Haberin İngilizcesi için tıklayın
MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğrafları yayınladığı için yargılanan Cumhuriyet Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın reddi hakim talebini mahkeme kabul etmedi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya Almanya’da yaşayan Can Dündar katılmazken avukatları hazır bulundu. Mahkemede ayrıca 'katılan' sıfatıyla Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MİT Müsteşarlığı'nın avukatları da yer aldı.
Mahkeme, 14 Ekim’de görülen duruşmada Dündar hakkında savcının "siyasal veya askeri casusluk" ile "terör örgütüne yardım etmek" suçlamasıyla 22 yıl 6 aydan 35 yıla kadar hapsini istediği mütalaaya karşı tarafların beyanları dinledi.
Can Dündar'ın avukatları, mahkeme heyetinin reddini istedi. Mahkeme heyeti de dosyanın geldiği aşamayı gerekçe göstererek bu talebin geri çevrilmesine karar verdi.
Mahkemesi, reddi hakim talebinin reddedilmesine ilişkin üst mahkemeye itiraz yapılması için avukatlara 7 günlük süre tanıdı.
Bir sonraki duruşma 23 Aralık’ta görülecek.
Ne olmuştu?29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar'ı tehdit etti. Erdoğan, "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve eski Ankara Temsilcisi Erdem Gül, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak" ile ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından 26 Kasım 2015’te tutuklandı. 25 Şubat 2016’da Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararı vermesininardından, Dündar ve Gül 26 Şubat 2016’da cezaevinden tahliye oldular. Kararın ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Saygı duymuyorum, karara uymuyorum" dedi. Başsavcılıkça hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Mayıs 2016’da "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçlamasıyla Dündar'a 5 yıl 10 ay, Gül'e ise 5 yıl hapis cezası verdi. Dündar ve Gül’e "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlamalarından ise beraat veren Mahkeme, "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan dosyayı ayırdı. Duruşmanın görüldüğü gün, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde Can Dündar’a yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda Dündar yara almazken, NTV muhabiri Yağız Şenkal bacağından yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren Murat Şahin, 10 ay hapis ve 4 bin 500 TL para cezasına çarptırıldı. Mahkeme sanığa iyi hal indirimi uygularken, "teşebbüs aşamasında kalan eylem nedeniyle cezalandırılamayacağına" karar verdi. Dündar ve Gül'ün, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" suçlarından verilen hapis cezası kararlarının Yargıtay tarafından 9 Mart 2018’de bozulmasının ardından yargılama İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Nisan 2018’de yeniden başladı ve mahkeme Dündar hakkında kırmızı bülten çıkartılmasını istedi. 17 Eylül'de görülen son duruşmada mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, yurtdışında bulunan Can Dündar’ın 15 gün içinde mahkemeye gitmemesi durumunda "kaçak" sayılarak tüm mallarına el konulmasına karar verdi. 7 Ekim'de görülen ara duruşmada mahkeme Can Dündar'ın tanınan sürede teslim olmaması nedeniyle mal varlıklarına el koydu. 14 Ekim'de görülen duruşmada mütalaasını veren savcı Dündar'ın "siyasal veya askeri casusluk" ile "terör örgütüne yardım etmek" suçlamasıyla 22 yıl 6 aydan 35 yıla kadar hapsini istedi. |
(HA)