Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, MİT TIR'ları haberi nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği cezayı bozdu.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti TCK 329/1'den (devletin güvenliğine ilişkin belgeleri açıklamak) gerekçesiyle Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a 7, Ankara Temsilcisi Erdem Gül'e 6 Yıl hapis cezası vermişti. Cezalarda indirime gidilerek Dündar 5 yıl 10 ay, Gül de 5 yıl hapse çarptırılmıştı.
Can Dündar için 15-20 yıl
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Dündar hakkında 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören (TCK) 328'inci maddesinde düzenlenen "gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme" suçundan hüküm kurulması gerektiğine karar verdi.
Kararda şöyle denildi:
"Cumhuriyet gazetesinin 29 Mayıs 2015 tarihli nüshasında, devletin güvenliği veya siyasal yararları bakımından devlet sırrı niteliğindeki bilgileri yayımlamak suretiyle açıklanmasından sonra, Suriye Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği tarafından Güvenlik Konseyi Başkanı ve Genel Sekreterine 5 Haziran 2015 tarihli, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni şikayet eden özdeş mektup sunduğunun da anlaşılması karşısında, anılan bilgileri doğrudan siyasal casusluk kastı ile temin ettiğinin kabulü gerekebileceğinden ve eyleminin bu haliyle basın yoluyla işlenmesi de mümkün olmayan TCK 328'inci maddesinde düzenlenen suçu oluşturabileceği gözetilerek, bu belgenin Dışişleri Bakanlığından temini ile 5271 Sayılı CMK'nın 217'nci maddesi gereğince taraflara okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir."
“Erdem Gül’e beraat verilmeli”
Erdem Gül'ün bu suça yönelik durumuna ilişkin değerlendirmede ise "Devlet sırrı niteliğindeki gizli bilgileri hususi gayretle temin ettiğine veya sanık Can Dündar'ın eylemine iştirak ettiğine dair cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, ispat edilemeyen suçtan beraatine karar verilmesi gerekir." ifadelerine yer verildi.
Davanın geçmişi29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. TIKLAYIN - CUMHURİYET, ADANA'DA DURDURULAN TIR'LARDAKİ SİLAHLARIN GÖRÜNTÜLERİNİ YAYINLADI Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar'ı tehdit etti. Erdoğan, "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca, Cumhuriyet ve Dündar'dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikayet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” demişti. Erdoğan şikayetçi olduErdoğan’ın dilekçesinde Dündar’ın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312, 327, 328, 330, 220, 285 ve 289. maddeleri uyarınca bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istenmişti. Can Dündar ve Erdem Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015 tarihinde tutuklandı. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklama gerekçesi olarak “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askerî casusluk amacıyla temin etme” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçlarını gösterdi. Dündar ve Gül’ün avukatları, 6 Aralık 2015’te anayasanın 19. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi. TIKLAYIN - İDDİANAMENİN DİLİ YOK 92 gün tutuklu kaldılarAYM Raportörünün hazırladığı raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmasını “hak ihlali” olarak nitelendirmesi üstüne Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 17 Şubat’ta yaptığı toplantıda başvuru dosyasını Genel Kurul’a sevk etti. Cumhurbaşkanı: AYM kararına uymuyorum26 Şubat'ta AYM'nin iki gazetecinin tutukluluğunun hak ihlali olduğuna ilişkin kararının ardından Dündar ve Gül serbest bırakıldı. Kararın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Saygı duymuyorum, karara uymuyorum" açıklaması yaptı. Dava 25 Mart'ta başladı25 Mart'ta başlayan davada mahkeme, savcının talebi üzerine duruşmaların kapalı görülmesine karar verdi. Savcı 22 Nisan'daki duruşmada mütalaasını açıklamak için süre istemiş, 3 Mayıs'ta açıklanan mütalaada, Dündar için 25 yıl, Gül için 10 yıla kadar hapis istemişti. Savcı “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım ve bu şekilde suça iştirak”, “casusluk ve casusluk amacıyla belge bilgi temin edip açıklama” iddiasının Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde görülen MİT TIR’larına ilişkin davadan bağımsız düşünerek hüküm vermenin mümkün olmadığını savunarak Yargıtay’daki davanın sonucunu beklemek üzere, “darbeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme” suçunun dosyadan ayrılmasını istedi. Yerel mahkeme kararıİstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti TCK 329/1'den (devletin güvenliğine ilişkin belgeleri açıklamak) gerekçesiyle Dündar'a 7, Gül'e 6 Yıl hapis cezası verdi. Cezalarda indirime gidilerek Dündar 5 yıl 10 ay, Gül de 5 yıl hapse çarptırıldı. |
(HK)