Çocuk ve şiddet bir araya gelince medya her zaman olduğu gibi bu kez de olaya duyarsız kalamamış...
Olay Taksim'de geçiyor, iki lise öğrencisi kız çocuğu İnternette sohbet ederken küfürleşiyorlar, Taksim meydanında buluşmak üzere anlaşıyorlar. Buluşma yerindeki tartışma büyüyor, aralarından biri maket bıçağı çıkarıyor, bir çocuk yaralanıyor. Aslında haber metinlerinden bir mi yoksa iki çocuk mu yaralandığı pek anlaşılmıyor...
Vatan ve Star gazetesi ilgisiz kalmadıkları bu hikayeyi haberleştirirken yalnızca çocuk hakları ihlali yapmakla kalmıyor, olayın öznesi kız çocuklarının büyüyüp "kadın" olduklarında uğrayacakları ayrımcılığa dair işaretler de veriyor...
Star gazetesinin "Falçatalı Kız Kavgası" diye verdiği haberde arkadaşını yaraladığı iddia edilen 17 yaşındaki kız öğrencinin fotoğrafı basılmış, devam ettiği okul ve sınıf detaylı olarak verilmiş, yani çocuğun bundan sonraki yaşamında bu olayın etkili olması için gerekli her şey yapılmış adeta.
"Saç saça baş başa", "kanlar içinde yere yığılmak"...
Ayrıca haber dili olaydaki şiddeti katlayarak üretmekten hiç kaçınmıyor: "...Kız öğrenciler saç saça kavga ederken diğer kızlar da kavgaya karıştı. P.S.K., bu sırada çantasından çıkardığı maket bıçağını A.Ö.’nün bacağına doğru salladı. Bu sırada P.S.K’nın darbelerinden birisi de kendi arkadaşı M.Ç.’ye (18) isabet etti. Kanlar içinde kalan iki kız yere yığıldı. A.Ö. ve M.Ç. polis tarafından Taksim İlkyardım Hastanesi’ne kaldırıldı."
Olay sırasında gazetenin muhabiri orada mıydı acaba? "Kanlar içinde yere yığılan çocukları" gördü mü? Olayların bu biçimde ve bu sıralamayla olduğu nasıl bu kadar kesin bir dille yazılmış?
Vatan'ın haberinde de "kanlar için yere yığılmalar", "saç saça baş başa birbirine girmelerle" örülü bir metin okuyoruz:
"İnternette tartışıp Taksim Meydanı’nda buluşan iki kız öğrenci, saç saça baş başa birbirine girdi. Kavgaya onların kız arkadaşları da karıştı. Bıçakların çekildiği olayda kan döküldü."
Neden böyle oluyor?
Vatan'ın haberi kaç kişinin yaralandığı konusunda daha net bir ifade yeralıyor: " P.S.K., çantasından çıkardığı maket bıçağını karşı gruptaki A.Ö.’nün bacağına doğru salladı. Bu sırada P.S.K.’nın darbelerinden birisi de kendi arkadaşı M.Ç.’ye (18) isabet etti."
Ama hâlâ bu olayların oluş biçimi ve sırasından emin olmamız için hiçbir argüman yok ortada...
Ne Star ne de Vatan çocukların ellerinde falçata, şehrin en büyük meydanında bir kavgaya tutuşmasına dair bir hassasiyet oluşturma kaygısı içinde görünüyor... Haberler bu şiddet eğiliminin nedenleri, sonuçları ve çözümleriyle ilgilenmiyorlar.
"Falçatalı kız kavgası"?
Öte yandan "Falçatalı kız kavgası" başlığı ise bir "kadınlar dövüşü" davetiyesi hissi uyandırmıyor değil... Eğer bu kavgaya karışanlar oğlan çocukları olsaydı, sanki oğlan çocuklarının falçatayla kavga etmesi "normalmiş" gibi, "Falçatalı oğlan kavgası" olur muydu haberin başlığı?
Vatan ve Star gazetelerinden olayın ardından çocukların ruh hali, bundan sonraki yaşamlarında, bu yaşadıklarından nasıl etkileneceklerine dair bir takip haberi, bir duyarlılık işareti bekliyoruz... (NZ/GG)