Tarih 22 Temmuz 2015. Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli Feyyaz Yumuşak ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli Okan Açar beraber yaşadıkları evde enselerinden vurulmuş olarak bulundu.
Bu haber AKP sözcüleri ve dolayısıyla devlet nezdinde Çözüm Sürecinin bitişinin işaret fişeği olarak kullanıldı.
TIKLAYIN - Çözüm Sürecinin Kronolojisi
Erdoğan’ın açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 22 Temmuz günü yaptığı yazılı açıklamada Suruç’ta 32 kişinin, Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi hakkında yazılı açıklama yaptı. Bu açıklama bugünden geriye dönülerek okunduğunda yaşanacakların ipuçlarını barındırdığı ortaya çıkacaktı.
“PKK ve DAEŞ de dahil olmak üzere terörün her türüne karşı olan devletimiz, Suruç'ta 32 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine yol açan terör saldırısının faillerini ve Ceylanpınar'da iki polisimizi şehit edenleri ortaya çıkarmak için tüm imkânları seferber etmiş durumdadır.
“Bazı kesimlerin, iki polisimizin şehit edilmesini üstlenen PKK'nın alçakça cinayetlerini görmezden gelmeleri, söz konusu terör örgütünü neredeyse şirin göstermeye yeltenmeleri, niyetlerinin ne olduğunu açıkça göstermektedir.”
Suruç Katliamı’nın ertesi günü Ceylanpınar
Erdoğan daha sonra devlet nazarında çok dile getirilmeyecek Suruç Katliamı için devletin tüm olanaklarının seferber edileceğini söylüyordu.
Suruç Katliamı Ceylanpınar’dan bir gün önce 21 Temmuz 2015’te yaşanmıştı. Aradan 32 ay geçti. Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada toplam 4 duruşma görüldü. Tek tutuklu sanığı mahkeme salonuna hiç getirilemedi, “susma hakkını” kullandı. Dava bir türlü ilerleyemedi. Soruşturma dosyasında gizlilik kararı ancak katliamdan yaklaşık 19 ay sonra 11 Şubat 2017’ta kaldırıldı.
TIKLAYIN - Suruç Katliamı Sonrası 1 Yılda Savaşın Aldığı Canlar
“HPG üstlendi” haberleri
Suruç Katliamı, Ceylanpınar cinayetleri ve Çözüm Süreci açısından önemli bir olaydı. Çünkü Ceylanpınar’ın yaşandığı gün Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) bir haber yayınlandı ve Halk Savunma Güçleri’nin (HPG) Ceylanpınar cinayetlerini üstlendiği duyuruldu.
HPG’nin açıklaması haberde şöyle veriliyordu: “22 Temmuz günü bir Apocu fedai timi, Suruç katliamına misilleme olarak bugün sabah 06.00 sularında Ceylanpınar’da DAİŞ çeteleriyle işbirliği içinde olan iki polise karşı bir cezalandırma eylemi gerçekleştirmiştir.”
Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Suruç ve Ceylanpınar için 22 Temmuz 2015 günü bakanlar kurulu toplantısının ardından saat 21.30’da açıklama yaptı. Arınç ANF’nin haberine gönderme yaptı.
“Polislerimizle ilgili olarak, PKK bağlantısı olduğu bilinen bir oluşum tarafından, bunun bir misilleme olduğu ve katledilmesi olayını üslendiğini biliyorsunuz. Bu oluşumun gerçekten bağlantılı olup olmadığı araştırılıyor. Ama neresinden bakarsak bakalım, bir terör örgütünün işlediği terör suçudur. Bunu yapanlar mutlaka karşılığını göreceklerdir.'
Arınç’ın bu açıklamasındaki “Karşılığını görecekler” vurgusu daha sonra PKK’den yapılacak açıklamada anılacaktı…
Karayılan: Biz yapmadık
Bu haber ve Erdoğan’ın “PKK yaptı” diye işaret etmesi üzerine PKK’den açıklamayı PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan yaptı.
ANF’ye konuşan Karayılan, “Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi bizim merkezi bir kararımızla yapılmış bir eylem filan değildir. Hatta resmi bir birimimizin yaptığı bir eylem bile değildir. Kendine ‘Apocu Fedailer’ diyen bir grup tarafından yapılmış bir eylemdir. Biz de zaten bunu böyle açıkladık. Hemen buna sarıldılar” diyordu.
Karayılan Arınç’ın sözlerini hatırlatarak “Yani önceden karar almışlardı, hazırlıklarını yapmışlardı. İki gün içinde topyekûn bir harekatın başlatılması mümkün mü?” diye soruyordu.
TIKLAYIN - 2005-2015 PKK-Türkiye Görüşmeleri: Çözüm ile Derinleşen Çözümsüzlük
Kuzey Irak'a hava operasyonu, 34 ilde ev baskını
Ceylanpınar’ın hemen bir gün sonrası 23 Temmuz 2015 günü Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine yönelik hava operasyonları düzenledi.
23-24 Temmuz günleri ise Türkiye çapında IŞİD, DHKP/C ve PKK, PKK'nin gençlik yapılanması YDG/H'ye yönelik polis operasyonu başladı. İki günde 34 ilde toplam 851 kişinin gözaltına alındı.
