Victor Ananias'ı kaybettiğimizle ilgili bazı gazetelerin artık habis bir ur haline gelen kötü gazeteciliklerinin başlıkları hala içimi sızlatıyor. "Organikçi mantardan mı öldü?", "Ekolojinin babası zehirlendi.." ve buna benzer anlamsız bir sürü başlık ya da küçücük görülen haberler.
Victor sıradan bir insan değildi ki!
Tüm yaşamını doğanın koşulsuz korunmasına adamış, insanlara ekolojik yaşam ve üretimin erdemlerini bıkmadan, usanmadan anlatan; bunu kendi yaşamının ilkesi haline getirmiş ve yaşam biçimini insanlara ulaştırmayı hedeflemiş bilge bir kişiydi kaybettiğimiz.
Victor Ananias'la bir kez Tatuta projesini haberleştirmek için telefonda görüştüğümü hatırlıyorum, hatta haber çıktıktan sonra arayıp teşekkür etme nezaketini gösterdiğini de.
Şimdiyse bu hayati önemdeki projeden bahsederek, Victor'un mirasını biraz olsun anlatmayı deneyeceğim.TA-TU-TA, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından "Tarım-Turizm-Takas" başlığı altında yürütülen Ekolojik Çiftlik ziyaretleri programının kısa adı.
Program, Türkiye'de kimyasal katkı maddeleri kullanılmadan organik tarım yöntemleri ile sağlıklı üretim yapılan çiftliklerin tanıtımını ve yaygınlaştırılmasını amaçlıyor.
Victor, 40'ın üzerindeki çiftliklerin sayısını arttırmak için en son 6 Mart'ta "Adım Adım Oluşumu"nun organizasyonunda "Runtalya Maratonu"nda koşacaktı ama ne yazık ki olmadı.
Onun yerine bu anlamlı koşuyu Ömer Madra yaptı ve Victor'un bu önemli paylaşımına herkesin sahip çıkmasını istedi. Tatuta ve Buğday Derneği'ni yaşatmak bence Victor'u yaşatmaktır, o nedenle bu projelere sahip çıkmak gerekir.
Victor'un mirasına sahip çıkmalı
Victor'un 1991'de turist rehberliğinden kazandığı parayla, köylülerden aldığı doğal ürünleri Bodrum pazarında satmaya başlamasıyla yol alan ekolojik yaşam yolculuğunda, Ekolojik yaşam Dergisi Buğday'ın da önemli bir yeri var elbette.
Buğday dergisi ilk olarak Victor tarafından elle yazılıp çoğaltılarak, 1996'da çıkmaya başladı. Aramızdan ayrıldığı 40 yaşına kadar da ektiği tohumlar, "ekolojik pazarlar", "Çamtepe Eğitimi Merkezi", "Buğday Derneği" olarak bugünlere geldi.
Kimbilir daha ne güzel projelere imza atıp, nice insanı "yoldan çıkaracakken" aniden veda etti.
Ama Victor'u yaşatmak ancak onun gibi doğaya sahip çıkarak, doğayla bütünleşik yaşayarak mümkün.
Bunun zor olduğunu biliyorum; kimse sabahın dördünde kalkmaz, kimse toprakla kolay kolay arkadaş olmaz ama yapmak zorundayız hepimiz.
Yoksa Buğday Derneği de Tatuta da o zaman ölmüş olacak. Victor o zaman ölmüş olacak. Victor'u anlamak için en değerli miraslarına sahip çıkma zamanıdır.(UB/NV)