekte beis görmüyor. Bu iktidarı, bu erkek-devleti her yıl 8 Mart'larda yüzlerce polisiyle, TOMA'sıyla, barikatıyla bizi, isyanımızı engellemeye çalışmasından biliyoruz. Öfkeliyiz! Yaşadığımız afetin sonuçlarının, kadınlar için katmanlı olduğunu biliyoruz; hayatı sürdürme, yeniden kurma yükünün, afet durumunda da kadınların üzerinde olduğunu, temel ihtiyaçlarının nasıl ikincilleştiğini görüyoruz ve depremin üzerinden daha 1 ay geçmişken kadınların hayatlarının daraldığına tanıklık ediyoruz. Öfkeliyiz, yastayız. Ama isyandayız! Tüm bu yaşananlar, bizlere bir kez daha feminist mücadelenin ve dayanışmamızın; şiddetin, adaletsizliğin ve eşitsizliğin olmadığı bir dünya kurmanın tek yolu olduğunu gösterdi. Başka bir dünya kurma talebimizin haklılığını bir kez daha gösterdi. Her yıl olduğu gibi burada el ele, yan yana bir aradayız; erkek devlete, homofobiye, transfobiye, ırkçılığa, emek sömürüsüne, patriyarkal kapitalizmin yıkımına karşı buradayız. Sırtımızı ranta değil birbirimize yaslayarak, erkek egemen sistemin yarattığı her türlü şiddete karşı birlikte isyan ederek, dayanışarak, direnerek ve yaşamlarımızı adaletten, eşitlikten yana kurmak için buradayız. Mücadelemizden, hayatlarımızdan, birbirimizden, feminist bir dünya kurma tahayyülümüzden vazgeçmiyoruz. Öfkeliyiz, yastayız, buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz. Patriyarkal Kapitalist Yıkıma Karşı Feminist İsyandayız! |
(EMK/HA/TY)