Hendek Operasyonları
Ardından “Hendek Operasyonları” olarak adlandırılan askeri operasyonlar başladı. İlk çatışma 7 Ağustos 2015’te Şırnak'ın Silopi ilçesinde çıktı.
7 Haziran Seçimlerinin ardından bölgede polis ve askeri araçların kentlerin içine girmesini engellemek amacıyla hendekler kazıldığı, PKK’lilerin yol kontrolleri yaptığı haberleri yayınlanıyordu.
22 Temmuz 2015 Ceylanpınar cinayetleri sonrası gerilim gittikçe artmıştı. İlk kan Silopi’de döküldü. Çıkan çatışmaya 3 kişi hayatını kaybetti, en az 15 kişi de yaralandı.
Hendek Operasyonları sokağa çıkma yasaklarıyla eş zamanlı olarak ilerledi. Bu dönemde ilk sokağa çıkma yasağı 16 Ağustos 2015’de ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı 1 gün sürdü. Eş zamanlı operasyonda 4 kişi öldürüldü. Hemen ardından Diyarbakır Lice’de 17 Ağustos günü, Silvan’da 18 Ağustos günü sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Silvan’da üç kişi öldürüldü.
Diyarbakır’ın Sur, Silvan, Lice, Hani, Hazro, Bismil, Dicle, Bağlar, Kayapınar, Yenişehir ve Kocaköy; Mardin’in Nusaybin, Dargeçit ve Derik, Şırnak’ın Merkez, Silopi, Cizre ve İdil; Muş’un Varto; Batman’ın Sason ve Kozluk; Elazığ’ın Arıcak ilçelerinde sokağa çıkma yasakları ilan edildi ve Hendek Operasyonları yapıldı.
TIKLAYIN - Sokağa Çıkma Yasakları ve Sivil Ölümler
Bayık 132 gün sonra konuştu
1 Aralık 2015 günü KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’tan bir açıklama gelecekti. “HPG üstlendi” şeklinde verilen haberi yalanladı, HPG açıklamasının yanlış aksettirildiğini söyledi:
“Ceylanpınar'da iki polisin öldürülmesi bizimle alakalı değil. Ceylanpınar'da o iki polisi öldürenler, kendilerini Apocu İntikam Tugayı diye adleden birileri. Böyle bir örgüt var mı yok mu o da şüpheli. Yine, iki polisin uyuduğu yerde vurulması bizim yöntemimiz değil. HPG biz bu polisleri vurduk demedi. HPG dedi ki, ‘Kendilerine Apocuyum diyen bir grup bu eylemi yaptığını söylüyor.”
Bayık bu açıklamayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Ben Dolmabahçe mutabakatını kabul etmiyorum ve Türkiye'de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur” sözleri üzerine yapmıştı.
Bayık, Ceylanpınar cinayetinin aydınlatılması için ısrar ediyordu:
“Bu polislerin kimin tarafından öldürüldüğü hâlâ meçhuldür. Ben burada şu çağrıda bulunuyorum. Uluslararası, bağımsız bir güç, Ceylanpınar'da öldürülen polislerin kimler tarafından öldürüldüğünü araştırmalıdır, ortaya çıkarmalıdır.”
TIKLAYIN - Dolmabahçe Mutabakatı'ndan Sonra 1 Yılda Neler Oldu?
Çöktürme Planı
Aslında neler olduğu, Ceylanpınar davasının neden sürüncemede kaldığı, fail olarak yakalanan kişilerin olaydan bihaber olduğu sıklıkla soruldu ve dile getirildi. HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü 28 Ocak 2018’de Başbakanlığa bir soru önergesi verdi.
Önerge Eylül 2014’te Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nca hazırlanan; Genelkurmay Başkanlığı’na sunulan ve “Genelkurmay Strateji Plan Dairesi, Strateji Şube Müdürlüğü”nün “Çöktürme” adını verdiği planla ilgiliydi. “Gizli” ibareli eylem planı Kürkçü’nün ifadesine göre bir savaş simülasyonuydu ve Sri Lanka’da hükümetinin Tamil ülkesinin bağımsızlığı için mücadele eden Tamil Kaplanları örgütüne karşı uyguladığı yoketme harekatından yola çıkılmıştı.
16 Ağustos 2015’te Muş Varto ile başlayan sokağa çıkma yasakları sürecinin Eylül 2014’te planlandığını ortaya koyan bu eylem planı için başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması için Kürkçü 11 soru sormuştu.
Hakikat Adalet Hafıza Merkezi’nin derlediği verilere göre yoğun olarak 16 Ağustos 2015 ile 16 Ağustos 2016 tarihleri arasında süren az 321 sivilin ölümüne neden olan sokağa çıkma yasakları ve Hendek Operasyonları’nın başlama nedeni olan Ceylanpınar cinayetlerinin iddia edildiği gibi PKK’li sanıklar tarafından işlemediği ortaya çıktı.
Ve şimdi ortada şu sorular kaldı; peki bunca acı neden yaşandı, barışa doğru gidilirken Çözüm Süreci neden bitirildi? (HK)
TIKLAYIN - "Peki, Çözüm Süreci Neden Bitti?"
TIKLAYIN - Ceylanpınar Cinayetiyle İlgili Kim, Ne Demişti?
TIKLAYIN - “Ceylanpınar’da 2 Polisin Faili Meçhul, Çözüm Süreci Bitti, Yüzlerce Kişi Öldü”