Fotoğraf: csgorselarsiv.org/Özge Özgüner
Haberin İngilizcesi için tıklayın
UYARI: Şiddete ilişkin olan bu haberde detaylara girilmese de yaşananlar aktarılıyor. İçerik daha önce şiddete, ayrımcılığa, nefrete uğrayan ya da şahit olan kişiler için o anları tetikleyebilir, travmatik etkiler yaratabilir. Böyle bir durumda size destek olabileceğini düşündüğünüz ruh sağlığı uzmanına ulaşabilir, şehrinizdeki LGBTİ+ oluşumu ile bağlantıya geçebilir veya destek için 17 Mayıs Derneği’ne yazabilirsiniz. |
“Bizim arkadaşımızın sırtı yanık içinde. İki gözünün durumu çok kötü. Bir gözünde tamamen görme kaybı var. Arkadaşımızı bu hale getiren sanık ‘yaralamadan’ tutuklanmış. Oysa biz ‘öldürmeye teşebbüsten’ yargılanmasını ve ceza almasını istiyoruz.”
Beyoğlu’nda Suriyeli mülteci trans kadın Asya’ya yakıcı madde ile saldıran ve ağır yaralanmasına neden olan Emre Boztürk, Karabük Eskipazar’da jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alındı. 13 Mart’ta mahkemeye çıkarılan Emre Bozkurt, “kasten yaralama” suçundan tutuklandı.
“Asya için dayanışmaya ihtiyaç var”
Bozkurt’un sonucu bir gözünü kaybeden 18 yaşındaki trans kadın Asya’nın, Kocaeli’ndeki yanık tedavisi sürerken, arkadaşları da onu bir an olsun yalnız bırakmamaya çalışıyor.
Hastanede Asya’yı ziyaret giden arkadaşları bianet’e konuştu ve Asya’nın iyi bakıldığını ancak kendilerine hastane görevlileri tarafından zaman zaman homofobik davranıldığını belirtti:
“Biz arkadaşımız için buradayız ancak bize hastane personeli kötü davranıyor. Bizden tiksiniyor gibi bakıyorlar. Arkadaşımız burada çok yalnız. Ailesi ile konuşması için telefon verdik, zar zor ailesi ile konuşabildi. O telefonu bile galoşa sardılar. Bize sürekli ‘iğreniyor’ gibi bakıyorlar.
“Bu durum bizleri çok üzüyor ancak arkadaşlarımızın tedavisini yapmazlar diye çok endişeliyiz ve sesimizi çıkarmıyoruz.
“Asya Suriyeli bir kadın ve daha fazla dayanışmaya ihtiyaç var. Ona saldıran erkeğin en ağır cezayı almasını, ‘insan öldürmekten’ yargılanmasını istiyoruz.”
Avrupa’da LGBTİ+ hakları
Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Birliği'ni (AB) "LGBTİ+ özgürlük bölgesi" ilan etti.
Karar, Polonya'da bazı belediyelerin "LGBTİ+ ideolojisinden arındırılmış bölge" yaratma girişimi ve Macaristan'ın ayrımcı politikalarıyla Başbakan Viktor Orban'ın homofobik açıklamalarına yanıt olarak alındı.
BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre, AB sınırları içerisinde LGBTİ+ bireylere yönelik her türlü nefret ve ayrımcılığın, AB Temel Haklar Şartı ile temel insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğu belirtildi.
Türkiye Avrupa’da sondan ikinci
Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Derneği Avrupa’nın (ILGA-Europe) yıllık Gökkuşağı Haritası ve İndeksi’nin 2021 sonuçları Şubat 2021’de yayınladı.
İndekse göre Türkiye LGBTİ hakları konusunda bu yıl da sondan ikinci sırada yer alıyor.
Raporun Türkiye ile ilgili kısmında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Nisan ayında verdiği Cuma hutbesinde yaptığı değerlendirmeler hatırlatılarak, Covid-19 pandemisi nedeniyle LGBT+ topluluğunu sorumlu tutan açıklamalar olduğuna yer verildi.
Onur Yürüyüşü'ne katılanlara yönelik soruşturmaların devam ettiğini ancak geçen yıl içerisinde üç mahkemenin Onur Yürüyüşü ile ilgili konulan yasağı geçersiz kılan karar alması da "olumlu bir gelişme" olarak nitelendirildiği rapor, hak ihlallerini gözler önüne serdi.
LGA-Avrupa, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye ile ilgili son İlerleme Raporu'nda da "LGBTİ+ bireylerle ilgili durumun çok ciddi bir hal aldığına" vurguladığına da dikkat çekti.
"LGBTİ+ topluluğu günah keçisi oluyor"
Raporda, Avrupa ve Orta Asya'daki 17 ülkede siyasilerin 2020 boyunca LGBTİ+ topluluğunu hedef alan saldırgan açıklamalar yaptığı değerlendirilmesine yer verildi.
Paradis, "LGBTİ toplulukları, en başta günah keçisi ilan edilen gruplar arasında yer alıyor... Özellikle trans bireyleri hedef alan nefret söylemi artıyor. Durumun iyiye gitmekten çok daha kötüleşeceğine dair ciddi kaygılarımız var" dedi. Raporda, Avrupa Birliği (AB) üyeleri Polonya ve Macaristan'daki gelişmelerle ilgili kaygılar da dile getirildi.
Polonya'da milliyetçi iktidar partisine mensup siyasilerin seçim kampanyalarında "LGBT ideolojisi" ifadesini kullanarak bu topluluğa yönelik sert ifadelerde bulunduğuna dikkat çekildi.
“Avrupa’nın dibindeyiz”
Kaos GL İnsan Hakları Program Koordinatörü Murat Köylü, bianet’e yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin kurucusu olduğu Avrupa Konseyi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihadını uygulamaktan uzak olduğunu söylemişti.
"Avrupa'nın dibindeyiz" diyen Köylü şöyle konuşmuştu:
"Maalesef Türkiye kurucusu olduğu Avrupa Konseyi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihadını uygulamaktan son derece uzak. Tersine, son yıllarda daha da geriye giden bir yaklaşım gözlemliyoruz.
"Örneğin başkent Ankara’da bir yılı aşkın süredir LGBTİ+ hakları ile ilgili her türlü etkinlik yasak. Mahkemeler de ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin apaçık ihlal edildiği bu yasağı destekler nitelikte kararlar verdiler.
"Öldürülen onca trans ve eşcinsele rağmen hala bazı medya organları nefret söylemi yayıyor; kişileri ve sivil toplum kuruluşlarını hedef gösteriyor; savcılıklar ise bunlarla ilgili herhangi bir girişimde bulunmuyor."
(EMK)