Çözüm sürecinin sona ermesine neden olan, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz 2015’te polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Uçar’ın evlerinde ölü bulunmasıyla ilgili davada dördü tutuklu dokuz sanığın tamamının beraat etmesi sonrası yaşanan süreci sanıkların avukatı Hüseyin Akay’la konuştuk.
Barış ortamını neyin, kimin veya kimlerin ortadan kaldırdığını tespit edebilmek, kamuoyuyla paylaşabilmek istediklerini söyleyen avukat Akay, bu olayda iki polisin hayatını kaybettiğini ve sonrasında barış sürecinin ortadan kalkmasıyla yüzlerce insanın canından olduğunu, binlerce insanın bu durumdan etkilendiğini belirtiyor ve ekliyor:
“Davanın böyle devam etmesi halinde polis memurlarının şehit edilmelerine ilişkin dosya faili meçhul kapsamında kalacak.”
Dava sürecine ilişkin kamuoyuna yansıyan, tek delilin iki ihbar telefonu olması, olay yerinde sanıkların değil, polisin parmak izinin bulunması ve dört polisin verdikleri çelişkili ifadeleri avukat Hüseyin Akay değerlendirdi:
Tek delil iki belirsiz telefon ihbarı
* Hukuki olarak, bu kişilerin sadece iki belirsiz ihbar telefonuyla cezalandırılması hayatın olağan akışına aykırıydı.
* HTS verilerinin* müvekkillerimize ait olan telefonlara ait olduğunu söylediler. TEM Şube tarafından HTS ilişik raporu hazırlandı.
* Raporda sanıklara ilişkin verilerin doğruluğunu kontrol etmek için HTS verilerini istedik ama HTS verileri dosyada yoktu, TEM Şube tarafından kopyası alınmaksızın imha edilmişti.
* HTS ilişik raporu aleyhte iddiayla oluşturulmuş ama HTS verileri yok. Ortada bir iddia var ama iddianın delilleri yok.
* Ayrıca HTS verilerinin ihbar telefonlarıyla şöyle bir bağlantısı vardı: İkinci ihbarcı, sanıkların telefonlarını yanlarına almadığını belirtiyor. İhbar telefonunda bir kişi görmediği, dahil olmadığı bir eylemde nasıl olur da kişilerin telefonlarını evde bıraktıklarını bilebilir? Ayrıca söz konusu ihbarcı Ceylanpınar'da olmadığını söylüyor.
Parmak izleri
* Müvekkillerin değil o daireye, o semte dahi gittiklerine dair dosyada bir delil yok. Olay mahallinde elde edilen verilerle müvekkillerin verileri karşılaştırıldığında herhangi bir eşleşme bulunmadı.
* Olay mahallinde on tane yabancı parmak izinin dört tanesi hayatını kaybeden polislerin arkadaşı olduğunu beyan eden polis memuru B.K.'ye ait. Diğer yabancı parmak izlerinin kime ait olduğu ise henüz tespit edilemedi.
* Biz şüphelerin dosyada beyanları da bulunan bazı polis memurlarına çekilmesi gerektiğini, nitekim en açık delillerden biri olan parmak izinin olay yerinde bir polis memuruna ait olduğunu ve bu kişilerin hakkında ayrıca soruşturma açılması için ihbarda bulunulması gerektiğini mahkemeden talep ettik. Mahkeme o noktada gerekli duyarlılığı göstermeyi tercih etmedi.
Çelişkili ifadeler
Avukat Hüseyin Akay, dava dosyasında tanık olarak ifade veren, ölen polislerin arkadaşı olan polis memurları M.B., M.D., E.G. ve B.K.’nin ifadelerindeki çelişkileri ise şöyle aktarıyor:
* B.K. bir aydır hayatını kaybeden polislerin yanına gitmediğini, irtibatta olmadığını söyledi. Ancak evde bulunan 10 parmak izinden 4'ü kendisine ait çıktı.
* E.G., M.D. ve M.B. ile ev arkadaşıydı. E.G. ve M.D. ölen polislerle en son görülen kişilerdendi. E.G. kendi beyanında "Ben olayın olduğu sabah saat 10.05 civarında M.B. ve M.D. ile beraber evdeyken TEM bürosundan bir polis memuru beni aradı, çabuk Okan ve Feyyaz'ın evine gel, olay var dedi. Aşağı indiğimde market sahibi ‘Arkadaşlarınız intihar etmiş’ dedi. Bunun üstüne olay yerine gidip öyle bilgi aldım" dedi. Yani 10.10-10.15 civarında marketten olayı öğrendiğini söylüyor.
* Ev arkadaşı M.D. ise “E.G. 8.40'ta evdeydi, panikle dolaşıyordu. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarımız intihar etmiş” dedi. Polis memurları saat 10.00'da ölen polislerin kapısına dayanıyorlar şüpheyle. Daha ne olup bittiğini kimse bilmiyor. Fakat 8.40'ta E.G., M.D.'ye ‘Arkadaşlar intihar etmiş’ diyor. Bu ciddi bir çelişki.
* M.D. ise ifadesinde “İlginç bir şekilde olay günü güvenlik zafiyeti oluşturulmak isteniyordu adeta. Ortam hiç olmadığı kadar sessizdi, bize de görev verilmedi o gece” diyor.
* M.B. ise olay olduktan sonraki sabah izinden eve gittiğini söylüyor. Ama dosyada dinlenen başka bir tanık ise “Ben olaydan bir gün önce M.B.’yi ölen polislerden biriyle beraber spor salonuna girerken gördüm” diyor.
“4 polis şüpheli olarak ifade verse, bazı gerçeklere ulaşılır”
İki genç polisin ölümünün failinin şimdilik meçhul olduğunu ama failin ya da faillerin bulunmasının hiç zor olmadığını söyleyen avukat Hüseyin Akay, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bizim kısıtlı imkanlarımızla dahi, ki gizlilik kararı olması sebebiyle soruşturmaya yeni delil ekleyemediğimiz halde, bir çok delilin kamera kaydının telefon kaydının kaybedilmesine rağmen, delil elde etme imkanlarımızın elimizden alınmasına rağmen biz bu kadar delile ulaşabildik.
“İnanıyoruz ki, adli merciler gerçek anlamda bu olayla ilgili araştırma yapsalar çok rahat şekilde failler bulunacak.
“En basitinden çelişkili beyanda bulunan kişiler şüpheli sıfatıyla soruşturmada ifadeleri alındığında, muhtemelen bazı gerçeklere ulaşılacaktır.
“Mağdur aileler keşke o noktada daha duyarlı davranabilse, en azından bir avukatla kendi çocuklarının haklarını müdafaa edebilseydi. Biz onlara yardımcı olur, en azından ölen bu insanların faillerinin bulunması noktasında elimizden geleni yapardık.” (EKN)
* HTS (Historical Traffic Search) kaydı, cep telefonu sistemiyle iletişim kuran kişi ya da kişilerin, kiminle, ne zaman, nereden nereye, kaç kez ve ne kadar süreyle görüşme yaptığını ortaya koyan bir sistem.
TIKLAYIN - Ceylanpınar Cinayetiyle İlgili Kim, Ne Demişti?
TIKLAYIN - "Peki, Çözüm Süreci Neden Bitti?"
TIKLAYIN - Ceylanpınar Cinayeti: Çözüm Süreci Nasıl Bitirildi?