Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalar başladı.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 113’üncü duruşmada ilk olarak Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu söz aldı.
TIKLAYIN - 4 yıllık davada savunmalar için 2 günlük süre
TIKLAYIN - Hrant Dink davasında mütalaa: Savcı 53 sanığa hapis istedi
Salı günü görülen duruşmada Bakırcıoğlu savunma için iki buçuk aylık süre talebinde bulunmuş fakat mahkeme başkanı Akın Gürlek iki günlük süre vermişti. Savunmasına 4 yıllık davayı özetleyerek başlayan Bakırcıoğlu iki günlük süre içerisinde savunma yapmanın olanaklı olmadığını söyleyerek beyanda bulunmayacağını ifade etti.
"MİT görevlileri dinlenmedi"
15 Eylül’deki duruşmada mahkemeye verdiği dilekçeyi hatırlatan Bakırcıoğlu, taleplerinin dikkate alınmadığını söyledi. Hrant Dink’le 24 Şubat 2004’te İstanbul Valiliğinde görüşen MİT mensuplarının ifade vermeye gelmediğini belirten Bakırcıoğlu ayrıca mahkemenin MİT İstanbul Bölge Başkanı Ahmet Köksoy’un tanık olarak dinlenmesine yönelik kararından döndüğünü hatırlattı.
Savcılık makamının yazılı mütalaasını 14 Aralık’ta dava dosyasına sunduğunu belirten Bakırcıoğlu, 15 Aralık’taki ilk duruşmada savcının mütalaasını şifahi olarak beyan etmediğini, yalnızca sunmuş olduğu mütalaayı tekrar ettiğini söyledi. Mütalaanın kendilerine 15 Aralık’taki duruşmanın görülmesinden sonra tebliğ edildiğini aktardı.
Bakırcıoğlu “Hrant Dink cinayetine dair 14 yıldır sürmekte olan yargılamada katılan taraf olarak maddi gerçeğin ve hakikatin açığa çıkarılmasına yönelik davanın esasına ve savcılık makamının mütalaasına ilişkin beyanlarımızı sunmak için talep ettiğimiz süre mahkemeniz tarafından tarafımıza verilmemiştir. Sanık savunmalarının tanık beyanları ve deliller ile birlikte değerlendirilmesini içerecek şekilde beyanlarımızı tarafımıza tanınan 2 günlük sürede sunmamızın dava dosyasının kapsamı dikkate alındığında olanaklı olmadığı ve bu sürede sunacağımız bir görüşün de herhangi bir ciddiyet içermeyeceği açıktır. Sonuç olarak bu nedenlerle katılan taraf olarak tarafımızdan bu duruşmada davanın esasına ve savcılık makamının mütalaasına yönelik beyan sunulmayacaktır” diye konuştu.
Sanıkların savunmaları
Hakan Bakırcıoğlu’nun konuşmasının ardından söz isteyen tutuklu sanıklara mahkeme başkanı Akın Gürlek, tutuklu sanıklara en son söz verileceğini söyledi.
Tutuksuz sanıklardan söz almak isteyen olup olmadığını soran Gürlek daha sonra IQ yayınevi sahibi Adem Sarıgöl'e söz verdi. Avukatının genç geç kaldığını söyleyen Sarıgöl, çıkan haberler nedeniyle “Gazetecileri Allah’a havale ediyorum” dedi ve beraatını talep etti.
Daha sonra ise İstanbul Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Uzman Çavuş Abdullah Dinç söz aldı. Kısa bir savunma yapan Dinç, dava kapasamında bir yıla yakın tutuklu kaldığını hatırlattı. “Suçsuz olduğum anlaşılınca serbest kaldım” diyen Dinç ardışık iki arama kaydıyla ilgili olarak telefonu kendisinin kullanmadığını söyledi. Dinç beraatını talep etti.
Daha sonra söz alan İstanbul Jandarma Komutanlığı görevlisi Mustafa Küçük’ün avukatı ise müvekkilinin beyanda bulunması için şartların oluşmadığını dile getirdi. Verilen iki günlük sürenin yetersiz olduğunu ifade eden Küçük’ün avukatı, mütalaanın eksik ve hatalı olduğunu söyledi. Taleplerinin olduğunu ifade eden avukat süre talebinde bulundu.
Bir sonraki duruşma 22-23-24 Aralık'ta
Hüseyin Yılmaz, Volkan Şahin ve Atilla Güçlüoğlu’nun beyanlarının ardından mahkeme başkanı Akın Gürlek savunma yapacak başka sanık yoksa ara karar oluşturacağını söyledi ve ara kararı yazdırmaya başladı.
