* Fotoğraf: Change.org.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiyeli genç iklim aktivistleri, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması hedeflerinin yetersiz olduğunu belirterek AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na dava açtı.
İklim aktivistileri Atlas Sarrafoğlu, Ela Naz Birdal ve Seren Anaçoğlu, herkesi hukuk mücadelelerinde yanlarında olmaya davet ederek Change.org'da bir imza kampanyası başlattı.
Kampanya metninde özetle şöyle dendi:
Haklarımızı ihlal ediyor
"Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nın, iklim değişikliğini 1.5 derecede durdurma hedefiyle bağdaşmayan sera gazı emisyon artırım kararı, insan haklarımızı ihlal ediyor.
"İklim krizinin devam etmesi, Anayasa, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında güvence altına alınan,
- Yaşama hakkımızı,
- Nesiller arası eşitlik hakkımızı,
- Özel hayatımızın korunması hakkımızı,
- Sağlık hakkımızı,
- Kültürel haklarımızı,
- Maddi ve manevi varlığımızı geliştirme hakkımızı,
- Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkımızı,
- Eğitim hakkımızı,
- Çalışma hakkımızı,
- Sağlıklı gıda ve suya erişim hakkımızı ihlal ediyor.
"Bizler, Türkiye'nin bilimsel temeli olmayan ve gerçekte bir 'sera gazı artırım kararı' olan hedefine insan haklarımı ihlal ettiği gerekçesiyle dava açıyoruz. İklim değişikliğinin 1.5 derecede durdurulması insan hakkımız.
"Bir şey yapmıyorsunuz"
"Bizlerin, 'bu ülkenin geleceği' diye bahsettiğiniz gençlerin geleceğini siz kendi ellerinizle mahvediyorsunuz. En çok Türkiye'yi tehdit eden iklim krizine karşı hiçbir şey yapmıyorsunuz!
"İktidarda olduğunuz süre boyunca, yani yıllardır, uluslararası iklim zirvelerine katılıyor, iklim müzakerelerinde bulunuyorsunuz. Buna rağmen, sayenizde Paris İklim Anlaşmasını onaylayan sondan 6'ıncı ülke olduk.
"Türkiye, iklim kriziyle mücadelede neleri yapması gerekirken yapmıyor?
"İklim afetleri evlerimizi yıkıyor"
"Emisyonlardan azaltım taahhüdü yok! Türkiye, 2030 yılında artıracağı emsiyonlardan yüzde 41 azaltım taahhüdü veriyor. Ne var ki bu gerçek bir azaltım değil. 2038 yılına kadar ise emisyonlarını artırmaya devam edeceğini ifade ediyor ve 2030'a kadar yüzde 30'dan fazla artış sözü verilmiş oluyor.
"Kömürden ve fosil yakıtlardan çıkış tarihi yok! Enerji ve maden sektöründe etkili iklim eylemi planı yok! İklim krizi evimizde. İklim afetleri evlerimizi yıkıyor, bizi evsiz bırakıyor, gıdaya, suya erişimi kısıtlıyor.
"İklimi değil sistemi değiştirin, gerçek bir azaltım taahhüdünde bulunun. Bilimsel yöntemlerle Türkiye'nin karbonsuzlaşma politikasını belirleyin ve bağlayıcı hukuk kuralları haline getirin."
Kampanya metninin tamamını okumak için tıklayın.
(TY)