Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Sayıştay, Mili Eğitim Bakanlığı’na ilişkin hazırladığı “2019 Yılı Denetim Raporu”nu geçtiğimiz günlerde Meclis’e sundu. Sayıştay’ın raporuna göre; Bakanlık 2019 yılında 118 milyar 155 milyon 812 bin 370,37 TL harcama yaptı. Harcamanın 33 milyar 717 milyon 663 bin 952,05 TL’si ise ödenek üstü harcama olarak gerçekleşti.
Sayıştay raporunda, “Denetim Görüşünü Etkilemeyen Tespit ve Değerlendirmeler” başlıklı kısmında MEB’e ilişkin birçok tespitte bulundu. Buna göre; MEB’de atamaların liyakatlı yapılmadığı ve öğretmen atamalarının dengeli yapılmadığı belirtildi.
Taşımalı eğitim sisteminin planlı yapılmadığı vurgulanan raporda, Fatih Projesi’yle ilgilide alt yapı ve harcamalar arasında uyumsuzluk olduğu belirtildi.
Raporda, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına mevzuatın liyakat ve kariyer ilkeleri doğrultusunda öngördüğü şartları taşımayan kişilerin atandığına dikkat çekildi.
Sayıştay’ın raporunda yer verdiği tespitlerin bir kısmı şöyle:
*Öğretmen kadrolarının ihtiyaç planlaması çerçevesinde eğitim kurumlarına dengeli dağıtılmıyor.
*Sözleşme ile taahhüt ettikleri yerde asgari çalışma sürelerini tamamlamayan sözleşmeli öğretmenler başka yerlere atanıyor ve süreleri dolmadan kadroya geçiriliyor.
*Taşımalı eğitimde sağlıklı planlama yapılmıyor.
*Şirketler ile yapılan protokollerden elde edilen gelirler ile bu gelirlerden yapılan harcamalar bakanlık bütçesine dahil ediliyor.
*Destekleme ve yetiştirme kurslarının temel amacından uzaklaşıyor ve bu kurslar için ayrılan kaynak sürekli artıyor.
* FATİH Projesi altyapı yatırım harcamaları arasında uyumsuzluk bulundu.
*İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına gerekli koşulları sağlamayan kişiler atanıyor
*Ödenek üstü harcama yapılıyor.
Bütçenin yüzde 80'i personel gideri
2019 yılında Bakanlık bütçesinden yüzde 69,19'u personel giderleri ve yüzde 10,90'ı sosyal güvenlik kurumu prim giderleri olmak üzere toplamda yüzde 80,09'unun personele yönelik harcamalardan oluştuğu belirtildi.
Bütçe giderlerinin yüzde 10,68'i mal ve hizmet alımları, yüzde 6,16'sı ise sermaye giderleri.
"Kadro dağılımında dengesizlik var"
Sayıştay, öğretmen kadrolarının dağılımında ülke geneli ve iller açısından birçok dengesizlikler bulunduğunu belirtti. Bu dengesizliklerin süreklilik kazanması halinde öğretmen açığı sorununun çözülemeyeceği ifade edildi.
Norma aykırı atamalar nedeniyle birçok kurumda öğretmen fazlalığı olduğu belirtilen raporda, “Buna karşın birçok kurumda da öğretmen açığı bulunmaktadır. Söz konusu açık ve fazla, yer değiştirme suretiyle yapılan atama, ilk atama, sözleşmeli öğretmenlik ve ders ücreti karşılığı öğretmenlik gibi yöntemlerle dengelenmeye çalışılsa da mevcut dengesizliklerin önemli boyutlara ulaştığı görülüyor.
"Söz konusu dengesizlik, bir taraftan ihtiyaç fazlası öğretmenler nedeniyle kısıtlı olan insan kaynağının etkin ve verimli kullanılamamasına, diğer taraftan öğretmen ihtiyacı karşılanamayan birçok yerleşim biriminde bireylere eğitime erişme hakkı ve eğitimde fırsat eşitliği gibi temel anayasal hakların yeterince sunulamamasına yol açıyor” denildi.
