Yaşlılık insan yaşamının zorlu dönemidir, bu dönemde sosyal sermayeden yoksun olunduğunda yaşamın daha da zorlaştığı bir gerçek.
Yaşa bağlı gerilemeler yüzünden yatağa bağımlı ya da demansa girmemiş olsa da, hastaneye gitme, elektrik-su faturası ödeme, ilaçlarını sağlama, günlük alış-verişini yapma, bankadan emekli aylığı çekme gibi konularda bir başkasına gereksinim duyulduğunda yaşlıyı destekleyen, vergi gibi hukuksal konularını izleyen, belli işlerini koordine eden, yaşamını kolaylaştırıcı önlemler alan birilerinin varlığı önemli.
Hayatın akışı içinde yakınlarının kendilerine daha fazla zaman ayıramayacağı gerçeğini –çoğu kez zorunlu- kabul eden yaşlılar; kendi evlerinde alıştıkları ortamda yaşamlarını tek başına da olsa tüm zorluklarına karşın sürdürmek durumunda kalıyor.
Küçük yerleşim birimlerinde yaşamını tek başına sürdüren yaşlıların çevresindekiler tarafından denetlenmesi, gereksinimlerinin karşılanması daha kolay.
İnsanın insana ve çevresine yabancılaşmasının giderek arttığı günümüzde büyük kentte apartman dairesindeki evinde yalnız yaşayan yaşlı için yaşam çok daha zor, tehlikeli ve güvensiz.
Daire kapısını çelik olanıyla değiştirmek, zincirlemek, sürgülemek, üç ayrı kilit takmak, yabancılara kapı açmamak, gelen kişiye kapıyı önce zincirli durumda açmak, evdeki ışığı azaltarak oturmak, perdeleri hep kapalı tutmak, bakkalın çırağına apartman görevlisine bozuk para ya da en küçük kağıt paraları vermek, bedenine ziynet eşyası takmamak, evde kıymetli kağıt- mücevher ve tablo gibi değerli şeyler bulundurmamak, elde yüksek miktarda para tutmamak yalnız yaşayan yaşlıların aldığı güvenlik önlemlerden bazıları.
Yaşlılara yönelik ekonomik istismarın –ne yazık ki- yaygın olduğu ülkemizde yaşlı kişinin; kapıdan satış için gelenlerden alış-veriş yapmaması, eve gelip “yarışma kazandınız” ,”kura da kazanan talihli kişi siz oldunuz” diyen satıcılara kanmaması, hiç bir evrağa – hele 8 puntoyla yazılmış sözleşmelere asla- imza atmaması, imzaladığı belgelerin bir örneğini saklaması, tanımadığı kişilere özel yaşamı ve mal varlığı hakkında bilgi vermemesi, sokağa bedeninde değerli takılar varken çıkmaması, genellikle aynı yerlerden alışveriş yapması, banka/bankamatiklerden yüksek miktarda para çekmemesi, banka kartlarını yanında taşımaması konusunda uyarılması ve davranış değişikliği yapıp yapmadığının izlenmesi önemli.
Yaşlı istismarının önlenmesi zor çünkü...
Yaşlıya ait paranın gasp edilmesi, yaşlının izni olmadan aile bireyleri tarafından kullanılması veya yaşlıya ait mal varlıklarının onun rızası olmadan elinden alınması ve kullanılması anlamına gelen ekonomik istismarın önlenmesi kolay mı? Hayır.
Çünkü; bu istismar kayıt altına alın(a)mayıp, duvarlar arasına sıkışıp kalıyor.
Çünkü; bu istismar genellikle yaşlı yakınları, tanıdıklar tarafından yapıldığından yaşlı bu durumu başkalarına ifade etmez, etmekte zorlanır, edecek olsa da kaale alınmayacağını düşünür.
Çünkü; yaşlı kendine ve akranlarına uygulanan negatif ayrımcılığın etkisi ve yaşa bağlı yeti kayıpları nedeniyle bunadığı düşünüldüğünden istismar edildiğine ilişkin iddialarının ciddiye alınmayacağını düşünerek sessizliğe gömülür.
Çünkü; istismarcı tarafından korkutulan yaşlı kendisine yardım edebilecek ya da duruma müdahale edebilecek kişilerden yardım almak istese de onların da zarar görmesinden çekindiği için sessiz kalır.
Çünkü; ekonomik, fiziksel, psikolojik veya duygusal istismar nedeniyle benlik saygısı düşen yaşlı yaşamını kontrol edemez hale geldiğinin ortaya çıkmaması için bu durumu başkalarıyla paylaşmayabilir. Oysa istismara tepkisiz kalındığında istismarcının işi kolaylaşır ve istismar artabilir.
Çünkü; istismarcıya direndiğinde istismarın daha da çeşitlenip, arttığını gördüğünden “Keşke karşı çıkmasaydım. Dediğini yapsaydım.” diyerek kendini suçlar. Eğer istismarcı yaşlının diğer gereksinimleri ile yakından ilgilenen aileden / yakın çevreden birisiyse karşı çıkması ya da konuyu başkalarıyla paylaşması durumunda o sosyal destekten yoksun kalacağı için sessiz kalabilir.
Çünkü; yaşlı istismar yapmaktan vazgeçirtebileceği -artacağını hesaba katmayıp-düşüncesiyle istismarcı kişiye ödünler verebilir.
Çünkü; yaşlı kendisine hiç kimsenin yardım edemeyeceğini düşünüp, istismarcıya mahkum kalabilir.
Çünkü; yaşlı bu konuda yakınlarınca desteklenmeyeceğine inandığından tek başına kalma korkusuyla istismarın sürdürülmesine izin verebilir.
Çünkü; yaşlı istismar ortaya çıkarsa “Evimde yalnız yaşamama izin vermezler. Beni huzurevine gönderirler” korkusuyla sessiz kalabilir.
Çünkü; yaşlı geleceğinden korktuğu, can güvenliği tehlikeye gireceği, mal güvenliği azaldığı, daha fazla şiddete uğrayacağı, aile üyelerinden uzaklaştırılmaktan korktuğu, polisin konuya duyarsız kalacağını düşündüğü için şiddet gördüğünü kimseyle paylaşmayabilir.
Niye yazdık bunları?
Son günlerde medyada aralarında tapu, nüfus müdürlükleri çalışanları ile bazı sağlık personelinin de yer aldığı bir örgütün kimsesiz, yaşlı ve zengin kişilerin gayrimenkullerine zorla el koyduktan sonra öldürdüklerine ilişkin haberler kamuoyu vicdanını zorladığı gibi yaşlı insanları ve evinde yalnız yaşayanları da korkuttu. Haberlerin detayı ve mağdur sayısının artacağı yönlü açıklamalar da ürkütücü.
Çevremizdeki yaşlıların ekonomik yönden –potansiyel bir durumda bile- istismarına karşı duyarlı olmak, konuya ilişkin farkındalığımızı geliştirmek, -varsa- istismarı önlemek gerek.
Bu anlamda yaşlıya danışmanlık yapmak, istismara maruz kalan yaşlının yasal müdahalede bulunabilmesi için rehberlik yapmak, istismarı hazırlayan koşullar düzeltilip gerekli önlemler almak, müdahale ile istismarı önlenen yaşlıyı izlemek, istismarın resmi kayıtlara geçmesi sağlamak, gerektiğinde yaşlıyı devlet korumasına aldırmak kadar yaşlımız için bir şeyler yaparken onu incitmemek, sınırlanmamak ve taleplerini göz önüne almak önemli. (ŞD/EZÖ)
* Şadiye Dönümcü, Sosyal Hizmet Uzmanı