Fotoğraf: ÇHD Ankara Şubesi
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile ÇHD üye ve yöneticileri Barkın Timtik ve Oya Aslan’ın tutuklu yargılandığı dosyanın 7 Eylül’de görülecek duruşması öncesinde Ankara'daki hukuk örgütleri basın açıklaması düzenledi, duruşmaya çağırdı.
Açıklamada şu örgütlerim imzası bulunuyor: Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi ve Ankara 78’liler Girişimi.
9 yıldır yargılanıyorlar
Basın açıklaması metnini okuyan ÇHD Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu çalışanı avukatların yargılandığı davanın 9. yılına girildiğini söyledi:
“Bu dosya 2013 yılının Ocak ayında Çağdaş Hukukçular Derneği’ne, Halkın Hukuk Bürosu’na ve yargılanan avukatların büro ve evlerine yapılan baskınlarla başladı. O süreçte 9 avukat arkadaşımız tutuklandı. Avukat arkadaşlarımızın tahliyelerinden sonra dosya olağan seyrinde ilerliyordu.
“2017 yılında yapılan yeni bir operasyon neticesinde görülen ikinci davanın hükmü Barkın Timtik ve Selçuk Kozağaçlı yönünden bozuldu. Bozulan dosya Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik ve Oya Aslan yönünden şu an derdest olan ve İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan dava ile birleştirildi.
“Bu birleştirmeden sonra yıllardır kendi seyrinde ilerleyen, henüz iddia makamının tanıklarının bile dinlenilmediği, pek çok eksiklik olan dosya İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yeni atanan heyet tarafından hızla bitirilmek isteniyor.”
“Gizli tanıklar duruşmada dinlenmedi”
Avukat Murat Yılmaz, sanık avukatların, meslek faaliyetleriyle suçlandığını belirtti:
“Selçuk Kozağaçlı'nın toplam tutukluluğu 6 yılı, Barkın Timtik’in toplam tutukluluğu 5 yılı buldu. Oya Aslan ise 2 yıl 9 aydır tutuklu. Davada 22 avukat, takip ettikleri davalar, müvekkilleri, mesleki faaliyetleri, hapishane ziyaretleri suç olarak gösterilerek yargılanıyor.
“Yargılama sürecinde savcılık tarafından sunulan ve delil kabul edilen gizli tanık ve itirafçılardan mahkeme huzurunda dinlenen olmadı. Görülen sayısız celseye rağmen savcılık tarafından iddianameye de yazılan tanıklar dinlenmediği gibi bu tanıkların dinlenmesi için de bir işlem yapılmadı, sanık avukatlar ve savunma tarafının tanık dinlenme talepleri ise ya gerekçesiz şekilde yok sayıldı ya da reddedildi.
Deliller 18 yıldır kayıp
“Yine dosyanın en önemli delili olduğu söylenen bir kısım belgelerin delil akıbeti de benzer şekilde belirsiz. İddiaya konu belgelerin savcılık önüne geldiği söylenen tarihten bu yana 18 yıl geçmiş olmasına rağmen sanık avukatlar ve müdafilerinin ısrarlı taleplerine rağmen bu belgelerin gerçekte var olup olmadığı ve delil niteliğinin bulunup bulunmadığı henüz tespit edilemedi.
“5 Ocak 2022 tarihli duruşmada mahkemece bu belgelerin bulunduğu iddia edilerek inceleme için Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Ne var ki halen içeriğinde anılan belgelerin olduğu söylenen dijitallerde tam olarak ne olduğuna dair sağlıklı bir inceleme yapılmadı ve bu belgelerin örnekleri incelenmesi için savunma makamına da verilmedi. Dijital belgelere dair düzenlenecek raporun da gelmesinin ardından mahkemenin hızlıca karara gitme isteği açıkça kendini gösterdi.”
Avukat Yılmaz, “Mahkemenin umursamaz ve karara giden tavrı ve dosyaya yapılan siyasi müdahaleler göz önüne alındığında kamuoyunun ilgisi ve sahiplenmesi önem kazanıyor” dedi.
Ne olmuştu? |
Avukatların Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (DHKP-C) üyeliği ve yöneticiliğiyle suçlandığı, Savcı Adem Özcan tarafından hazırlanan 624 sayfalık iddianame 19 Temmuz 2013’te kabul edilmişti. İddianamede, 22 avukat sanık olarak yer alıyordu. Avukatların dokuzu yaklaşık bir yıl kadar tutuklu kalmıştı. Ardından ikinci operasyon düzenlendi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ikinci davada mahkeme 20 Mart 2019’da karar verdi, 18 avukata toplam 159 yıl 1 ay 30 gün hapis cezasına hükmetti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, bu ikinci davayla ilgili Eylül 2020’deki kararıyla avukatlar Barkın Timtik, Selçuk Kozağaçlı ve Ezgi Çakır hakkındaki hükümler hariç diğer cezaların onanmasına hükmetti. Avukat Ebru Timtik ölüm orucunda hayatını kaybettiği için onunla ilgili karar verilmesine yer olmadığı ifade edildi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesince, TCK'nın 314/1 maddesi uyarınca "örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 18 yıl 9 ay hapse mahkum edilen Barkın Timtik’in “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı diğer davayla birlikte değerlendirilmesine karar verildi. Bu davada “örgüt üyeliği” suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezası verilen Selçuk Kozağaçlı’nın ise diğer davada “örgüt yöneticiliğinden” yargılandığı ifade edilerek yine birlikte değerlendirme kararı verildi. Sanık avukatlardan Ezgi Çakır’a yerel mahkemece 8 yıl hapis cezası verilmişti. Yargıtay, Çakır’ın, sanıklardan Ahmet Mandacı, Zehra Özdemir, Ayşegül Çağatay, Yağmur Ereren, Didem Baydar Ünsal ve Yaprak Türkmen gibi Türk Ceza Kanunu’nun 314-3, 220-2 maddeleri uyarınca “örgüte bilerek isteyerek yardım etme” suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti. Diğer sanıklara verilen ve Yargıtayca onanan hapis cezaları ise şöyle: Özgür Yılmaz: 13 yıl 6 ay, Behiç Aşçı: 12 yıl, Şükriye Erden: 12 yıl, Engin Gökoğlu: 10 yıl 6 ay, Aytaç Ünsal: 10 yıl 6 ay, Süleyman Gökten: 10 yıl 6 ay, Ayçan Çiçek: 9 yıl, Naciye Demir: 9 yıl. Birleştirilen iki davanın, cezası kesinleşmeyen sanıklar yönünden görülmesine devam ediliyor. Barkın Timtik, Oya Aslan, Özgür Yılmaz ve Selçuk Kozağaçlı tutuklu. |
(AS)