Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, Birleşmiş Milletler'in kararıyla her yıl 30 Ağustos'ta anılan Dünya Kayıplar Günü’nde yaptıkları açıklamayla ‘adalet çağrılarını’ yineledi.
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’in ‘Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşme’sini derhal imzalaması isteyen Cumartesi Anneleri, İHD ve Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, sözleşmenin bir an önce uygulanmasını talebinde bulundu.
TIKLAYIN - 30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü ve Cumartesi Anneleri/İnsanları
Cumartesi Anneleri ve iki hak örgütünün açıklaması şöyle:
"Ağır bir vahşet, sonsuz bir yas ve işkence taşısa da, hikayemiz aslında zulme ve inkara karşı yürütülen hakikat ve adalet mücadelesidir.
"Yargı makamlarına, mevcut cezasızlığa son vererek, gözaltında kaybetmelere ilişkin soruşturma ve kovuşturmaları tarafsızlık ve cesaretle yürütmeleri çağrısında bulunuyoruz.
"Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere devleti yönetenlere, kayıp yakınlarına yaşatılan hukuksuzluk ve işkenceye son verme çağrısında bulunuyoruz.
"İktidara, Birleşmiş Milletler Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşme’yi derhal imzalama ve uygulama çağrısında bulunuyoruz.
"Ulusal ve uluslararası insan hakları koruma mekanizmalarına, kayıp yakınlarının maruz kaldığı ağır ihlaller karşısında kuruluş amaçlarının gereği olarak harekete geçme çağrısında bulunuyoruz."
1995'ten beri Galatasaray meydanında mücadeleHakikat Adalet Hafıza Merkezinin verilerine göre, Türkiye'de zorla kaybedildiği tespit edilen toplam 1352 kişi var. Bir grup kayıp yakını ve hak savunucusu “kayıplar son bulsun, akıbetleri açıklansın, sorumlular yargılansın” talebiyle 27 Mayıs 1995 cumartesi günü saat 12.00’de İstanbul, İstiklal Caddesi Galatasaray meydanında oturdu. Arada polis müdahaleleri olsa da 169 hafta kesintisiz Galatasaray Lisesi’nin önünde oturuldu. 170. haftada, 15 Ağustos 1998'de başlayan güvenlik güçlerinin saldırısı, 7 ay sürdü . Her cumartesi, yani tam 31 kez, gözaltılar yaşandı. Cumartesi Anneleri/İnsanları 13 Mart 1999'da güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle belirsiz bir süre Galatasaray oturmalarına ara verdiklerini açıkladılar. Yedi aylık sürede toplam 431 kişi, birkaç saatten beş güne kadar varan sürelerde gözaltında tutuldu, dövüldü, tartaklandı, yerlerde sürüklendi, hakarete uğradı. Bu insanların hep birlikte gözaltında kaldığı süre 932 gün oldu. Toplam 84 günlük iş göremez raporu alındı. Bununla da kalmayıp haklarında, "polise mukavemet"ten, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına" muhalefetten davalar açıldı. Hatta, okuma yazma bilmeyen kadınlar gözaltı hücreleri duvarlarına yazı yazmaktan yargılandı. 31 Ocak 2009'da yeniden başlayan Cumartesi oturmaları 25 Ağustos 2018'deki 700. Haftada tekrar polis saldırısı ile karşılaştı. 700. haftada polis plastik mermilerle saldırdı, çok sayıda kayıp yakını gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ifadelerinin ardından aynı gün serbest bırakıldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı, avukat Gülseren Yoleri, konuyla ilgili açıklamasında, 700. Hafta etkinliğinin "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bilgisi dahilinde Beyoğlu Kaymakamlığı imzalı bir karar ile keyfi olarak yasaklanmış olduğunu" söyledi. TIKLAYIN - Maside Ocak: 97’de 2 kuşak gözaltına alınırdık, bugün 3 kuşak alınıyoruz Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı, Cumartesi Anneleri/İnsanları'na 700. Hafta eylemindeki polis saldırısının haklı gerekçelere dayandığını, orantılı bir müdahale olduğunu ve asgari eşik seviyesini aşmadığını ileri sürdü. Daha sonra gözaltına alınan 46 kişiye “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan dava açıldı. |
Hanife Yıldız: Kimseden Utanmıyorsanız, Benden Utanmanız Lazım
İrfan Bilgin: Taleplerimizi Yerine Getirirseniz Meydandan Kalkarız
Hanım Tosun: Dünya Bizim Sesimizi Galatasaray’da Duydu
İkbal Eren: Evlatlarını İstiyor Anneler, İstismar Bunun Neresinde?
Hasan Karakoç: Siz Kayıplarımızı Bulup Sorumluları Yargılayın, Biz Oturmaktan Vazgeçelim