Fotoğraf: Ozan Acıdere
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, Onur Yürüyüşü sırasında polis şiddetine maruz kalarak gözaltına alınan Agence France Press (AFP) fotomuhabiri Bülent Kılıç hakkında açıklama yaptı. Kılıç’ın Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldükten sonra gazeteci olduğunun anlaşıldığını iddia etti.
Açıklama şu ifadeler yer aldı:
“26 Haziran 2021 tarihinde LGBT’li gruplarca İstiklal Caddesi ve Taksim Cumhuriyet Anıtı civarında planlanan yasa dışı gösteri ve yürüyüşle ilgili olarak Beyoğlu Kaymakamlığınca (1) günlük yasaklama kararı alınmıştır. Söz konusu karara uymayarak yürüyüş yapmakta ısrar eden LGBT’li gruplar görevlilerimizce defaatle uyarılmışlardır.
“Ancak; yapılan tüm uyarılara rağmen görevlilere mukavemette bulunarak karşılık veren gruplar arasından (46) şahıs yakalanmış ve haklarında yasal işlem başlatılmıştır.
“Yasadışı gösterinin engellenmesi esnasında mukavemet gösteren grupla birlikte yakalananlar arasında maalesef Basın mensubu Bülent KILIÇ’ın da bulunduğu tespit edilmiştir. Adı geçen basın mensubu; Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğünde işlem yapıldığı sırada, kendisinin basın mensubu olarak görevli olduğu ve ilgili personellerden şikâyetçi olduğunu beyan etmesi üzerine ifadesi alınarak serbest bırakılmıştır.”
Kılıç: Öldürülmek istendim
Cumartesi günü serbest bırakıldıktan sonra sosyal medyadan açıklama yapan Kılıç, "Canıma kast edilmeye çalışıldı, nefesim kesilmek istendi, bana bunu yapandan, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları, her ne ise, bu Dünya’da hangi mahkemeyse hesap soracağım, yaşadığım sürece bunun mahkemede hesabı verilecek. Ulu Divan’a kalmayacak” dedi.
Bir paylaşım daha yapan Kılıç “Metin Göktepe’yi Eyüp Spor salonunda öldüren kötülük bugün boynuma bastırıp beni nefessiz bırakmak istedi ama başaramadılar. Sağ olsun halk gazetecisine sahip çıktı. Tüm dostlar seferber oldu. Kolay değil öyle. Daha işimiz var" diye yazdı.
"Şiddet düzeyi kontrolden çıkıyor"
ANKA’dan Dilan Ayırkan’a konuşan Kılıç, gözaltına alınırken olan biteni de şöyle anlattı:
“Bir anda polis, kameramı kaldırıyordum, bileğimden tutup kamerayı yüzüme vurunca ben de sinirlenip sakin olması gerektiğini söyledim. O da bana kimliği sordu. Elimi çantama attım, fırsat vermeden bir anda barikatın öbür tarafına, yan sokağa sürüklemeye başladılar. Elimdeki kameraları kırılmasın diye boynuma takmaya çalışırken polis elimden kamerayı alarak yere fırlattı. Kamera yere fırlayınca ben bu işin kontrolden çıkmaya başladığını anladım. Orada kontrolsüz dehşet bir şey var, saldırganlık var.
“Yere yatırdılar, hava çok sıcak, ağzımda maske var, yerde dört polis üstümde, bir tanesi boynuma bastırıyor, ‘Ben gidiyorum’ dedim. Nefesim kesildi. Herhangi bir insan bu yaşananın çok da önemli olmayan, üzerinde düşünülmeyen bir şey olduğunu iddia ediyorsa spor olsun diye dört kişiyi alsın sırtına nefessizlik neymiş, ‘eyvah gidiyorum’ hissi neymiş onu anlatsın bana.”
10 senedir profesyonel savaş fotoğrafı çektiğini bildiren Kılıç, “Ben, dün savaş meydanında aldığım riskin aynı düzeyinde bir risk aldım. Çünkü ben öldürülmeye çalışıldım. Orada o insanlar tepki vermese, yan taraftaki karanlık İmam Adnan Sokak’ta olsaydım benim oradan cesedim çıkardı” dedi
Bindirildiği gözaltı otobüsünden kendisini almaya İl Emniyet Müdür Yardımcısı ve Beyoğlu Emniyet Müdürü'nün geldiğini söyleyen Kılıç, “Bu getirdikleri şiddet düzeyi kontrolden çıkıyor. Beni otobüsten almaya İl Emniyet Müdürü Yardımcısı, Beyoğlu Emniyet Müdürü geldi. Çıkardılar odalarına özür dilediler. Bu çok tehlikeli bir düzeye geldi, onlar da gördü. Onur Haftası’nda bir gazetecinin öldürülmesinin altından hangi emniyet müdürü kalkabilir? Bunu gördüler, bunu anladılar” diye konuştu.
Polislerden şikayetçi oldu
Kendisini gözaltına alan polisin, koluna taktığı kelepçeyi çok sıktığını belirten Kılıç, “Polisler o kelepçeyi kolumdan yarım saatte çıkaramadılar, bıçakla kesmeye çalıştılar, kolumu kesiyorlardı. Nasıl sıkmışsa o arkadaş, nasıl bir sevgi problemi varsa, nasıl bir insani problemi varsa o arkadaşın kolumu koparıyordu” dedi.
Polisin kullanılamaz duruma gelen kamerasını tamire götürdüğünü söyleyen Kılıç, polisler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. (HA)