Aralık 2019 tarihi itibarıyla ülke genelinde boş kadro sayısı 93.235, ihtiyaç duyulan öğretmen sayısı ise 138.393'dir. Kurum bazlı öğretmen ihtiyacının hem ülke geneli hem de iller özelinde net öğretmen ihtiyacından yüksek olması, eğitim kurumları ve alanlar itibarıyla ihtiyacın doğru belirlenmemiş olmasından kaynaklanıyor. Mesela kurum bazlı ihtiyacın en yüksek olduğu İstanbul'da boş kadro sayısı 28.172 olup bu kadroların tamamına atama yapılsa dahi ihtiyaç karşılanamıyor.
"Aynı ilde bile dağılım dengesiz"
Raporda, dengeli bir biçimde dağıtılmayan öğretmen mevcudunun aynı il içerisinde ilçeler de bile odukça dengesiz bir görünüm sergilediği belirtildi. Örneğin Ankara ilindeki toplam 5.063 öğretmen fazlasından 2.275’inin (yaklaşık yüzde 45’inin) Çankaya ve Yenimahalle ilçelerinde bulunduğu; Kırşehir ilindeki toplam 672 öğretmen fazlasından 418’inin (yaklaşık yüzde 62’sinin) ise il merkezinde bulunduğu belirtildi.
"Taşımalı eğitim sağlıklı yapılmadı"
Raporda, taşımalı eğitimde planlamanın sağlıklı yapılmadığına dikkat çekildi ve “Belediyelerle yeterli işbirliği ve koordinasyon sağlanamamasının kaynakların etkin ve verimli kullanımını engelleyerek taşımalı eğitimin maliyetini artırdığı tespit edilmiştir” denildi.
Belirlenen araç kapasitelerinin taşınacak öğrenci sayısı ile uyumlu olmadığı, gereken sayıdan daha fazla araç için ödeme yapıldığı vurgulandı.
FATİH Projesi atıl kaldı
Sayıştay raporu Fatih Projesi’ne ilişkin de birçok önemli tespitte bulundu: “Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında gerçekleştirilen altyapı yatırım bileşenlerinin eğitim kurumları bazında kısmen örtüşmemesi nedeniyle bazı yatırımların atıl kaldığı ve okullar tarafından sistemin kullanılamadığı görüldü.
"Projede bugüne kadar farklı tarihlerde yapılan ihaleler ile 432.288 adet etkileşimli tahta alımı yapılarak 19.752 okula kurulumu gerçekleştirilmiş, faz1 ve faz2 ihaleler ile yaklaşık 15.103 okula VPN erişimi için ağ alt yapısı kurulumu yapılmış, 13.312 okula ise geniş bant internet erişimi bağlantısı sağlanmış. Okul düzeyinde Projenin temel bileşeni olan etkileşimli tahta ve ağ altyapısı açısından konu incelendiğinde yatırım planlamasının önemi ortaya çıkmaktadır. “
Şirketlerle yapılan protokoller
Sayıştay, raporunda yer alan bir diğer önemli detay ise; Bakanlığın bankacılık ürünlerinin kullanımına ilişkin bir banka ve mobil servis kullanımına ilişkin GSM Operatörleri ile imzaladığı protokoller çerçevesinde tahsil ettiği gelirlerin bütçe dışında açılan hesaplarda yönetildiği.
Raporda buna ilişkin de şöyle denildi: "Yasal düzenlemelere rağmen kamu mali yönetiminin temel ilkelerine aykırı olarak merkez teşkilat birimlerinde kamu geliri niteliğindeki bazı gelirlerin bütçe ile ilişkilendirilmeyerek ayrı banka hesaplarında takip edilmekte ve bu hesaplardan kamu gideri niteliğinde harcamalar gerçekleştirilmektedir. Bakanlık ile bir kamu bankası ve GSM Operatörleri arasında imzalanan protokoller bu uygulamanın başlıca örneklerindendir." (RT)