Haberin İngilizcesi için tıklayın
10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın firari sanıklarının yargılandığı davanın 12. Duruşması bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
TIKLAYIN - “10 Ekim’in gerçek failleri” için suç duyurusu
16 firari sanık ve tutuklu sanık Erman Ekici’nin yargılandığı davada bugün de tanıkların dinlenmesine devam edildi.
“İlhami Balı ile telefonda görüştüm”
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, IŞİD ile ilgili bilgileri istihbarat örgütlerine sattığını savunan Kuteybe Hammet tanık ifadesi vermeye gelmezken, IŞİD'in sınır emiri İlhami Balı'nın daha sonra yakılarak öldürülen er Sefer Taş'ın kaçırılmasıyla ilgili telefon görüşmesi yaptığı Muhammed Kasım Kurt ve firari sanık Walentina Slobodjanjuk'un sahte kimliğinde ismi yer alan ve görüştüğü tespit edilen Yıldız Bozkurt duruşmadaydı.
Evrensel’den Birkan Bulut’un haberine göre, SEGBİS ile ifade veren tanık Muhammed Kasım Kurt, sınır köyünde muhtar olduğunu belirterek önce İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe gibi birçok IŞİD'li ismi tanımadığını savundu.
Ancak daha sonra sınırda IŞİD'lilerle iletişimini anlatan Kurt, “İki askerimizi IŞİD götürmüştü, birini de şehit etmişti. Kilis Jandarma İstihbarat Şube Müdürü, şimdi İçişleri Bakan Yardımcısı olan Kilis Valisi idi... Askeri almak için Suriye'deki akrabalar aracılığıyla yardımcı oldum. İlhami Balı'yı tanıyorum” dedi.
Kaçırılan askerler için pazarlık yaptığını anlatan Kurt, “IŞİD'in Sınır Emiri denilen İlhami Balı ile yüzbaşı, astsubay ve uzman çavuşun huzurunda telefondan görüştüm. Uzman çavuşun ismini biliyorum Antepli olduğu için ama astsubay ve yüzbaşının ismini bilmiyorum” dedi.
IŞİD’e gitmesi için “taksi çağırmış”
Bir gün sabah saatlerinde gelen bir kişinin, kardeşinin IŞİD'e kaçtığı ve geri getirmek için kendisinden yardım istediğini anlatan Kurt, şahsın Kilis'e gitmesi için taksi çağırdığını ve bu sırada askere haber verdiğini ama kimsenin gelmediğini söyledi. Kurt daha sonra bu kişiyi jandarmaya söylediğinde “Lazım olursa buluruz” yanıtı aldığını dile getirdi.
İlhami Balı'nın numarasını Suriye'deki akrabalarından aldığını ve görüşürken yanında İl Jandarma Şubeden gelenler olduğunu söyleyen Kurt, bir grup kaçakçı ve IŞİD'liyi yakaladığı için Balı'nın kendisini tehdit ettiğini anlattı:
“Bana ‘senin kafanı oraya asacağım’ dedi. Ben buna bağırınca istihbaratçılar ağzımı tutuyordu. IŞİD benim akrabalarımı içeri attı. Ben de baktım başım belada, devlet de gelmiyor, elimde tutuğum adamları serbest bıraktım. Ben bıraktıktan iki gün sonra benim akrabalarımı bıraktılar” dedi.
Tanık hakkında suç duyurusu talebi
İkinci tanık Yıldız Bozkurt, “Walentina Slobodjanjuk ile herhangi bir iletişimi olmadığını ve kimlik bilgilerinin nasıl alındığını bilmediği” savundu.
Ancak Walentina Slobodjanjuk'un ile kendi telefonu arasında çok sayıda görüşme olduğu sorulunca Bozkurt, yabancılarla görüşmediğini ve telefonunu başkasının da kullanmadığnı söyledi.
Avukat Senem Doğanoğlu “Yıldız Bozkurt hem telefon numarasını reddetmedi hem de başkası tarafından kullanılmadığını söyledi. Diğer iki telefon numarasının da telefon kendisiyle doğru görülen biçimiyle bize bir şey anlatmadı. Adli makamları yanılttığını gördük. Bu nedenle Bozkurt hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz” dedi.
Tanıkların ve askerlerin dinlenmesine ret
Mahkeme ara kararında, firari sanıkların yakalama kararının devamına, Kırmızı Bülten ile aranması yönünde Adalet Bakanlığı’na gönderilen müzakereye cevabın beklenmesine hükmetti.
Ayrıca, hem tanık Muhammed Kasım Kurt’un salona getirilerek dinlenmesi hem de Kurt’un ifadesinde geçen askerlerin tespit edilerek dinlenmesi yönündeki talepleri reddetti.
Bir sonraki duruşmanın 24 Kasım’da yapılmasına karar verildi. (AS)