Gürlek, esas hakkında mütalaaya karşı 22-23-24 Aralık’ta savunma almaya devam edeceklerini belirterek, bu duruşmalarda savunma yapacak isimleri belirledi.
Buna göre 22 Aralık’ta Adnan Acar, Cevat Eser, Atilla Güçlüoğlu, Metehan Kadir Yıldırım, Muhammer Ay, Niyazi Malkoç, Rahmi Özer ve müdafilerinin avunmalarını, 23 Aralık’taki duruşmada Resül Kütükoğlu, Tevfik Cantürk, Ünsal Gürel, Ahmet Çetiner, Ahmet Faruk Aydoğdu, Ahmet ilhan Güler, Birol Ustaoğlu ile müdafilerinin savunmalarını, 24 Aralık’ta ise Engin Dinç, Eyup Temel, Hacı Ümer Ünalır, Hasan Durmuşoğlu, Hüseyin Yılmaz, Mikdat Özbek, Murat Bayrak ve Musa Yıldırım ile müdafilerinin savunmaları dinlenecek.
Hrant Dink davasında kim kimdir?Ankara
İstanbul
Trabzon
Samsun
Siviller
|
Hrant Dink cinayeti davası
Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 19 sanık hakkındaki karar 17 Ocak 2012'de çıktı. Tutuklu sanık Yasin Hayal, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmekten 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırıldı. "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraat etti.
Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'inse 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren mahkeme, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırdı. Bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine hükmetti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi "örgüt" yönünden verilen beraat kararını bozarak, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi oldukları gerekçesiyle tekrar yargılanmalarına karar verdi.
"Kasten öldürmeye azmettirme'' ve "Orhan Pamuk'u tehdit" suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararını onayan Yargıtay, Yasin Hayal hakkında ''silahlı terör örgütü kurmak, yöneticisi olmak'' suçundan verilen beraat kararını ise ''suç örgütü kurmak ve yönetmek'' suçundan mahkumiyet gerektiği belirterek bozdu.
Sanıklardan Erhan Tuncel'in ''patlayıcı madde imal etmek'' suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay, ''kasten öldürmeye azmettirmek'' suçundan beraat hükmünü ise sanığın Hrant Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozdu.
Dava dosyası yeniden İstanbul 14. ACM'de
Yargıtay kararının ardından davanın yeniden görülmesine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Bu mahkemede 6 duruşma yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine, dosya İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu, haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk etti.
Bu mahkemenin heyeti, "Birleştirme kararında muvafakat talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri arasında ortak sanık bulunmadığı" gerekçeleriyle dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iade etti.
Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki dosyayı birleştirip, davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 50 sanık hakkında Hrant Dink cinayetine ilişkin açılan yeni davanın, aralarında Ogün Samast, Erhan Tuncel, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşgun Çakar'ın da yer aldığı 35 sanıklı ana dava ile birleştirilmesine hükmetti.
Yeni iddianame
Yargılama devam ederken soruşturmayı yürüten savcı yeni bir iddianame hazırladı ve Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Ercan Gün ile meslekten ihraç edilen Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ve İstanbul Jandarma İstihbarat Görevlisi Yüzbaşı Muharrem Demirkale'nin de aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
İddianamede, Öz ve jandarma görevlilerinin de aralarında olduğu 40 sanık hakkında ise ayrıca "kasten öldürmeye iştirak'' suçundan müebbet hapis cezası talep edildi.
Ana dava dosyası sanıklarına hapis cezası
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 13 Haziran 2019'daki duruşmada, aralarında Ogün Samast ve Yasin Hayal'in de olduğu 9 ana sanığın dosyasının ayrılmasına karar verdi.
17 Temmuz 2019'da açıklanan kararda, Erhan Tuncel'in "tasarlayarak ve bomba kullanarak kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar vermek, silahlı suç örgütüne üye olmak ve kasten öldürmeye yardım" suçlarından toplam 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal'in "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme" suçundan 7 yıl 6 ay ve Ogün Samast'ın da "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması hükmü kuruldu.
Benzer suçlardan sanık Zeynel Abidin Yavuz'u 14 yıl 22 gün, Tuncay Uzundal'ı 16 yıl 10 ay 15 gün, Ahmet İskender ile Ersin Yolcu'yu da 1 yıl 10 ay 15'er gün hapisle cezalandıran heyet, sanıklar Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal'in ise beraatini kararlaştırdı.
(HA)