Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.
Bugün 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) Bilkent Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ahmet Gürata'nın, 26. ACM'de ise Mersin Üniversitesi'nde Araştırma Görevlisi Esin Gülsen'in duruşmaları görüldü.
Akademisyenin katılmadığı duruşmada yetkisizlik
26. ACM'de görülen duruşmada Doç. Dr. Ahmet Gürata'nın dosyasının ilk celsesi görüldü. Duruşmaya Gürata ve avukatları katılmazken mahkeme yetkisizlik kararı verdi.
Gürata'nın dosyası Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilecek.
Mahkeme 301 izni istedi, yargılama durdu
24. ACM'de görülen duruşmada ise Mersin Üniversitesi'nden Araştırma Görevlisi Esin Gülsen'in dosyasının ilk celsesi görüldü. Duruşma salonunda Gülsen ve avukatı Meryem Kavak Ertuğrul hazır bulundu. Duruşmayı ayrıca Gülsen'in yakınları ve bianet takip etti.
Kimlik tespitinin ardından yargılamaya geçilmesiyle birlikte Gülsen hakkında hazırlanan iddianameye karşı savuma yaptı.
TIKLAYIN - Esin Gülsen'in Beyanı
Söz konusu metindeki ifadelerin tamamen ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu dile getiren Gülsen metnin bir terör örgütünün propagandasını yapma maksadı olmadığını söyledi.
Gülsen savunmasında ayrıca, Candan Badem'in yargılandığı İstanbul 33. ACM'de Badem'in terör örgütü propagandası iddiasıyla aldığı cezaya muhalefet eden üye hakimin kararına atıf yaptı. Gülsen muhalefet şerhi gerekçesinde hakimin söz konusu metnin ifade özgürlüğü kapsamında olduğu belirtilerek beraat kararı verilmesi yönündeki görüşünü hatırlattı.
HAGB'nin uygulanmasını kabul ettiğini dile getiren Gülsen'in ardından, Gülsen'in avukatı Meryem Kavak Ertuğrul söz aldı. Kavak-Ertuğrul TMK 7/2'ye göre tek bir ifadenin terör ördütü propagandası yapmaya yetmediğini, bununla birlikte şiddeti övmesi gerektiğini ama metnin şiddeti övmediğini aksine şiddetsizlik ve barışı savunduğunu dile getirdi.
Derhal beraat kararı verilmesi talebini yenileyen Kavak-Ertuğrul, usule ilişkin taleplerini sıraladı. Kavak-Ertuğrul, 13. ACM'de açılan ilk dosya ile birleştirme talep etti. Bu talebin kabul görmemesi halinde ise 24. ACM'deki diğer dosyalarla birleştirme talebinde bulundu.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Adalet Bakanlığı'ndan TCK 301. maddesine göre yargılama yapılması için soruşturma izni istenmesine, bu nedenle dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verilmesine karar verdi.
Adalet Bakanlığı ile gerekli yazışmalar sonuçlanıncaya kadar yargılama durdu.
TCK 301Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. |
Akademisyen yargılamaları hakkında10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 5 Nisan 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 593 oldu. 128 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 16 akademisyen 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün; 6 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 2 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay 22'şer gün; 16 akademisyen 2 yıl 3 ay; 5 akademisyen 2 yıl 6 ay; 3 akademisyene 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 177 akademisyenin tamamı hapis cezasına mahkum oldu. Akademisyenlerden 12 kişi verilen mahkumiyet kararlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmedi. İçlerinden 3'ünün mahkumiyet kararı "mahkemenin kanaatiyle" denetime tabi tutularak ertelendi. 2 yılın üstünde kalan mahkumiyet kararlarıyla birlikte bugüne kadar 32 akademisyen dosyası İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. İstinaf Mahkemesi 32 kişiden 1’inin mahkumiyet kararını onadı. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava TMK 7/2'den sürüyor. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz. |
(HA)