Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Konya'nın Meram ilçesinde 30 Temmuz akşamı Yaşar Dedeoğulları, eşi İpek Dedeoğulları, çocukları Serap Dedeoğulları, Serpil Dedeoğulları, Sibel Dedeoğulları, Metin Dedeoğulları ve Barış Dedeoğulları'nı katleden Mehmet Altun dün (5 Ağustos) tutuklandı.
Katliamdan 6 gün sonra saklandığı mezarlıkta yakalanarak gözaltına alınan Altun emniyetteki işlemlerinin ardından Konya Adliyesi'ne sevk edildi.
TIKLAYIN- "Burayı terk etmezseniz sizi öldüreceğiz diyorlardı"
Altun, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince "tasarlayarak canavarca hisle 7 kişiyi öldürme", "yakarak mala zarar verme", "konut dokunulmazlığının ihlali" ve "taşıma ruhsatsız silah bulundurma" suçlamalarından tutuklandı.
Altun, emniyette verdiği ilk ifadesinde Dedeoğulları ailesinin evine, 12 Mayıs'ta saldırıya ilişkin şikayetlerini geri çekmelerini söylemek için gittiğini ancak ailenin kendisini tanıması üzerinde ateş ettiğini söyledi: "Arkamda iz bırakmamak için yerde yattıkları sırada tekrar ateş edip, güvenlik kamera kayıtlarının silinmesi için de evi ateşe vermek istedim."
TIKLAYIN-Konya'daki katliamın zanlısı Mehmet Altun tutuklandı
"Mahalleyi terk etmelerini istiyorlar"
Dedeoğulları ailesinin avukatı Abdurrahman Karabulut, dosyada yaşanan gelişmeleri bianet'e değerlendirdi.
Katliamın ırkçı saiklerle gerçekleştiğinin bir kez daha altını çizen Karabulut, 12 Mayıs'ta yaşanan saldırıyı hatırlattı ve şöyle dedi:
"Katil 10 yıl önce annesine hakaret edildiği söylüyor. Dedeoğulları ailesi ise, kendilerine ve Kürtlere hakaret edildiğini söylüyor. Kürtlere hakaret edildiği tartışmaları şikayet konusu olmuyor. Fakat daha sonra yaşanan tartışmalar şikayete konu oluyor ve sonra uzlaşarak şikayetler çekiliyor.
"12 Mayıs’a kadar zaman tehditler olsa da büyük bir gerilim olmuyor. Ancak aileyi tehdit ederek, mahalleyi terk etmelerini istiyorlar. 12 Mayıs’ta Dedeoğulları ailesinin bahçesine torpil atıyorlar, torpil atılmasının üzerine aile bahçeye çıkıyor. Bahçeye çıkar çıkmaz, bahçe duvarından atlayan, çalıların arkasına saklanan 60 kişilik bir grubun saldırına uğruyorlar. Bunun öncesinde yaşanmış hiçbir olay yok."
TIKLAYIN-Konya'daki ırkçı saldırının katil zanlısı 6 gün sonra yakalandı
"12 Mayıs öncesinde hiçbir tartışma yok"
Karabulut, “10 yıl önceki yaşanan tartışma bugün nasıl bir katliama neden oldu?” sorusuna ise; “Bizim de aklımızın almadığı bir durum. 12 Mayıs öncesinde hiçbir tartışma yok, bir etkileşim yok. 12 Mayıs akşamı bahçeye torpil atılıyor ve müvekkillerim bahçeye çıkar çıkmaz öldürmek istercesine dövülüyorlar. Bu anlaşılır bir şey değil” cevabını verdi.
Saldırganların 12 Mayıs akşamıyla ilgili emniyet ifadelerine değinen Karabulut, “Sözde Barış Dedeoğulları, el feneri tutuyor sonra Keleş ailesine saldırıyor. Eğer böyle bir saldırı olsaydı, olay Dedeoğulları’nın bahçesinde değil onların bahçesinde yaşanırdı. Fakat olayın tamamı benim müvekkilimin bahçesinde yaşanıyor. Olay yeri tutanaklarında da bu geçiyor” diye konuştu.
TIKLAYIN-Av. Karabulut: Saldırı Whatsapp'ta tasarlanmış organize bir katliam
"Silah alacak parayı nereden buldu?"
Mehmet Altun’un eşinin “eşinin çalışmadığı ancak para kazandığını, arabası olduğunu” ifadelerinin hatırlattığımız avukat Karabulut, şunları söyledi: “Eşi bir itirafta bulunuyor aslında. Eşi de hayret ediyor, demek ki bu adamı besleyen birileri var. ‘Kargoda çalıştığını söyledi, kargoyu aradım çalışmamış’ diyor.
"Elindeki silah nereden baksanız 15-20 bin TL’lik bir silah, araba kiralayacak parayı nereden buldu? Eşi eve de para bıraktığını söylüyor, demek ki birileri besliyor.
"Katilin dördüncü çocuğu 15 gün sonra doğacak, eşi 8 buçuk aylık hamile. Evli çocukları olan bir insan neden hayatını riske atsın, bu hayatın doğal akışına aykırı. Demek ki, kendisine olağanüstü şeyler vaat edilmiş. Başından beri bu saldırının organize ve arkalarında başkalarının olduğunu söylüyoruz. Şu an için Whatsaap grubunda bir örgütlenme olduğu net."
TIKLAYIN-Konya'daki saldırının görüntüleri yayınlandı
"Uzlaşmak isteyen silahla gitmez"
“Whatsapp kayıtlarının saldırının arka planını ortaya çıkaracağını" vurgulayan Karabulut, şöyle devam etti: "Ayrıca elinde şikayetten vazgeçilmesi için hazırladığı bir dilekçe olduğunu söylüyor. Şu an dilekçe dosyada yok, fakat silah var.
"Uzlaşmak için giden bir insan silahla gitmez. Silah zoruyla dilekçeyi imzalatmayı amaçlıyordu ve imzalamazlarsa katliam yapmayı kafasına koymuş, çünkü 12 Mayıs'taki dosya nedeniyle çok ceza alacaklardı. İnsan öldürmeye teşebbüs söz konusu, basit bir yaralama değil."
TIKLAYIN-Avukat Karabulut: Saldırı çok profesyonelce gerçekleştirilmiş
"Saldırının tek sebebi ırkçılık"
Karabulut, son olarak "kamuoyu baskısının saldırganın yakalanmasında ve olayın soruşturulmasında etkili olduğunu ve Savcılık'ın şu an etkin bir soruşturma yürüttüğünü" söyledi:
"Cinayet ve cinayete teşebbüs suçlarında Yargıtay, 'öldürmeyi gerektirecek bir hususun olmaması gerektiğini' söylüyor, o derece bir husumetin olması lazım.
"Bu katliamda böyle bir husumet yok. Aksine sürekli tacize uğrayan müvekkillerim, bunun da tek sebebi var, ırkçılık. 50-60 kişinin bir araya gelerek saldırı gerçekleştirmesinin tek sebebi ırkçı saik olmasıdır, başka bir gerekçeyle anlatmak insan aklıyla dalga geçmektir." (RT)